57. Bölüm

232 27 40
                                    

Jisoo'dan

-Bizde evi kendi evimiz gibi kullanmaya başladık Kai rahatsız oluyo mu acaba?

Lisa'nın gülüp Jennie'ye baktığını gördüm.

-Eh birimizin evi sayılır zaten.

Lisa direkt söyle anlamıyoruz böyle.

Jennie sinirlenmiş gibi görünüyordu. Elindeki peynirleri kestiği bıçağı sertçe tezgaha bırakıp mutfak lavabosunda ellerini yıkadı.

-Lucas'a bakmaya gidiyorum.

Jennie hızlı adımlarla mutfaktan çıkınca  Rosé'yle Lisa'nın bize açıklama yapması için işlerimizi bırakmıştık.

Lisa bizi takmıyordu.

-Ne?

Ona tip tip bakmamızdan rahatsız olmuş olacak ki elindeki çırptığı kek hamurunu bırakıp bize döndü.

-Bilmiyorum hiçbir şey. Sadece Kai'nin bakışları tuhaf geldi seviyordur belki. Biliyorsunuz beni uğraşmayı severim.

-Dökül.

-Ya Jisoo valla yok başka bir şey. Jennie arabayı çarpınca nasıl uçtu gördünüz biz yapsak umrunda olmazdı farklı davranıyo işte. Jennie de ona karşı boş değildir Kai'ye aşık olmayan kız mı var? Yani biz hariç tabii kaç yıllık arkadaşımız ama sizde en başta etkilenmediniz değil yani.

Rosé gülüyordu. Yazık bu Chanyeol'un yanında kafayı sıyırmış.

-Neyse onları ve beni bırakında Rosé siz ne yaptınız? Çok zorlandın mı? Bir şey yaptı mı bizim deve? Herhangi bir gelişme var mı?

Rosé omzunu silkip mutfak tezgahına dayandı.

- Gelişme yok. Ama bana bişey yaptığı da yok. Alıştım. Bu aralar tuhaf davranıyo sadece. Çok bunalttı beni de. Her gün ilaçlarını yemeğine koyuyorum. Geçen gün ilaç kutusunu elimde gördü zar zor bir şeyler uydurdum ağrı kesici falan dedim de inanmadı. Kavga ettik biraz. 

-Ne? Ne oldu sonra? Çok bağırdı mı?

-Yok özür diledi. Bende özür diledim. Bir daha da konuyu açmadı hiç.  Ama 2 hafta önce kahvaltı için dışarı çıkıp gece geç saatte eve döndük tüm öğünleri dışarıda yedik ilacını yemeğe koyamadım yani.

-Bir kereden bir şey olmaz. En büyük sorumluluk sende ve çok iyi idare ediyosun. Eski Rosé'den geriye eser kalmadı. Yani gibi. Çok güçlüsün. Kim hafızasını kaybetmiş neredeyse tanımadığı bir adamla aynı evde kalıp ona bakabilirdi ki? Hemde seni sevgilisi sanıyorken. 

-Ben senin yerinde olsam kaçardım. Kaçmayı hiç düşündün mü? Zorunda değildin kalmaya sonuçta.

-Düşünmedim. Bana ihtiyacı vardı ve seviyordu. Ve onun yanında ailemin yanında hissettiğimden daha güvende hissediyordum. 

-Uuooo aşık mı olduun?

-Ne! Hayır.

-He he tamam görürüz bugün. Ay konuşmaya daldık işleri unuttuk daha sonra konuşmak için çok vaktimiz olacak. Devam edelim.

Sözümün üzerine işlerimize geri döndük. Cebimde telefonumun titrediğini hissettim. Telefonu çıkarıp baktım. Suho arıyordu.

Tek elimle telefonu açıp omzumla kulağımın arasına sıkıştırdım.

-Efendim?

-Jisoo dışarı gelir misin bir dakika?

-Tamam geliyorum.

DejavuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin