24. Bölüm

428 52 138
                                    


Rosé'den

-Rosé?

Gülümseyerek bana baktı. Mutluluktan her an ağlayabilirdim. Ona yaklaşıp yatağın yanına çömeldim.

-İyi misin?

Gülümseyip başını olumlu anlamda salladı ama sonra yüzünü buruşturdu. Başı sargılıydı.

Elini başına götürüp güldü.

- Mecburen tatilimizi iptal edicez. Ama sen merak etme en kısa zamanda götürücem seni tatile. Ama bi daha bavulları dolabın üzerine koymayalım resmen bir bavul yüzünden kafam delindi ya. Aslında benim boyum uzun biliyorsun bavul çürük kafama düştü hemen.

nE.

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ama Chanyeol bana sırıtıyordu. Bende gülümsemeye çalıştım.

-Ah hadi ama sevgiliim ağladım deme bana gözlerin kızarmış. İyiyim ben.

S-SEVGİLİM??!?!?!

Ağlamamaya çalışarak zar zor konuştum.

-Y-yok ağlamadım.

-Hııı bende yedim zaten. Neyse benim için endişelenmen hoşuma gitti. Zaten bu kadar karizmatik adamı kaybetseydin yani çok üzülürdün. Haklısın. İyi ki varım.

Güldüm. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Hayır Rosè hayır sakın ağlama.

Saçlarımı omuzlarımdan geriye attım. Çok sıcak olmuştu. Ellerimle kendime yelpaze yaparken Chanyeol havada duran elimi tuttu.

- Ah benim yanımdayken serinleyemeyeceğini sana bin kere söyledim. Bi daha deneme. Boşuna çaba harcıyorsun aşkım.

Sanırım bayılacağım. Nefes almakta zorluk çekiyordum. O sırada odaya Suho daldı. Arkasından da diğerleri.

Hepsi bize şaşkın bir şekilde bakıyordu. Chanyeol yatağında doğruldu.

-Kime bakmıştınız? Sanırım odalar karıştı?

Lisa bana dehşetle baktı. Yavaşça başımı olumsuz anlamda salladım.

Sehun'un gözleri dolmuştu.

- C-chanyeol biz-

-Haa aşkım sen yemek falan mı sipariş ettin. Hastane yemekleri çok kötü oluyo cidden. Ne söyledin?

Herkes bana bakıyordu.

-Şey istersen şimdi sipariş edebilirim ama şey onlar benim-

-Ailen mi? Oh Bee sonunda tanışıcaz. Merhabalar efendim ben Rosè'nin aşkısı Chanyeol. Siz?

Herkes gözlerini pörtleterek bize bakıyordu. Durumu toparlamak için konuştum.

-Ee o Lisa. Benim ikiz kardeşim. Onun yanındaki Sehun Lisa'nın erkek arkadaşı. Şu en arkada duran komşu kızı Jennie. Diğeri de Suho. Sehun'un abisi.

-Komşu kızı neden ağladın sen? Ah benim gibi bir yakışıklıya bişey olmasından korktun dimi. İyiyim merak etmeyin.

Jennie bizi duymuyor gibiydi. Aslında bu daha iyiydi çünkü kıza komşu kızı dedim resmen.

Üzerimdeki şoku atlatamadan odaya doktor girdi.

-Eveet nasılsınız?

-Çok sağolun doktor bey her zamanki gibi yakışıklıyım siz?

-Ee bende iyiyim. Adınız nedir acaba?

-Çok ayıp. Vallahi çok ayıp. Sen benim adımı bilmiyormusun. Resmen suratımdan Chanyeollük akıyo.

-Ah güzel.

-Rosé mi evet

-Hımm demek Rosè. Hatırlıyorsunuz yani.

-ÖHÖM

Hepimizin bakışları Sehun'a çevrildi.

-Doktor bey öhö öhö bi bakar mısınız öksürük tuttu sanırım ölücem öhö.

Sehun bok ötesi oyunculuğuyla doktoru odadan dışarı çıkarmayı başarmıştı.

Bİ dakika ne? Ben az önce ne dedim? Olamaz iyice bu çeteye dönüşmeye başlıyorum imdat.

-Hayatım iyi misin sen? Neden nefesini tutuyorsun? Kıpkırmızı oldun. Tamam sakin ol biliyorum ailene karşı utanıyorsun ama buna alış. Bide bunlar çok genç. Yaşlı versiyonları nerde bunların? Annen baban aman babayı boşver büyükanne dede falan?

-Ee şey yurt dışında onlar.

-hımm tamam daha iyi.

Uzun bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan Jennie'nin odadan fırtına hızıyla çıkmasıydı.

-A-a ne oldu bu komşu kızına ocakta yemeği falan vardı da onu mu unuttu?

Chanyeol sözünü tamamlayamadan bizimkiler Jennie'nin arkasından odadan hızla çıktı.

" "  "

Eveet. Nasıl buldunuz? Umarım beğenmişsinizdir. Kitapta sevdiğiniz ya da sıkıldığınız yerler olursa lütfen belirtin.

Yorum yapıp oy veren herkese çoooook teşekkür ederim.

[üğüğhüh çok cringe]




DejavuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin