28. Bölüm

404 50 84
                                    

Kai'den

-ıh

Jennie'nin aldığı bol sweati giymeye çalışırken kolum acımıştı ama Jennie bana salak salak bakmakla yetiniyordu.

-YA YARDIM ETSENE BE

oflayıp yanıma geldi. Söylenerek kolumu tuttu

-Ağ

-Ne bağrıyon bee

-Acıttın

-Kaçmasaydın hastaneden

-Gelmeseydin sende o zaman! Ben mi dedim sende gel diye!

-Bensiz birşey halledebileceğini mi sanıyorsun? Bu halde?!

-Ban- ah

O sinirle kolumu yanlışlıkla hareket ettirince sargı bezinin kanlandığını gördüm. Jennie gözlerini açtı.

-Hii Kai ne yaptın yaa

-Uff

-Hastaneye hadii. Dikişlerin açıldı galiba

-Yok yok açılmamıştır ıh. Gitmicem.

-Ehh senin inadına da başlarım ama.

-Bak hemen Yuqi'yi bulmamız lazım-

-Aa hayret ilk defa birilerini merak ediyorsun ha?

-Lan adamlara acıyorum be

-Bu kadar mı sevmiyorsun kardeşini?

-Of çok zaman harcadık Jennie gidiyorum ben gelmeyeceksen gelme.

-Üzerini bi giy bari

-Giyemiyorum görmüyo musun?!

-Uff düz tut kolunu tamam. Hah dur. Şurdan-

-Ah

-Ne

-Kolumu düğümlemeye mi çalışıyosun sen. Ayrıca o senin kolun. Yani içime mi girmek istiyosun. Daha büyük alsaydın sweati ikimizde sığardık içine ha?

-Alo akıl hastalıkları hastanesi mi.. Ha evet. Şuan karşımda iki tane genç bişiler yapıyo... Yok bi tanesi çıplak. Bide kolu sarılı. Diğeri karabasana benziyo. Evet hemen müdahale edilirse sevinirim.. Sağolun.

Karşımızda duran 20'li yaşlarda bir adam vardı ve telefonla konuşmuştu. Jennie kolumu bırakıp adama doğru yürüdü.

- Ne diyorsunuz siz beyefendi!!

-Merak etmeyin birazdan burda olurlar.

(aradan 6 dakika geçer)

-Kai koşsana

-Koşamıyorum ah

Jennie bileğimden tutup daha hızlı koşmaya başladı. Gerizekalı adamı dövmeseydi şuan böle polislerden kaçmıyo olacaktık.

Polisin bir tanesi arkamızdan bağırıyordu.

-JENNİE KİM VE KİM KAİ! ETRAFINIZ SARILDI!

Siktir.

" "  "
Mino'dan

Artık sinirim ciddi anlamda bozulmaya başlamıştı ve bu kız daha da sinirlerimi bozuyordu. Kendime engel olamayıp ona vurdum. Bilerek yapmamıştım ama bunu o istemişti.

-Sen..

Sesi kısık çıkmıştı ve gözleri dolmuştu. Off şimdi bebek gibi ağlayacaktı ve bende onu susturmaya çalışmayacaktım tabii ki.

Odadan hızla çıkıp kapıyı kilitledim.

-Tao! Luhan! Çabuk buraya gelin!

Luhan koşarak yanıma gelmişti.

-Tao nerde!?

-Romantik film izlediği için ağlıyo şuan. Salya sümük. Rezil bir şekilde bu yüzden odasında izlemeye devam ediyo. Ne oldu?

-Ya yine mi. Hem hiç bir bok beceremiyorsunuz hem de rahat rahat film mi seyrediyorsunuz!

-yo rahat rahat değil. Tao salağı tüm sümüklü peçeteleri benim üzerime koydu. Burnunu silip silip üzerime attı yaa.

-SİZ BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ

-Ne alakası var?

-Git ve şu kızın kim olduğunu öğren

-Tamam.

Luhan kızın olduğu odaya gitti. Bende en yakın arkadaşımın odasına.

Odasına girdiğimde Jisoo ile yatakta oturuyordu. Evet Jisoo'yu bize o kadar çok anlatmıştı ki kızın isminden kusabilirdim Artık sonunda yanındaydı.

-Pardon Taehyung bi gelir misin?

(ehehe. Bi arkadaşım o kadar çok ısrar etti ki bende Taehyung yapam didim. Bu fikri sevmeyenler için sorry. İlle de bts yaptıttırcak pislik kankam. Neyse devam. Sövme seansın yarıda kesin)

Yavaşça ayağı kalkıp odadan dışarı çıktı. Kapıyı kapattı ve iç çekti.

-Biraz daha beklesen ölür müsün? Tam konuşçaktı kız ya. Alıştırmaya çalışıyorum kendimi.

-Ben ne yapayım peki Ortada Jennie falan yok ve kim olduğunu bilmediğim küçük bir kız var. Geri de gönderemem her şeyi anlatır. Çikolatalı süte aşık ve az önce onu ağlattım. Biraz yardımcı olsan diyorum hani?! Zaten sinirlerim tepemde

-Tamam ya sakin ol. Merak etme şimdi yakın bir arkadaşımdan herşeyi öğrenirim.

Cebinden telefonunu çıkartıp birini aradı.

-Alo.. Suga.. Naber?

" "  "

Geçen bölümde çok fazla destekleyici yorum vardı ve çook ama çook mutlu oldum cidden. Bunun ilk kitabım olmasına rağmen cidden olumlu yorumlar aldım. Acemiyim. Bazı mantık sorunlarım vardır mutlaka. Bunları görmezden geliyorsunuz. Teşekkürler.

[mantık sorunlarının âlâsı var hemde gerizekalı]





DejavuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin