20.Bölüm Yanlış Bir Şeyler Var

74 7 0
                                    

-Beni sevmiyor musun? Hayır eğer bana karşı bir garezin varsa söyle yanında fazla dolaşmam.

-Ne alaka Sefa?

-Ekin benim gözüme baka baka beni üzüyorsun.

-Sefa seninle çıkmadığım için böyle yapıyorsun dimi? Herşey sevgili ilişkisinden ibaret değil.

-Ekin devam etme. Gene en iyi bildiğin şeyi yapıyorsun üzüyorsun

-Haklısın daha fazla konuşmayalım bu konuyu.

-Sen Enver'in yanına git.

-Saçmalıyorsun şuan.

-Hep ben saçmalıyorum zaten. Dışarı çık lütfen.

Tek bir kelime etmeden çıktm. Kapının hemen önünde Helin ile karşılaştım.

-Ekin seninle biraz konuşabilir miyiz?

-Tabikide konuşalım.

-Sana bu söyleyeceğim aramızda kalsın lütfen.

-Tabikide aramızda.

-Enver senden hoşlanıyor.

-Derken?

-Basbaya işte.

-Aklım çok karıştı şuan.

-İstersen Enver ile konuş. En son gördüğümde bahçedeydi.

-Teşekkür ederim Helin.

-Rica ederim.

Arka bahçeye varmam pek uzun sürmemişti. Enver bahçede çiçekler ile konuşuyordu.

-Ah be çiçekler ben ne yapayım bir yanım söyle diyor bir yanım söyleme diyor. Ne yapmam gerek hiç bilmiyorum. Yeni tanışsakta seviyorum.

-Keşke bunu bana söyleseydin.

-Ekin sen burda mıydın?

-Yeni geldim.

-Hoşgeldin o zaman.

-Evet dinliyorum.

-Neyi?

-Daha geleli 1 gün oldu ve benden nasıl hoşlandığını dinliyorum?

-Ekin ben bilmiyorum çok tatlısın gülüşün, kokun, bakışın. Biliyorum daha çok erken ama.

Bir kelime daha etmesine izin vermeden dudaklarından öpmeye başladım. Evet yaptığım mantıksızdı ama yapmasam olmazdı. Çünkü Sefa pencereden bize bakıyordu. Benden kopması için yapmam gerekiyordu. Yoksa kimseye bir şey hissedecek durumda değildim.

-Ekin? Ne bu şimdi.

-Bu öpücükten bir şey çıkarma lütfen.

Dedi ama bence çıkarmaya başlamıştı bile. Neyse ne umrumda değil. Ben birşey hissetmiyorum. Sefa'nın benden vazgeçmesi için yapmıştım.

-Ben içeri geçiyorum sende güllere anlatırsın artık nasıl öpüştüğümü.

Kolumdan tuttu gitmeme izin vermedi.

-Ekin anlamadım dalga mı geçiyorsun benim ile?

-Hayır ne alaka, benden hoşlanıyormuşsun. Bende bir o kadar bana yakın olduğunu ama bir o kadar da uzak olduğunu anlaman için öptüm.

Diyip arkamı döndüm. İçeri geçiyordum fakat Sefa ile karşılaştım. Mimikleri ile ön bahçeye çağırdı.

-Cidden benden bu kadar nefret ediyor musun?

-Derken Sefa?

-Gözümün içine baka baka 1 günlük tanıdığın insanı öptün farkında mısın? 1 günlük lan çıldıracam ben ne yaptım sana niye sevmiyorsun beni?

-Sefa seninle konuştuk bu konuyu.

-Ekin ben gidiyorum.

Sözleri boğazıma düğümlenmişti. Dayanamadım dudaklarına kapandım. Belkide hiç yapmayacağı şeyi yapyı beni dudaklarından geri itti.

-Ekin sana inanmıyorum nasıl bir insan oldun sen?

-Sefa seni kıskandırmak için öptüm onu. Çünkü ben seni seviyorum.

-Ekin beni sevdiğine inanmıyorum.

-Hakan öldükten sonra ne yaptığımın farkında değilim özür dilerim Sefa. Ama emin ol seni çok seviyorum.

-Onu öptün Ekin.

-Seni kıskandırmak içindi Sefa.

-Neyse Ekin ben gidiyorum. Bana ihtiyacın kalmamış belli. Görüşürüz.

-Sen gidersen ben ölürüm.

Bu sözümün arkasına Sefa ile birbirimize sarılıp ağladık. Çünkü gerçekten ondan başka kimsem yoktu.

-Beni bırakma Sefa.

-Bırakmayacam Ekin söz.

Sefa ile konuşmamızın kesilmesine sebep olan bir bağrış duyduk içeriden. Bakmamız gerektiğini söyledim. O da başını sallayıp onay verdi. Ve ikimiz içeri girdik.

Bir Zombi Aşkı (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin