21.Bölüm

1K 78 11
                                    

Eylül cidden çok güzel olmuştu ve ben tam bir salak gibi ona iltifat etmek yerine resmi sormuştum. Çünkü ne diyeceğimi bilememiştim. Yüz ifadesinden bozulduğu çok net anlaşılıyordu bende oyunumu devam ettirdim.

Resmi bana doğru uzattı. Yüzünde dokunsam ağlayacak gibi duran bir ifade vardı.

"Al bakalım resmini."

"Sadece resmi almam."

Bu dediğime bir anlam verememişti. O kadar şeffaf bir kızdı ki ne hissettiğini yüzünden okuyabiliyordum.

"Anlamadım. Yoksa artık resmi de mi istemiyorsun."

"Seni almadan gitmem demek istiyorum. Çok güzel olmuşsun ve bu da benim ağır saçmalamama neden oldu. Özür dilerim güzelliğin başımı döndürdüğü için."

Cümlemin bitmesi ile gözlerinin
mutluluktan parladığını görmemek için kör olmak gerekirdi.

"Sen, biraz önce dediklerin. "

"Sadece şakaydı."

"Bence kötü bir şakaydı."

"Şaka bitti. Biraz iltifatlarımı dinleyip benimle yemeğe gelsen artık."

"Şimdi de ben gelmiyorum. Acil bir işim çıkmıştır belki."

Şu an kahkalar ile gülmemek için zor tutuyordum kendimi. Divane baya dişli çıkmıştı.

Yavaşça ona yaklaştım. Elindeki resme doğru uzandım, resmi alırken eline de dokunmuştum. Ufacık dokunuş bile bir akıma kapılmışım gibi hissettirmişti. Sonra ise elini tuttum. Bunu yapmak istememiştim aslında ya da istemiştim bilmiyorum.

Elini tutup onu arabanın yanına götürdüm. Donup kalmıştı bana hiçbir şey dememişti. Arabanın kapısını açtım.

"Biner misin artık. Yoksa o konuda da yardımcı olayım mı?"

"Yok, gerek yok." deyip arabaya bindi. Ben de ilk iş resmi arka koltuğa koydum sonra şöför koltuğunda yerimi aldım.

Bakalım yemekte neler olacaktı.

......

Kuzey elimi tutmuştu ve bende şartaller kopmuştu çünkü ona tepki verememiştim. Galiba bugün aklımı bulandırmaya yeminli gelmişti. Şakalar yapmalar elimi tutmalar falan. Resmen dengelerimle oynuyordu.

Yolculuğumuz sessiz devam ediyordu. müzik bile açmamıştı. Bu kadar sessizlikten hoşlanmazdım.

"Hep böyle misin?"

"Nasıl yani? Herkesin elini tutmam demek istediğin buysa."

"Hayır onu demiyorum. Hep sessiz mi yolculuk yaparsın? Ben arabaya bindiğimde ilk müziği açar sonra arabayı çalıştırırım."

"Ben sessiz yolculuk yapmayı tercih ederim."

"Cidden hayat hiç zevk almayı bilmiyorsun sen."

Araba durdu. Etrafıma baktım. Çok şık bir restorana gelmiştik. Dışından bile belli oluyordu. Kuzey'le muhabbet etmekten yola hiç bakmamıştım.

"Öğret o zaman?"

"Hayattan zevk almayı."

Bu teklif benim için şaşırtıcıydı. Evlilik teklifi de şaşırtırdı ama bu teklifte fena sayılmazdı.

....
Ben geldim. Umarım güzel bir bölüm olmuştur.

divane / textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin