Merhabalar!
Kitaba başladığınız tarihi buraya
bırakabilirsiniz.SIFIRINCI SOKAK'ın GİRİŞ bölümüne
hoş geldiniz.Giriş bölümünü okumadan önce hatırlatayım ki; kitap içerisinde argo sözcükler, tehlikeli unsurlar (silah, yaralanma, kan vb.) , yetişkin içerik, gerilim ve aksiyon içermektedir.
Buna göre okumanız tavsiye edilir.
GİRİŞ
SIFIRINCI SOKAK
"Bazı insanlar en büyük şahtır evlat, onları yenmen için ilk önce kaybettiğini kabullenmen gerekir."ꫂ
Bakışları acı dolu olanın hikâyesi hiç bitmezmiş, derdi anneannem küçükken.
Bazılarının gözleri katranlaşır, sevgisi kirlenir, elleri bir parça umut için hep açık kalırmış. Öyle söylerdi. Söylediklerinin doğruluk payı var mıydı, yoksa uyduruyor muydu diye düşünmeden edemezdim. Binbir hastalığa sahip bir kadının bazı cümlelerinin normalini, eksisini, yanlışını düşünmek benlik değildi.
O söylerdi, ben dinlerdim.
Bu kadardı.
Anneannem bazen o kadar çok nasihat verir, o kadar çok konuşurdu ki cümlelerinin sonunu görmek için çok beklerdim yanında. Hep çok konuşmazdı, aksine o kadar sessiz bir dili, bir o kadar da o kadar gürültülü bir zihni vardı ki konuştuğunda delirmek istemediği için, zihninde yer açmak için konuştuğunu bilirdim.
O konuşurdu, ben dinlerdim.
O zihnini boşaltırdı, benimkisi dolardı.
Bu kadardı.
Bazenleri ise Sarp gelirdi yanımıza. O dinlemeyi de konuşmayı da sevmezdi pek ama anneannemi hep can kulağıyla dinler, onunla şakalaşır, benim bir türlü güldüremediğim kadını o kahkahalarla güldürürdü. Sırf bu yüzden çocukluğumuzdan bu yana dek Sarp'ın dünya üzerinde birini güldürememesinin imkansız olduğunu düşünürdüm. Sanki o, herkesi güldürür, herkesi mutlu ederdi.
Bana bunu öğretmişti, öğrettiğini bilmemesine rağmen.
Ben beş yaşındaydım, o sekiz yaşındaydı; ben on dördün ilk yarısıydındaydım, o on yedinin sonundaydı; ben yirmi bir yaşındaydım o yirmi dört yaşındaydı. Ve ben yirmi beş yaşındaydım, o ise yirmi sekiz yaşındaydı. Biz dosttuk, biz birbirimizi bildiğimiz günden beri hep dosttuk.
Sonraları bir şeyler oldu.
On dört güzeldi o zaman ama on dörtten sonrası çok çirkindi. Özellikle on beş, en berbatıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIFIRINCI SOKAK
Actionİzem Meva Ulusoy, bir gece ansızın evine giren bir adamı ne denli tanıyabileceğinin sınırlarını dahi bilmezken; fark etmeden bu sınırların etrafında dolaşmaya başlamış ve bu sınırların içerisine yaralı bir adamı da alacak kadar körleşmişti. Nefreti...