UYARI: Peri ismine sahip olan karakterimizin adını Alya olarak değiştirdim çünkü Peri ona uymuyordu. Sorun yoktur umarım. Sonda yazdıklarımı okumayı unutmayın lütfen
YORUM+YILDIZ = MUTLU YAZAR KSJSJSKSKS
Keyifli okumalar 🍁***
Tenim, çöl olup ıssızlığa mahkum edildi.
Nefesi rüzgar olup çölümde kasırga oldu.
Ve sözleri...kavurucu sıcaklık olup açmayan çiçeğimi soldurdu.
Sözleri karşısında sesimi çıkarıp bas bas bağırmak ve " kimsin?" diye bağırmak istedim. Yapamadım...
İlk defa ne yapacağımı bilemedim. Kendimi çaresiz bir zavallı hissettim ve aldığım yaralardan en çok canımı yakanın bu olduğunu fark ettim; çaresizlik.
Nefesi tenime çarpalı dakikalar oldu. Bir daha ne konuştu ne de dokundu. Benden uzaklaşıp, benim sessizliğime ortak oldu.
Korkmuyordum, sadece kafam allak bullak olmuştu. Kanıma karıştırdıkları her ne ise yavaş yavaş etkisini azaltıyordu. Düşüncelerimi toparlayabiliyordum ama hala bedenen yıpranmış ve yorgundum.Kafamdakileri zorlayıp düşünmeye başladım. Galeriden acilen çıkmam, çalıntı tablonun arabamdan çıkması, iki katilin peşimde olması ve yakalanmam. Sedat pisliğinin yaşıyor olup intikamı bu kadar arzuluyor olmasına rağmen beni bırakması. Ve yanımdaki kişi... Derin bir soluk verdim. Zaman ve mekan kavramı değerini yitirmiş önemsiz bir detay olmuştu sanki. Belirsizlik ve çaresizlik bileğime bağlanan ipler gibiydi.
Çarklar tekrar dönerken aklıma bir soru geldi.
Nasıl seslenmişti bana?Kelebek...işte o an yapboz parçaları birleşmeye başladı. Bana o şekilde seslenen kişi o o parktaki adamdı. Ama neden? Kaderin nasıl bir cilvesiydi bu."Sana söylemiştim. Kelebek zincirlere tutsak edildi ve her kanat çırptığında canından can gitti. Acıya dayanamadı ve o da özgürlükten vazgeçti" Sözlerimin ardından gülmeye başladı. Hemde o kadar keyif verici bir şekilde gülüyordu ki söylediklerimin komik mi diye düşünmeye başladım.
Sinir bozucu ukala şey!
"Ne gülüyorsun? Komik mi!? Kişilik boz..." ben cümlemi tamamlayamadan gözümdeki bandı çıkardı ve çenemi parmaklarının arasına aldı. Kafamı kendine doğru çevirdiğinde kısılı gözlerim açıldı ve tüm yüz hatlarını ezberlemeye başladı. Badem gözlerinde ki iris büyümüştü. Gözleri birer ayna olsa şu an kendi gözlerime bakıyor olurdum çünkü gözlerinde belirsizlik vardı. Anlam taşımayan bakışlar... Belkide yüzüne sahte maskeler takmakta çok iyiydi. Kim bilir...Galeride gördüğüm gibiydi. Sadece o kaliteli adam imajından sıyrılmıştı. Beyaz gömleğinin birkaç düğmesi açılmıştı. Saçları dağınıktı, düşüncelerim gibi.
"Hani kelebek o zincirleri kendi takmıştı. Kilitli zincirler...Kilitli kanatlar...kilitli özgürlük...ve kilit vuramadığın hayallerin. Kendi taktığı zincirin anahtarı avucunda saklı. Görmüyor musun?" Gülümsedi, bana acıyarak." Anahtar düştü...kilit açılamadı...hayallerim yok oldu." Gülümsedim, ona hak vererek ve ilk defa kabul ettim sesli bir şekilde. O aptal kelebeğin ben olduğuma.
"Zavallıca ve zalimce" Kalbime bir tane daha kilit vurulduğunu hissettim. Acımasızca sarf ettiği sözler benim kilitlerimdi" Hiç bir şey bildiğin yok" yüzünü görmemek için camı seyretmeye başladım." Ölmemek için direniyorsun çünkü ölümün kendi elinden olsun istiyorsun. Sen kendini cezalandırıyorsun " Sözleri kulağımdan girdi. Gerçekler ise kalbimde tohum olup filizlenmeye başladı.
Gerçekler minik bir tohum olup kalbimin topraklarında filiz açtığında kuraklık tekrar başlamıştı tüm vücudumda.
Gerçekler yaşayamadan ölmeliydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM KELEBEĞİ
RomanceAlya için kurallar basitti. Düşünme, yap! Unutma, hatırlat! Acıma, öldür! Acımasız bir dünyanın kollarına atılan bir kız çocuğun güvendiği tek kişi kardeşiydi. Kardeşi için yapar, kardeşi için ölür ve yine kardeşi için yaşardı. Yeni bir kurbanın inf...