Dejavu

25. Bölüm

Jisoo'dan

Elini alnımdan çekti. Çekinerek yüzüne baktım. Kim olduğunu bilmiyordum. Ama çok korkunç bakıyordu.

Gülümsedi. Ağlamak istemiyordum. Yanımdan kalkıp odada yürümeye başladı.

-Beğendin mi odanı? Zaten geçiçi biraz bana alış sonra daha büyük odaya geçiricem seni.

-YA ABİM GELSİNN

Bir dakika. Bu... bu Yuqi'nin sesiydi. Kai'nin kardeşi Yuqi... Ama o neden burada? Şaka mı bu?

-Bu ne ya?

Korkunç gözlü adam bana bakıp kaşlarını çattı ve hızla odadan çıktı. Kapıyı aralık bırakmıştı.

Yavaşça ayağı kalktım. Sessiz adımlarla kapıdan çıktım. Büyük bir koridor vardı. Loş ışıklıydı pek fazla birşey görmüyordum.

Sol tarafa doğru sessizce yürümeye başladım. Koridoru ilerledikçe ışık gittikçe azarlıyordu.

O sırada birisi beni hızla duvara ittirdi.

-ABİMİ İSTİY-

-Y-yuqi?

-Oha lan adamın içinden kız sesi çıkıyo

-Yuqi sessiz ol ben Jisoo neredesin tut elimi.

-NEY

Yuqi'nin bağırmasıyla 2 adamın sesini duydum.

-GELİN BURAYA!

Karanlıkta yankılanan sesle beraber Yuqi'yi bana sarılmış olarak buldum.

-Abla bana çaklıtlı süt almıyolaaar.

-Yuqi hele bi burdan çıkalım alcam ben sana sus şimdi.

Yuqi'yi elinden tutup karanlıkta ilerlemeye başladım. Burdan acilen çıkmalıydık. İlerlediğimiz yönden sesler geliyordu. Yönümü değiştirip tam ters tarafa gidicektim ki Yuqi dönmenin etkisiyle duvara çarptı ya da düştü. Bir şekilde karanlıkta tekrardan elini bulup tuttum.

Ben önden ilerlerken o da arkamdan geliyordu. Biraz ilerledikten sonra duvara omzumu çarptım. Sonra Yuqi beni hızla çekip bir odaya soktu. İçerisi aydınlıktı.

Ama.. Bu.. bu kişi Yuqi değildi?!

-Burdan çıkacağını mı sanıyorsun?

Yutkundum. Bu o adamdı.

-Y-yuqi nerde?

Güldü.

-Tatlı bir uykuda... Sende uyumak ister misin?

" "  "
Suho'dan

Chanyeol'ün hafızasında sorunu vardı. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Benim dalgınlığımı bozan şey Jennie'nin hızla odadan çıkması olmuştu.

Koşuyordu. Arkasından bizde koştuk. Kai'nin odasının önünde durdu. Kapıya baktı.

-Jennie iyi m-misin?

Lisa ağlamaklı sesiyle Jennie'ye yaklaştı. Jennie kapı koluna tam elini koymuştu ki kapı açıldı içeriden doktor çıktı.

Sehun öne atıldı. Doktor Sehun'un konuşmasına izin vermeden konuşmaya başladı.

-Küçük bir kriz. Büyütülecek birşey yok. Durumu da şuan iyi. Ama tabiki bir kaç hafta burada durmalı. Bu olay ile ilgili ifade vermek için yanında olan kişiler karakola bekleniyor.

Doktor kapının önünden çekildi ve kapıyı kapatıyordu ki Jennie kapıyı tuttu. Yavaşça içeri girdi ve kapıyı kapattı.

Bende tam kapıyı açacaktım ki Koridorun sonundaki Chanyeol'ün odasından sesler gelmeye başladı.

-DOKTOOR!!

Bu Chanyeol'ün çığlığıydı. Uçarak yanlarına gittik. Rosè hıçkırarak ağlıyordu. Chanyeol ise ona sarılmaya çalışıyordu.

Doktor hızla odaya girdi.

-Sorun ne?

-Ağlıyoo

-Chanyeol bey üzülmüş olabilir ama benim bununla ne alakam var acaba?

-AĞLIYO DİYOM SANA GERİZEKALI AĞLIYO

Sehun Chanyeol'ü sakinleştirmeye çalışıyordu. Rosè ayağı kalktı ve koşarak odadan çıktı. Lisa da peşinden gitmişti.

-AHA KIZ KAÇTI İŞTE GİT GETİR ŞİMDİ LAN KIZI

-Chanyeol noluyo bi sakin ol lan.

-KİM BİLİR NE DEDİ KIZA BEN "BURDAN ÇIKINCA" DEDİĞİM GİBİ AĞLAMAYA BAŞLADI.

-Chanyeol bunun doktorla ne alakası var yaa?!!

-...

- Hastaneyi ayağa kaldırdın ağlıyo diye.

-Tamam getirsenize buraya.

Sesi bebek gibi çıkmıştı. Ama daha sonra gülmeye başladı.

-Yani şimdi doktor yüzünden değilse benim yüzümden mi ağladı öyle. Ayy yaa bende onu çok seviyorum.

-Salak.

-Düzgün konuş sıçarım ha ağzına valla bak akraba falan demem uçarım. Sen nasıl Rosè'nin aşkısına salak dersin?!!!!

- Sen haklısın tamam bişey demedim Allahım yarabbim ne ka-

-Tabiki ben haklıyım.

" "  "
İğreç bir bölümle karşınızdayım.

Okuyan herkese teşekkürler

Seviyorum sizi.