26.Bölüm Bilinmez

55 6 4
                                    

Sefa'yı gören adam bize fırsat vermeden elimizden çekti aldı.

-Ne yaptığını sanıyorsun?

-Hastalıklı yoktu hani yanınızda.

-Hastalıklı değil zaten ayağını kaybetti o kadar.

-Karantina odasına alın bunu hemen!

-Ya karantinalık bir durum yok anlamıyor musunuz?

-Helin sakin ol. Arkadaşlar yaşadıklarımızı anlatabiliriz yeterki bizi dinleyin lütfen.

-Adın ne senin?

-Ekin.

-Ekin arkadaşlarını sakinleştirdikten sonra salona geçin. Sizinle konuşuruz daha medenî bir şekilde, o zamana kadar arkadaşınız karantinaya alınacak.

-Peki sağolun. Arkadaşlar şuan için elimizden bir şey gelmiyor sakin olalım. Hastalık taşımadığını hepimiz biliyoruz bir kaç test yapıp bırakırlar o zamana kadar gelin oturalım dinlenelim.

-Ekin haklı Helin adamlar sayıca bizden üstün ve silahlı bir şey gelmez elimizden.

-Haklısınız peki oturalım.

Salona geçiyorduk pek emin olmadığımız adımlar ile Berk soluma, Helin ise sağıma oturdu. Berk'in eli elimdeydi. Salona doğru açılan bir kapı vardı sürekli insanlar geçip duruyordu. Bizi karşılayan orta yaşlı adam o kapıdan çıkıp bize doğru yürüdü. Sert bir biçimde hepimize tek tek baktı.

-Tekrardan hoşgeldiniz burası askeri bir üs bunu bilmediğinizin farkındayım. Bu zamana kadar nasıl hayatta kalabildiniz?

-Hemen yan tarafınızdaki evde yaşıyorduk. Bu gece saldırdılar evimize 2 yakın arkadaşımızı kaybettik.

-Peki bu bacağı kopuk arkadaşınız kim?

-O benim en yakın arkadaşım.

-Nasıl oldu olay?

-Biz zombilerden kaçıyorduk. Çiti atlarken zombilerden biri ısırdı. Ama virüs yayılmadan müdahale ettik.

-Peki nerden biliyorsunuz yayılmadığını yada yayılmayacağını?

-Kan akışını durdurduk çünkü ve sonra dediğim gibi müdahale ettik.

-Genede biz emin olmak açısından bu gece karantina da tutacağız.

-Peki zaten bu gece geçireceğimiz bir yer arıyorduk.

-Tek bir oda da 3ünüz kalabilirsiniz. Zaten 1 tane boş odamız var.

-Peki sağolun.

-Rica ederim Ekin ne demek.

-Sizin adınız neydi?

-Mehmet.

-Memnun olduk ve tekrardan teşekkür ederiz.

-Sorun değil isterseniz odaya çıkmanıza yardımcı olabilirim.

-Olur buyrun önden o zaman.

Yavaş bir şekilde yürümeye başladık. Mehmet denilen kişi önde yürüyerek bize önderlikte bulunuyordu. O sırada Berk elimi tuttu. İçimdeki sevinç, aşk ve mutluluk on katına çıkmıştı.

-Arkadaşlar odalarımız normalde 2 yatak oluyor. Ama isterseniz 3.yatağı getirelim.

-Yok, yok hayır zahmet etmeyin.

-Ne zahmeti Ekin 2 dakikalık iş. Bu arada aradaki sizi, bizi kaldıralım mümkünse.

-Peki teşekkür ederim Mehmet.

-Rica ederim Ekin.

-Eee biz girelim mi artık odaya?

-Tabi, tabi buyurun. Beklettim kusura bakmayın. Dediğim gibi odalarımız küçük umarım rahat edebilirsiniz.

-Zaten bu gecelik sadece herşey için teşekkür ederiz Mehmet.

-Rica ederim iyi geceler görüşürüz.

Mehmet arkasını dönüp gitti. Kapının kolunu Berk açtı içerisi havasızdı belli kötü kokuyordu. İçeri girer girmez Helin pencereyi açtı.

-Off kim ölmüş burda yav leş gibi kokuyor.

-Harbiden ha neyse yapacak bir şey yok bugünlük idare etmek zorundayız.

-Aynen arkadaşlar isterseniz uyuyalım yarın sabah Sefa'yı alır çıkarız.

-Haklısınız o zaman iyi geceler çifte kumrular.

-Sana da iyi geceler Helincim.

-İyi geceler aşçımız.

-Kalmadı aşçı olduğum günler.

-Olsun sonuçta aşçıydın.

-Aman be boşverin hadi sabaha görüşürüz.

Helin kafasını yastığa koyar koymaz uyumuştu. Ben Berk'i arkadan sarıp ensesine burnumu dayamıştım. Bir kaç kere ordan öpmem hoşuna gitmişti. Elini ellerimin arasına aldım.

-Seni çok seviyorum.

-Bende seni ömrüm.

-Ömrün seni yer.

-Yiaa yesin yesin ama nerden?

-O güzel dudaklarından.

-Yiaaa deli şey seni.

-İyiki benimsin Berk'im.

-Sende benim Ekin'im.

-Uyuyalım mı?

-Olur birtanem uyuyalım.

-İyi geceler kalbim.

-İyi geceler hayatım.

Son kez ensesinden öpüp gözlerimi kapadım. Bir yanım uyumak istemiyordu acaba Sefa uyandı mı? Sabaha o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Berk'in kokusunda uyuyakalmışım...

Bir Zombi Aşkı (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin