4.9

921 71 119
                                    

"Ley ley ley hanımey, Hakan Şükür hamile! Hakan Şükür doğurdu, adını Halil koydu! Halil çıktı sahaya, topu dikti havaya! Bunu gören 11/D, pestili çıktı sahaya!" Diye tribünlerden böğrünü yırtarcasına bağıran Doğukan'a Tuğçe'den özlü bir söz geldi.

"Salak bu çocuk."

11/C ve 11/D sınıflar arası maçtaydık. Mahalle karıları gibi elimizde çekirdek paketiyle tribünün ön sıralarını işgal etmiştik. Büyük spor salonu öğle arasında tıklım tıklım doluydu. Bütün çete 11/C'yi tutuyorduk. 11/C'nin oyuncuları bizim tayfadan Halil, Arda, Furkan ve Doruk'tu. Maç daha yeni başlamıştı ve bayağı sert oynuyorlardı.

"Nisa az kes Halil'i maçı izle maçı!" Diye bağırdı Doğukan kafama bir tane geçirirken.

"Az daha bağırsaydın bütün İstanbul duyabilirdi Doğukan." Diye homurdandım.

Maçı izlerken 11/D den bir çocuk Arda'ya çelme taktı ve Arda yere düşüp yaklaşık 2 metre yerde sürüklendi. Damla, "Aşkım!" Diye bayağı yüksek desibelli bir çığlık atarak Arda'nın yanına uçtuğunda biz de elimizde çekirdeklerle olayları izlemeye devam ediyorduk.

Böyle de mükemmel arkadaşlarız.

Arda direkt ayağa kalkıp Damla'nın ona sarılmasına izin verdikten sonra maç kaldığı yerden devam etti. Zaten önemli bir şey yoktu, olsaydı biz de giderdik yanına.

İÇİMİ RAHATLATMAYA ÇALIŞIRKEN BEN.

Halil hızla rakip kalesine ilerlerken onu son anda fark etmiştim. Çok küçük bir saniye aralığında bana bakıp öpücük attı ve topu ağlara soktu. Bütün tribün hoplayarak delirirken, ben oturduğum yerde kalmıştım.

"Nisa! Resmen senin için attı golü! Senin şu an delirmen lazımken oturmuş uzaklara bakarak hayatı sorguluyorsun." Dedi Yaren.

"Kanka bana tokat atar mısın kendime gelemiyorum." Dedim. O sırada Doruk Halil'in sırtına atlamıştı. Salak lan bunlar.

Yaren'in yanağıma geçirmesiyle kendime geldim ama canım acımıştı. Gavura mı vuruyon aQ.

Birkaç dakika sonra devre arasına girmiştik. Halil fermuarlı cebinden para çıkarıp bir çocuğu su alması için kantine göndermişti. Tribünden indim ve çocuk suyu getirince elinden aldım.

Halil'e doğru elimde suyla gittim.

"O gol bana mıydı?" Diye sordum elimdeki suyu ona verirken. Elimden aldı ve bir dikişte yarısına kadar içti.

"Evet, beğendin mi?" Dedi ve terli saçlarını karıştırdı. Normalde bu bana iğrenç gelebilirdi ama onda her şey daha güzel duruyordu sanki.

"Çok." Dedim gülerek. Suyu elinden alıp bir yudum içtim. Öpüşmüş olduk ehehe.

"Tribüne kadar eşlik etmemi ister misin?" Dedi elini bana uzatarak.

"Yok sağol kendim giderim." Dedim arkama dönmek üzereyken.

"Nisa!" Dedi arkamı döner dönmez. Geri ona baktım.

"Maç için bir şans öpücüğü istiyorum?" Diye soru sorar gibi söyledi. Haram taklım ya.

Maç formasını tutarak yanağına yavaşça yaklaşıp öptüm ve tribüne hızla gidip eski yerime oturdum. Allah'ım ne yapıyorum ben.

"Kanka siz flört müsünüz sevgili mi evli mi just friends mi nesiniz siz lan bir bakıyorum birbirinizden uzaksınız bir bakıyorum öpüşüp koklaşıyorsunuz." Diye söylenen Doğukan'ın bacağına küçük bir yumruk attım.

"Bana böyle diyon da siz nesiniz Tuğçe'yle?" Dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Just friends." Dedi.

"Sizden olsa olsa fuck body olur anasını satayım?" Diye söylendi Asya. D0ru vallaha.

Güldük.

Maçın 2. Yarısı başladı. Doğukan'ın ısrarları üzerine sanki 1/b - 1/c sınıf maçındaymışız gibi tezahürat yapmaya başladık. Ben sadece ayakta kollarımı birbirine bağlamış bir şekilde Halil'i izliyordum ama Doğukan amigo kızların yanına gitmiş onlarla tezahürat yapıyordu.

Türkiye'de amigo kız mı olur aw?

Acaba ben de mi amigo kız olsam diye düşünürken bir tane gol yedik.

"Doruk salak mısın sen tutamıyorsun bir topu damacana koysak daha güzel tutar anasını satayım!" Diye bağıran Eren'in kafasına bir tane yapıştırdı Sena.

"Sevgilim hakkında düzgün konuş!"

Maçın geri kalanı normal geçerken bir gol daha atmıştık. Fakat karşı takım köşe atışı kullanırken Furkan'ın topa ayağının ucuyla vurması karşı takımdaki çocuğu sinirlendirmişti, Furkan'a bunun yüzünden kafa attı.

Bütün spor salonu sebepsizce birbirine girerken, herkes tribünden aşağı atladı ve kavgaya katıldı. Öğrencilerin Furkan ve diğer çocuğu ayırmaları gerekirken, karşı takımın arkadaşları bizim takıma bulaşmıştı ve sahanın amına koyuyorlardı.

Gözüm Halil'i aradı. Furkan'ları ayırmaya çalışıyordu fakat karşı takımdaki çocuk Halil'e bir tokat geçirdi.

YUH ANASINI SEN KİMSİN ULAN.

Büyük bir adrenalin içimi kaplamıştı. Halil birden çocuğa kafa göz saldırdı. Furkan bile kavgayı bırakmış Halil'i tutmaya çalışıyordu.

Bir şey diyeceğim beden hocası nerede AMK?

4 kişi bile Halil'i tutarken zorlanıyordu. En son ben de tribünden atladım ve biraz olsun hocaların dağıttığı kavga sahasına girip Halil'e ulaşmaya çalıştım.

"Doğukan koru beni!" Diye bağırdığım an Doğukan amaçsızca dövdüğü çocuğu bırakıp önümde koruma kalkanı oluşturdu. Canım kankam ya.

Zor da olsa Halil'e yaklaşıp elini tuttum. Beni gördüğü an sakinleşmesi kafamın içinde 'Wtf?' kelimesinin dönmesini sağlamıştı.

İyi iş çıkardın Nisa.

Doğukan ve Furkan'ın yardımıyla Halil'i oradan tutup çektik. Spor salonundan çıkana kadar Halil'in elini bırakmadım. Onu dışarı götürmeme izin veriyordu.

Koridora çıktığımızda koltuğa oturduk. Elimi sakinleşmesi için bacağına koydum.

He amk kesin sakinleşsin diye ne orospusun awww.

İç sesim haklı beyler dağılın.

"Sen oradan çıkarmasan ölecekti o çocuk."

"Tamam sakin. Pansuman yapmamız lazım sana." Dedim yarılmış kaşına bakarak. Gözünün kenarı biraz morarmıştı ve dudağı da patlamıştı.

"Sen yap." Dedi. Kafamı salladım.

Revire gittik ve Halil sedyeye oturarak benim pansuman yapmamı beklemeye başladı.

"Şimdi benim hangi malzemeyi kullanmam gerekiyor?" Diye sordum Halil'e.

"Ne bileyim al oradan bir bez kanayan yerleri sil." Dedi.

Kafamı salladım.

Bulduğum bütün malzemeleri elime alıp yanına oturdum ve yüzüne yaklaştım. Dikkatle önce kaşını temizlemeye başladım. Aynı zamanda eline buz verdim gözünün kenarına tutması için.

Ben ona pansuman yaparken o sadece bana bakıyordu. Biraz rahatsız olsam da çaktırmadım. Dudağının kenarına sıra geldiğinde orayı da fazla bastırmadan temizlemeye başladım. O sırada nazikçe elimi tuttu ve aşağı doğru indirdi.

'Ne oluyor aw' diye düşünemeden dudağıma uzanıp bir öpücük kondurdu.

"Sadece teşekkürler öpücüğü."

Ne yapıyorsunuz Halil Bey.

Yine en beğendiğim bölümlerden biri oldu jsbwnsnsnfbdnsnab.

okulun ağası • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin