Dejavu

21. Bölüm

Jennie den

-Y-yok

-N-ne?!

Lucas bembeyazdı. Kafamı dehşetle Kai'ye çevirdim. Derin nefes verip kendini geriye attı. Gözlerini kapattı.

-Lucas koş çabuk dışarı!

Yerden hızla kalktım. Salondan çıkmaya çalışıyordum ama Lucas kapıda donmuş bir şekilde duruyordu.

-Lucas?!

Birden hızla sokak kapıya koştu. Gözlerinin dolduğunu fark etmiştim.

Lucas'ın arkasından dışarı çıktım.

-YUQİİİ

Lucas koşarak Yuqi'ye sesleniyordu. Ters tarafa doğru koştum. Yoktu. Bu saatte dışarıda kimse de yoktu. Arka sokaklara koştum. Ne bir araba geçiyordu ne de insan.

Koşarak Kai'nin evine döndüm. Bıraktığım gibi dış kapı açıktı. Salona girdim.

-Kai bulamad- Kai?

Hareketsiz koltukta yatıyordu. Omzu çok kötü görünüyordu.

-Kai iyi misin?

Cevap vermedi. KAHRETSİN. ARAMA DEMESİNE RAĞMEN ARAMALIYDIN JENNİE.

-A-ALO ACİL AMBULANS ....................... LÜTFEN ACELE EDİN

Ambulansı aradıktan sonra Kai'nin omzundaki bezi aldım. Kanaması hala durmamıştı. Başka bir havlu aldım ve omzuna bastırdım.

-Kai, Kai beni duyuyor musun? (Hay aq duygusala bağladım iyice öüğh)

-Lucas!

Lucas' a seslendim ama sanırım hala gelmemişti. Kai'nin yanından kalkıp sokağa çıktım. Lucas etrafta görünmüyordu.

Ambulansın sesini duyunca kapıyı ardına kadar açtım. Sağlık ekipleri içeri girip Kai ve Chanyeol'ü ambulanslara bindirdiler.

Sokak kapısını kapattım ve tam Kai'nin olduğu ambulansa binecektim ki görevli eliyle dur işareti yaptı.

-Hanımefendi durumu kötü görünüyor giremezsiniz.

Ambulansın kapısını kapattı. Hıçkırıklara boğulmuştum. [ühğhühğ bende ağlıyom şuan yazmayı bilmiyorum aw] Herşey üst üste gelmişti. İlk önce Jisoo ve Yuqi kaçırıldı ve sona benim yüzümden Kai'nin durumu kötüleşmişti.

Ambulanslar gidince ne yapacağımı bilemedim. Bacaklarım artık beni taşımıyordu. Yol ortasına çöktüm.

Tüm mahalle hıçkırıklarımla yankılanıyordu. Gece saat 03:48 'di.

Telefonumu çıkartıp Suho'yu aradım. Açmıyordu. Tam kapatıcaktım ki telefon açıldı.

- Hayır bugün değil yarın alıcam o arabayı kaç defa aradınız ya. Durun bi dakika o arabanın aynısının kırmızı ve grisini de alıcam. Evet evet. Ya da tüm renkleri de olabilir. Ya da-

- Suho..

- Aa ağlıyor musunuz siz? Tamam canım firmanızdaki tüm arabaları alırım ağlamanıza gerek yok. Yarın hallederiz. Ama gecenin bu saat-

--Suho çabuk Kai'nin evine gel!

- Sen Kai'yi nerden tanıyon ya. Ayrıca nede-

- Bıçaklandı!

Telefonu yüzüme kapattı. Ağlamamı durduramıyordum.

Yerde arkamda duran bir gölge gördüm.