5 / weird kiss

1.9K 134 41
                                    

"Vay canına bu insanlar parti yapmayı gerçekten biliyorlar!"

Gülerek etrafı izlemeye devam ettim. Jennie beni inanılmaz bir yere götürmüştü. Tamam altı üstü bir partiydi ama kesinlikle o lisedeki ergen partilerinden değildi!

"Beğenmene sevindim. Gel seni birkaç arkadaşımla tanıştırayım."

Jennie beni kolumdan sürükleyerek bir gruba yönlendirdi. Her tipten olan bu grup merakla bana bakıyordu.

"Selam millet bu Lisa." Jennie bana dönüp sıra sıra arkadaşlarını tanıtmaya başladı. "Bunlar da Jackson, Kim, Anne, Alex ve Jason."

Gülümseyerek hepsine tanıştığıma memnun olduğumu söyledim ve ardından Jennie'ye içki almak için standlara gideceğimi söyledim.

"Yok yok, sen ortamla kaynaş ben ikimize de alırım içecek bir şeyler."

"Pekala."

Etrafı izlerken bu sefer daha bir çekiniktim. Jennie gidince dışa açık Lisa yok olmuştu. Ortamda hala herkes birbiriyle konuşurken birinin yakınlaştığını fark ettim. Jason'dı. Tanrım tam bir sarışın güzeliydi. Uzun boyu, bakımlı dağınık sarı saçları ve giyimiyle aşırı beğenmiştim onu.

"Eğleniyor musun Lisa?"

Gülümseyerek başımı salladım.

"Evet çok." Merakla ekledim. "Jennie'yle ortak dersleriniz var mı?"

"Evet birçok dersimiz ortak. Bunun haricinde de çok yakınızdır."

İstemsizce suratım düştü. Ne demek istemişti? Jennie'yle çıkıyorlar mıydı? Moralim mi bozulmuştu benim? Bu beklenmedik his sinirlerimi germişti ama.

"İçkilerle geldim!"

Büyük bir coşkuyla ortama giriş yapan Jennie gerginliğimi biraz geçirebilmişti. Ama hala rahatsız bir durum içindeydim. Jennie içkimi bana uzatınca direkt dikledim. Sarhoş olursam biraz olsun iyi hissedebilirdim.

"Tanrım, Lisa yavaş ol."

Jennie kıkırdayarak beni uyardı ve kenara geçip Jason'la sohbete daldı. Artık o kadar de eğlenmiyordum. Hayır kıskandığım şey Jason değildi elbette. Kıskandığım şey şu an beni bırakıp Jason'la konuşan Jennie'ydi. Tanrım Jason'ın dediklerine niye sinir olmuştum öyle? Lisa aptal aptal davranıyorsun. Sadece Jennie seninle ilgilenmiyor diye böyle yapamazsın!

İçkimi içerken hala bir etkisini görememiştim. Lanet olası kan yoluyla taşıma bu kadar yavaş olmasaydı çoktan kafayı bulurdum.

Jennie'yi kıskanmak düşündüğümden garip gelmişti. İtiraf etmekten kaçınsam da bir arkadaşı kıskanmaktan fazlasıymış gibi geliyordu.

Ne yani Lisa? Jennie'ye mi aşıksın?

Bu soru kanımı dondurmuştu işte. Ne diye böyle bir şey düşünmüştüm şimdi?

İçkimin bitmiş olduğunu görünce yenisini doldurmak için Jennie ve arkadaş grubundan uzaklaştım ve içki standına gidip bardağımı doldurdum. Bu sefer oradan ayrılmadan içtim. Bu gidişle sabaha çok kötü uyanacaktım ama umrumda değildi açıkçası. Çok feci bozulmuştum. Anlamsızdı ama yine de sadece bu geceyi sarhoş atlatmak istiyordum.

Üçüncü bardak beni çarpar mı diye düşünürken standın başında komik bir şekilde dikiliyordum. Kendimi rezil edeceğimden adım kadar emindim.

"Lisa! Her yerde seni arıyorum ne yapıyorsun burada?"

Jennie'nin sesi endişeli gibiydi. Buna kıkırdayarak tepki verdim.

"Ah ne oldu yoksa Jason'ı mı bırakman gerekti?" Suratımı yalandan kızgın gibi buruşturdum. "Yoksa Jason'la takılmanı mı engelliyorum?

Jennie halime acıyarak güldü ve elimdeki bardağı bıraktırdı. Ardından kolumu omzuna atıp kolunu belime sardı. Mmm onunla ilk kez bu kadar yakındık. Parfümünün kokusu çok hoş ve pahalı geliyordu.

Beni evin içine yönlendirdi ardından merdivenlerden çıkarak üst kata ulaşıp tuvalete girdik.  Beni ayna karşısında dikti ve parmak uçlarına kalkarak saçlarımı at kuyruğu yaptı. Tanrım ne kadar tatlı duruyordu! Dikkatli hali çok hoşuma gidiyordu. Küçük bedeni de öyle.

Meleğe benzeyen bir yüzü vardı. İçten hiç böyle olmadığını aksine tam bir cadı kişiliğinin olduğunun farkındaydım. Tabi iyi anlamda bir cadılık. En çok hoşuma giden özelliklerindendi bu.

"Eğil ve yüzünü yıka."

Buyurgan sesinden dolayı kaşlarımı çatarak ona baktım. Bakmayı sürdürürken oflayıp dediğini tekrarladı.

"Hadi Lisa. Kendine gelmen lazım. Ne oldu da böyle bu kadar içtin?"

Omuz silkip dediğini yaptım ve eğilip yüzümü yıkadım. Soğuk su iyi gelmişti ama hala ayık değildim.

"Tamam şimdi şuraya geç." Kolumdan sürükleyerek beni küvete oturttu. O da hemen karşıma geçerek küvette yere çöktü. Küçük vücudu benden daha az yer kaplamıştı. Her geçen saniye onu daha da şirin buluyordum.

"Lisa sorun nedir?"

Anlayışla yönelttiği soruyu takmadan ben de ona doğru eğildim.

"Çok tatlısın."

Sarhoşluğun verdiği cesaretle onu öptüm. Pekala bu sarhoş ben için bile çok uç bir hareketti. Tanrım ne yapıyordum? Bilinçaltımda neler yatıyordu öyle?

İlk geri çekilen Jennie oldu. Suratında anlamlandıramadığım bir ifade vardı. Ah hayır, arkadaşlığımızı bozmuştum. Tanrım ne aptaldım! Jennie Jason'dan hoşlanıyordu.

"Tanrım, Jennie çok üzgünüm. Yapmamalıydım." Kalkmaya çalıştım. "En iyisi eve gitmeliyim."

Kafasını sallayıp şaşkın bir şekilde o da kalktı ve beni tekrar aşağı indirdi. Çok utanıyordum bu yüzden etrafı izleyecek halim kalmamıştı. Hayatımda geçirdiğim en boktan parti olabilirdi.

Jennie arkadaşlarıyla vedalaştı ve benimle bir taksiye bindi. Arkadaşlarından da ayırmıştım onu. Aferin sana Lisa!

Taksi evimin önüne gelene kadar çok sessizdik. İkimiz de olan biteni düşünüyorduk sanırım.

"Gel seni eve bırakayım."

Jennie taksiye beklemesini söyleyip beni eve kadar geçirdi. İçeri girmeden ona üzgün bir şekilde baktım.

"Çok üzgünüm Jennie."

Gülümseyerek kapıyı yavaşça kapatmaya başladı.

"Olma. Daha sonra konuşuruz. Şimdi güzelce uyu. Sabah seni ararım."

Ardından kapıyı çekti. Ben de tüm vücudumu saran suçluluk duygusuyla kendimi yatağa attım. Aslında öpücük kötü değildi. Aksine çok güzeldi fakat bundan sonra Jennie'yle aramız nasıl olacaktı hiç bilmiyordum.

angel / jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin