4. Bölüm

39 5 5
                                    

"Ben geldim Toprak." Diyerek açtığı kapının anahtarını sepete fırlattı, "basket!" Attığı anahtarın girdiği sepete öpücük atıp salonda koltuğa uzanmış televizyon izleyen Toprak'ın ayak ucuna oturdu.

"Yemin ederim tam bir psikopatsın." Diyerek ayaklarını kendine çekti ve oturur pozisyona geldi Toprak .

"Ee bebek nasıl? Doktora giderken bende geleyim dedim sana." Dedi sitemkar ve merak dolu bir sesle.

"Sakin ol. Daha doktorun ne dediğini demedim ki. Durumu gayet iyiymiş. Sadece baş dönmelerim fazla olduğu için bir ilaç verdi o kadar."

   Bugün bebeğinin kontrolü için doktora gitmişti Çilek. Toprak her ne kadar ben de geleyim desede tek gitmek isteyip tek gitmişti.

      Toprak bebeği ilk öğrendiğinde kızmasına rağmen doğmamış bebeği şuan çok seviyor ve ona hikayeler anlatmaya başladı bile. Bu bebeğin kendi bebeği, Çilek'in aslında onu terk eden karısı Yağmur olduğunu bilse mutluluktan delirirdi. Kendi kanından olmayan hatta az biraz tanıdığı kadının çocuğunu bu kadar severken kendi çocuğu olduğunu duysa olduğu dünyayı unuturdu. 

Geçmiş bir gölge gibi peşinden geliyor, bazen önüne bazen de arkasına düşüyordu. Şuan arkasında olan gerçekler bir gün muhakkak önüne düşecekti ve o bunu kaldırabilecek mi orası muamma…

"Baş dönmelerin için ayrı bir doktor bulabilirim istersen?"

"Yoo, gerek yok."

   Toprak, koltuktan kalkıp Çilek'in önüne diz çöktü ve elini korka korka hafif şişmiş karnına uzattı.  onay almak istercesine kadının yüzüne baktı. Çilek'in yüzünde oluşan tebessümle güç alıp diğer elini de karnının üzerine koydu. 2 eli de kadının karnında minik minik hareket ederken buruk bir tebessümle karnına bakıyordu.

"Belki karım gitmeseydi o da hamile olacaktı."

Çilek elini karnında gezen 2 elin üzerine usulca koydu ve Toprak'ın yüzünde yayılan gülümsemeye karşın gülümsedi.

O an gelen cesaretle hafif şiş olan karnına dudaklarını bastırdı. Dudaklarını geri çekip alnını karnına yasladı, "Bir an önce doğ küçük canavar. Ben seni çok merak ediyorum. Ve ayrıca anneyi de yorma." Tekrar öpücük bırakıp ayağa kalktı. Yüzünü buruşturup saçlarını karıştırırken dayanamayıp kahkaha attı,

"Doğsun be bu! Sevelim şu mantarı."

"Çocuğuma mantar deme!" Yapmacık bir sinirle yan tarafında duran yastığı alıp karşısındaki adama fırlattı.

    Yastığı havada tutup, "sıçan mı diyeyim?"

"TOPRAAAK!!" 

"Bağırma. Doğurcan şimdi veleti. Çabuk gel dedim de bu kadar da erken değil be kızım."  Gülerek Çilek'in yanına attı kendini. Başını koltuğun üst kısmına yaslayıp tavana dikti gözlerini.

"Ona bir ad düşündün mü?"

"Kız olursa Hava diye düşündüm."

"Oldu olacak oksijen koy. Öyle isim mi olur?"

"Öküzsün Toprak! Öküz!" Koltuktan kalkmaya yeltendiginde Toprak bileğinden yakalayıp koltuğa geri oturttu, "gitme. Ne güzel sohbet ediyoruz işte."

"Sen daha çok dalga geçiyor gibisin!"

"Vakit geçiriyorum sadece." Sağ ayağını sol bacağının altına alarak vücudunu Çilek'e döndürdü, "niye Hava ismini düşündün onca isim varken? Yani pek bilinen bir isim değil."

Kod Adı : ÇilekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin