39. Bölüm

308 42 138
                                    


Lucas'tan

- Bak şimdi Lucas. Söz veriyorum sana Yuqi'yi bulacağız. Ama ilk önce sorularıma cevap vermen gerekiyor.

-hıığğk tamam.

- Şu Kai hyung dediğin... Yuqi'nin abisi ve ablanın sevgilisi anladığım kadarıyla. Ve en son bıçaklandı değil mi. Yani hastanede olmalı. Peki ablan nerede ve sen niye buradasın?

- Ablamda Kai hyungun yanındaydı ve benim burda olma nedenim de... Eee şey... Beyinsizin tekiymişim. Yolda gelirken kulağını ısırmaya çalıştığım amca öyle demişti.

-..... Ee tamam. Anne ve babanın telefon numarasını söyler misin?

-Van tu tri for ten eyt sevın elıvın tıvelf

- Öhm Bay Sehughwa Lucası şeye götürebilir misiniz lütfen?

-Nereye

- Gel Lucas.

-Nereye

- Aa bak senin üstün kirlenmiş gel bakalım bunu giyelim üstüne.

- Aaaa çok acayip çoksel piçuv

-Bir dakika Lucas kolunu da şurdan geçir heh oldu. Bak doktorlara benzedin.

-Hehehheheh. Ama doktorlar kolsuz ameliyat yapamaz kiii. Benim kollarım yok. Annee.

- uf hemşire tut şunu. Bi dakika Lucas. Ayh.

Hemşirenin elindeki burnumdan da büyük olan iğneyi ( Baek'e selamlar) bana saplamaya çalışırken beni tutan doktorun ayağına basıp kaçtım hehhehu.

Uzun ve korkunç koridorlarda koşarken birden karanlık ve kötü kokan bir yere gelmiştim. Önümü zar zor görmeye çalışırkeeen. Birden şıpidik diye bir ses duyup ıslandığımı fark ettim. Ve sonra nefes alamadığımı. Ve sonra kollarımı hareket ettiremediğim için boğulduğumu.

-ğqğqü yar- ğqüğb dım ğqğağğ ediiğğ qğağağ nnnnn ayh ğğğqğqğ boquğluyğm qpqğğqğ

Birden biri beni ensemden tutup bulunduğum yerden kurtardı. ĞAĞAĞĞAĞA

-LAN NE İŞİN VAR SENİN BURDA!

Hakikaten bok çukurunda ne işim vardı benim.

- ĞAĞA ÖLMEK İÇİN ÇOK AŞIĞIIM BIRAK BNEİ DOKTOOĞR ÖCÜÜĞ

-LAN BAĞIRMA! NİYE HERYERDEN SEN ÇIKIYORSUN **?!!! BOK ÇUKURUNU RAHAT BIRAK BARİ Bİ BOĞULMADIĞIN ORASI KALMIŞTI!

-KAİ HYUNG????

-BAĞIRMA Bİ SUS! HASTANEYİ GEÇTİM HASTANENİN LAĞAMINDA NE İŞİN VAR SENİN?

O bağırmıyo asla

-KAİ HYUUUĞĞĞ-

Kai hyung eliyle ağzımı kapattı.

-Sessiz ol Luca-

-ĞAÜĞAĞA

Kai hyung bağırmamı durdurmak için tahminimce bana vurmak istiyordu ama vurmuyordu. Niye vurmuyordu? Yumruğunu sıktı.

-Bana bak. Niye buradasın sen?

-Bakma öle korkuyom

- Lucas. Neden burdasın

-Bilmiyorum polis getirdi ama çok korkunç burası.

- Kusura bakmayın beyefendi sizi çok güzel yerlerde karşılayamadığım için. Ama size en layık olan yer lağım olduğu için sizi burda beklemek istedim. Tam sizlik bi ye- LAN DELİRTME BENİ NE YAPTIN DA GETİRDİLER SENİ BURAYA HERYERDEN ÇIKIYORSUN TAM KAÇIYORDUM YİNE AYAĞIMA DOLANDIN YA!

-Ay hyung bağırma şuradaki fareler korkuyo.

-Tamam tamam sakinim sakinim Lucası boğmayacaksın Kai hayır onu şuradaki bok çukurunda boğup bedenini fare yuvasına atmayacaksın.. Çünkü onu bok çukuruna atıp üstüne şuradaki sifon borusunu patlatıp onu boğacaksın. Evet bu güzel bir fiki-

-K-kai hyung.

-GEBERTCEM SENİ L-

Kai hyungu durduran şey lağım koridorunun en başından gelen güvenliklerin sesiydi. Hıh bana diyene bak onun yüzünden tüm hastane duymuştu bizi.

Kai hyung beni kolumdan tutup ters yöne doğru koşmaya başladı. Çoksel bir şekilde sürükleniyordum.

Kai hyung beni tutmakta cidden zorlanıyor gibi duruyordu çünkü omzunun verdiği acıyla sağlam eliyle beni tutarken boklu kollarım onun eli arasından kayıyordu.

...

Yaklaşık 7 dakikanın sonunda ikimizinde gücü kalmamıştı. Lağım koridorları cidden çok uzundu ve bitmek bilmiyordu. Güvenliğin sesini artık duymuyorduk.

Kai hyung fazla yorulmuştu. Omzunu tutuyordu ve yüzünü buruşturmuştu.

-Hyung deme ban- ahğ iyiyim.

- Nasıl çıkcaz şimdi burdaan. Ayh çok havasız burası duvarlar üstüme üstüme gelio.

-Üstüne gelen şeyler duvar değil ben olcam bu gidişle sus

-Sen niye böylesin. Neden bu kadar sinirlisin?

- Güvenlik yaklaşıyo gibi hadi gidelim.

Kai hyung kolumdan tuttu. Ama ben kolumu geri çektim.

-Senin sorunun ne? Çok mu meraklıyım sanki ben senin boklu kolunla koşturmaya

- Ama-

Sözümü bölen şey güvenliğin ayak seslerini duyup Kai hyungun sertçe beni tutup koşmasıydı.

....

Ve koşuşturmaca çıkışı görüp Kai hyungun güçlükle duvara yaslanmasıyla son buldu.

Güvenlik tahminimizce çoktan çıkıp gittiğimizi düşünüp bizi aramayı bırakmıştı.

Çıkış pencersindeydik. Ama kapak çok ağırdı.

-piçuuuğğğw

-Lucas onu hareket ettirebileceğini falan mı düşünüyorsun.

Nefes nefese kapağı itmeyi bırakıp Kai hyunga döndüm.

-Hayır. Ama seninle beraber kaldırabiliriz. O kadar kası boşuna mı yaptın?

Kai hyung güldü.

-Yuqi bu kasları evdeki reçel kavanozlarını, konserve kutularını falan açmak için yaptığımı düşünürdü.

Derin nefes aldı ve devam etti.

- Ama hiç bir zaman onu korumak için güçlü olmaya çalıştığımı fark etmedi. Ama biliyor musun.. İyi ki de fark etmedi.

boğazım ağrıyordu.

-N-neden?

-Çünkü onu koruyabildim mi? Hayır. Şuan benim yanımda mı? Hayır. Onun Nerde olduğunu biliyor muyum? Hayır. Güvende mi? Hayır.

-A-ama.. Bence senin onu korumaya çalışmanı fark ediyordur. Boşuna mı dövüyordun beni. Bu sadece kıskançlıktan olamaz.

-Bak. Şuan benim yüzümden yanımızda değil ve ben ona hiçbir zaman mutlu olması için bir şey yapmaya çalışmadım. Aslında yaptığım şeyler onun mutlu olması içindi ama o hiç benim yüzümden mutlu olmadı.
Ama bu benim suçum. Çünkü asla onun ne istediğini dinlemedim. Ben daha küçük olduğu için düzgün kararlar veremediğini düşünüyordum. Ama o bir genç kız ve benden daha sağlıklı kararlar veriyor. Bunu bilsemde kabullenmek istemed-

Sözünü kesen şey sanırım benim ona sarılmamdı.
" "  "
💘

05.01.2020

2020 bit artık.





DejavuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin