16.Bölüm Umarım Güvenlidir

90 7 0
                                    

Hayatını kurtardığımız kız bizi bir yere götürüyordu. Burdan iyi miydi kötü müydü? Bilemiyorum ama umarım bu yeni dünyada kötü olarak sadece zombiler vardır...

-Ekin nasılsın?

-Eh işte karışık bilmediğimiz bir kız ile bilmediğimiz bir yere gidiyoruz ama onun dışında iyiyim ya.

-Denemeliyiz bazı şeyleri Ekin sonucu ne olursa olsun.

-Haklısın Sefa denemeliyiz.

-Arkadaşlar sağ sokağa dönelim zaten dönünce büyük bir kapı var. Orası güvenli yer işte.

-Peki bu dediğin yer ne kadar güvenli Fatma?

-Bu olaylar başlamadan önce biri yaptırmış olacağını biliyormuş yada planlamış gibi. Kendisi kullanacakmış ama nasip olmadı biz kullandık. Yani sen düşün zengin ve kendini seven bir insan nasıl korunabilir diye.

-Baya korunur herhalde. Peki yiyecek içecek?

-Oraya varınca konuşalım halim kalmadı.

Sefa peki dermişcesine başını salladı. Bir konu açmak için konuşacaktım ki Fatma devreye girdi.

-İşte burası yeni eviniz.

-Bayada iyi görünüyormuş ha peki kaç kişi kalıyorsunuz?

-Çok değil ya 8 kişi felan bende dahil.

-10 oldu desene.

-Ya şey bu arada bahsetmedim. Bu eve ilk yerleşen kişi evin sahibi olarak kendini tanımlıyor. Ve onun kabul edip etmeyeceğini kestiremiyorum.

-Ne? Böyle saçmalık mı? Olur

-Sakin Ekin daha görmedik bile adamı.

-Sefa adam kendini Tanrı ilan etmiş bunuda bazıları kabul etmiş şu dünyada kimse kimseden üstün değil.

-Ya haklısın ama şuan başka bir seçenek göremiyorum seni korumak zorundayım. Aynı keza kendimide.

-Nasıl biliyorsanız öyle olsun.

-Ya bence sizi yadırgayacağını düşünmüyorum.

-Ya Fatma umarım peki evin bahçesinde kala kaldık içeri girsek mi artık? Ne olacaksa olsun!

Fatma önde, Sefa onun arkasında bense Sefa'nın arkasında. Bir takım bağırmalar duymuştum. Aynı şekilde yanımdakilerde.

-Fatmaaa? Bu nerden geliyor?

-Bilmiyorum ama büyük ihtimalle içerden hemen gitmeliyiz.

-Sefa dur gitmeyelim.

-Ekin yardıma ihtiyaci olan biri var bunu benim kadar sende çok iyi biliyorsun.

-Sefa biliyorum ama sende bende onlar gibi insanız hatta bizde kendimizi savunabileceğimiz bir şey bile yok.

-Ama burada kalmalıyız.

-Tamam Sefa gir ben girmiyorum ama bilesin.

-Dikkatli ol ve burda bekle seni almaya gelecem.

-Sende kendine dikkat et...

Sefa belkide bu cümlemi duydu belkide duymadı bilmiyorum ama cümle ağzımdan çıkarken içeri doğru koşmaya başlamıştı. Ben olduğum yerden ayrılmayacaktım. Bu konuda da kararlıydım. İçerden gelen sesler yükselmişti. Belkide Sefa için girmeliydim ya yardıma ihtiyacı varsa. Ama kendisi seçmişti gitmemi gerektirecek bir durum yok ortada. Kapıdan çıkan Sefa'yı fark edince şok olmuştum. Elinde bir ceset ile bahçeye çıktı. İnsan cesediydi bu.

-Fatma cesetleri ne yapıyorsunuz?

-Arka bahçede havuz var oraya atıyoruz.

-Peki bu ölen kişi kimdi?

-Annem...

-Fatma çok ama çok üzüldüm senin adına.

-Yok sorun değil alıştım kayıp vere vere. Bu arada yardımın için teşekkür ederim.

-Yok sorun değil. Ekin nasılsın?

-İyiyim de biraz konuşalım mı?

-Olur.

-Fatma'nın soğukkanlı olması sana da garip gelmedi mi? Sonuçta annesi ve kaybetmiş...

-Duydun işte kayıp vere vere alıştım. Tanrı bilir daha kimleri kaybetmiş çok üzüldüm ona.

-Bu işte bir iş var ama neyse bu eve girecek miyiz girmicek miyiz?

-Fatma'ya sor..

-Fatma sizin o muhteşem Tanrınızın evine kabul edecek mi bizi? Etmicekse yolumuza devam edelim.

-Buyur sende gel içeri konuşalım hem tanışırsınız. Sefa sen al gel Ekin' i.

-Tamam Fatma.

-Sefa bak kabul etmezse sakın üsteleme.

-Tamam Ekin tamam gel hadi.

O anda elimi tuttu. Diğer elimde'de Hakan'ı hissetim. Hakan dışardan tutmuş gitmemi istemiyor. Sefa ise beni içeri çekiyordu. Ne yapmam gerek hiç bilmiyordum. Sefa'nın sıcaklığı beni ondan koparmıştı... İçeri girdik o anda bir ışık hüzmesi gözüme çarptı. Gözlerimi kapattığım an hüzme sayesinde anılarım tek tek canlandı. Gözlerimi açmak zorundaydım. Bunu yapmak zorundaydım. Gözüme ilk çarpan pembe sarkıtı olan bir avizeydi gereğinden fazla şaşalıydı. Ama aşırı derecede göz alıcıydı. Açık tonlarda renkler bütün salonda etkindi çok güzel bir dekoru vardı. Böyle bir zamanda böyle bir ev olması beni şaşırtmıştı. Tanrı diye hitap ettikleri adam bu olsa gerek....

Bir Zombi Aşkı (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin