Bir gün geri döner misin.?
Çevremdekilere seni asla affetmeyeceğimi söyledim.
Doğru olan affetmemek ama ben hep yanlış olanı sevdim sevgilim.
Doğru olan şahsına küfür etmek, Tanrı'dan su verdiğin tüm çiçeklerin solmasını, ayak ucunda mışıl mışıl uyuyan kedinin evinden kaçmasını istemek.
Ben yine yanlış olanı yaptım sevgilim.
Dudaklarımın arasındaki çirkin cümleleri tükürüp sana şiirler yazdım.
Dudaklarındaki baharatları, zifiri karanlıkta görebildiğim geceleri hatırladım.
Uykulu gözlerim için ışığını yaktığım odaları, şarkılarına sarıldığım haziran gecelerini hatırladım.
Su bardağına tutsak bir papatya gibi her gün doğumunda biraz daha ölüyorum.
Anneme ve arkadaşlarıma hep kocaman gülümsüyorum, hah! sadece bir palyaço maskesi taşıyorum.
Kimse göremiyor, kimseciklerin görmediklerini ben görüyorum.
Göz torbalarıma Tanrı kara bir çiçek özünü enjekte etmiş.
Saçlarım hala ağarmadı, atalarıma teşekkür ediyorum.
Kimse bilmiyor ama tüm kutsal kitaplara küstüm.
Nenemin dahi ettiği yeminlere inanmıyorum, bunun için sana teşekkür ediyorum.
Sırtımı her sabah yeşil bir dev çiğniyor,
"Aptal bir çocuksun sen!"diyerek kükrüyor.
Deniz kızının kaygan vücudu için bir balık olup yosunlu sularda yüzüyorum.
Gidiyorum...
Kasabamı arkama alıp tüm taştan evlere göz kırkıp el sallıyorum, gidiyorum.
Balkonumdaki yuvasına ekmek kırıntısı ve mercimek tanesi taşıyan kırlangıcın çığlıklarına dayanamıyorum.
Senin için gölgesinde kırmızı şarap açtığım dut ağacının en mahcup yaprağını bir tırtıl yemiş, sonra bir çiftçinin oğlu toprak zemindeki yaprakları çizmeleri ile çiğnemiş, sana yazdığım şiirler ile sulanan heyecanlı ilkbahar yaprakları tir tir titreyip ölmüşler.
Gitmeliyim...
M.ERKEK
