okulun ağası • texting

5.7

İçeriye geçerken az önceki halimden daha iyiydim. Şarkı sesi yükselirken salona vardık. Ortam karmakarışıktı. Tarık ve İrem az önce bağırışmamışlar gibi şarkı söylüyorlardı. Diğerleri de kendi hallerinde takılıyorlardı. Elime bitirmemiş olduğum bardağı alıp içmeye başladım.

Bu sırada Doğukan hoparlörü telefona bağlayıp sanki yabancı clublardaymışız gibi 'I took a pill in Ibiza' açmıştı. İyi ki açmıştı çünkü Dilara ve Enes'in şarkı söylemelerine dayanamayacak hale gelmiştim...

Dayanamayıp ayağa kalktım ve deliler gibi dans etmeye başladım. Babamlar bu günden sonra beni bir güzel dans ettireceklerdi ama şu an sadece tadını çıkarıyordum.

Bir ara Halil yanıma geldi, dans ettik birlikte. Ama arkadaşça JEBDBXKSNWNSJS.

"Saklambaç oynamak isteyen?" Diye bir öneri sunan Doğukan'a tip tip baktık. Sonra kabul ettik çünkü malız.

"O piti piti, karamela sepeti. Terazi lastik jimnastik. Biz size geldik bitlendik. Hamama gittik temizlendik. Dik, dik, dik. Babamın çorabını dik. İlk dersimiz matematik." Furkan kimin ebe olacağını sayarken uykum gelmişti. Böyle uzun tekerleme mi olur lan?

Ebe Tarık çıktı. Hepimiz bağırarak güldük ve saklanacak yer aramak için mal mal oraya buraya koşmaya başladık.

Saklanacak iyi bir yer biliyordum. Sonuçta benim evimdeydik zuhahaha.

Doğukan ve Tuğçe el ele benim evimi benden daha iyi biliyormuş gibi benim önümden koşmaya başladılar. Onlara 'mal bunlar' bakışı atıp kendi odama çıktım.

Odanın camını açıp dışarıya ayağımı uzattım. Çatıya otururken kendimi kenara birazcık kaydırdım. Odam çatı katındaydı ve depresyonda olduğum günler battaniyemi, yastığımı, leptopumu ve biraz abur cubur alıp çatıya oturur ve keyif yapardım. Sonra annem 'Oradan düşersin ne yapıyorsun sen?' diye ağzıma sıçardı.

Cam açılma sesi gelince altıma edecektim. Tarık ilk beni mi bulmuştu aQ.

Arkamı dönünce gelenin Halil olduğunu gördüm.

"Güzel yermiş."

"Kenara geç de Tarık bizi bulmasın." Dedim.

Hava kararmıştı. Havanın kokusu güzel geliyordu. Gökyüzüne baktım. Yıldızlar gözükmüyordu.

"Şu arkadaş olma konusunu tekrar mı konuşsak?" Diye sordu Halil ve yavaşça yaklaşmaya başladı. Geriye doğru çekilemedim. Tam dudağı dudağıma değdiği anda camın açılmasıyla aniden geri çekildim.

"Buldum sizi! Lan ne yapıyordunuz siz oha!" Diye bağırdı Tarık.

"Hiçbir şey." Diye homurdanıp kalktım ve camdan içeriye odama girdim.

"Sen nasıl buldun bizi?"

"Diğerlerini bulmak için dışarı çıktım bahçeye, sizi de çatıda gördüm."

Salona döndük. Yorulduğumuz hepimiz yere halka olarak dizildik.

"Hadi Jenga oynayalım." Diye ortaya fikir attım. Herkes kabul edince odama gidip Jenga takımını kaptığım gibi getirdim.

"Tahtaları devirene bir soru soracağız ve ona cevap verecek." Diye bir koşul ortaya attı Doğukan.

Jengayı dizdikten sonra sıra sıra çekmeye başladık.

"Düşünürsem Allah benim belamı versin." Dedi Doğukan.

"Vermiş zaten." Diyen Furkan'a elindeki Jenga tahtasını fırlattı Doğukan.

Sıra bana gelmişti. Çektiğim tahtayla yerle bir olan tahtaları görünce kahkaha attım. Şansıma sıçayım ya.

"Şimdi, Nisa'cığım. Siz Halil ile nesiniz? Bff, just friends, flört, sevgili?" Diye bir sürü sıraladı Doğukan. Sana ne oğlum sana ne.

"Arkadaşız." Diye benden önce cevapladı Halil. Halil ile yumruk tokuşturduk. Bize içki vermeyin cidden.

Diğer tura geçtik.

"Tahtaları devirmezsem İrem benimle sevgili olacak." Dedi ve tahtayı çekti Tarık. Tahtalar düşmedi.

"Ben kabul etmiyorum böyle bir şey?" İrem böyle söylenirken, Tarık o sırada, "Yes be!" Diye bağırmıştı.

"İrem tahtaları düşürürse benimle sevgili olacak." Diye koşul sundu bu sefer de.

"Sen öyle san." Dedi İrem büyük bir özgüvenle.

Ve İrem tahtayı çekerken bütün tahtaları devirdi.

Hepimiz kahkaha attık.

"Evet İrem, en büyük sırrını söyle bakalım?" Dedi Asya. Bakalım ne söyleyecekti? Bu kızı ben fazla tanımıyordum ama C sınıfındakiler tanıyordu.

İrem güldü ve içki bardağından son bir yudum alarak hepimizi şok edecek bir şey söyledi.

"Okulun Yeni Ağası benim."

•

Hmmm...