14 / jealous much?

1.5K 129 34
                                    

Ellerimi Jennie'nin saçlarında gezdirirken televizyon izlemek çok güzel bir histi. Jennie'nin evindeydik ve koltukta yatar bir şekilde film izliyorduk. O sırada canım içecek bir şeyler çekti bu yüzden kalkmadan önce Jennie'nin yanaklarını tek elimle sıkıştırdım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. Kıkırdayarak bana karşılık verdikten sonra koltuktan kalktım ve mutfağa yöneldim.

"Hey Jennie içecek bir şeyler ister misin?"

"Dolapta birkaç tane soğuk kahve stoklamıştım onlardan getirsene."

Dediği üzerine dolaptan iki tane soğuk kahve çıkardım ve içeri yöneldim. Jennie'yle iki gündür resmi olarak çıkıyorduk ve bu hayatımın en güzel iki günü olabilirdi. Nihayet kendimize açılmış ve artık birlikteydik. Her şey çok güzeldi.

Koltuğun başında durup kahveyi ona uzattım ve az önceki pozisyonumda Jennie'nin hemen arkasına kıvrıldım. Bir yandan kahvemi içerken bir yandan elim yaramazca Jennie'nin belinden aşağı kayıyordu.

"Ne o yaramazlığın mı tuttu?"

Kıkırdayarak kahvesini yana koyup beni sırt üstü yatırdı ve üstüme çıktı. Bir kez öptükten sonra elimdeki kahveyi alıp kenara kaldırdı. Cennette gibi hissediyordum Jennie'nin yanındayken. Dokunuşları, öpüşleri kalbimi yerinden çıkartacak kadar heyecanlandırıyordu beni.

Onun elleri yüzümdeyken benim ellerim de kalçalarına kaymıştı. Fakat bu tatlı kaçamağımız Jennie'nin telefon sesiyle kesildi. Harika! Bir rahat vermiyorlardı gerçekten!

Jennie istemeye istemeye üstümden kalkıp sehpadaki telefonunu eline aldı. Ekrandaki ismi görünce beti benzi atmıştı. Kötü bir şey mi diye ben de bakmak için eğildim.

Arayan Hannah'ydı. Çok güzel.

"Jennie- Jennie bana hala bu kızla görüşüyorum deme şu an."

Jennie utangaçlığıyla dudaklarını birbirine bastırdı. Aferin sana Jennie.

"Sana inanmıyorum! Ben de bana gerçekten değer veriyorsun sanmıştım Jennie."

Sinirden ne yapacağımı bilemez halde kapıya yöneldim. Bu sırada Jennie beni durdurmaya çalıştı falat durmadım. Kırılan gururum yüzünden asla geri dönemezdim.

"Lisa bunu konuşup halledebiliriz. Gitme lütfen!"

"Jennie konuşamayacak kadar sinirliyim şu an." Kot ceketimi giyip ona son bir bakış attım. "Sonra konuşalım."

Bacaklarım sinirden titrerken evden çıkabildim ve serin havayı içime çektim. Kendi evime gidip olanları düşünmek istiyordum. Düzelmeyecek bir şey değildi elbette ama beni fazlasıyla kırdığı bir gerçekti.

Arkama dönmeden bir taksi çevirip eve doğru yola koyuldum. Jennie'nin arkadan baktığını biliyordum ama umrumda değildi.

*

Öhöm öhöm geçen bölüm unuttum söylemeyi. 600 okumayı geçmişiz aşşırı mutluyum şu an ya daha dün ilk bölümü atmıştım hangi ara 600 kere okundu aklım almıyor cidden dkdllfşfşg çok teşekkür ederim ^.^

angel / jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin