Dejavu

62. Bölüm

Suga'dan

-Abi bırak şunu ya sana başka kız mı yok? Yoruldum ben bak daha başka işlerim de var.

Mino huzursuzca attığı adımları durdurdu. Sertçe bana döndü.

-Bunu kalbime de söylesene. Ama maalesef duyamaz seni playing with fire dinliyo çünkü.

-Ya anladık anaokulu aşkında.. Kız daha seni hatırlamıyo nereden bilsin resim yaptığınız zaman senin onu çizdiğin için onun seni öptüğünü.

-Ah aklıma getirip durma. Yanağım yanıyo. Bak kalbim Going Crazy'ye geçti.

-İyi. Karakola gidiyorum ben. Başkomiser takık bana zaten. Sana iyi kafayı yemeler. Limon sık üstüne bir de tadı yerine gelir en azından.

Masadaki kalemi bana fırlattı. Sövmesini beklemeden hızla odadan çıktım.

-Suga. Mino sinirli mi ona göre yanına girmem lazım.

Kapıdan çıkar çıkmaz Luhanla karşılaşmıştım.

-Yok çok sakin. Gir.

Ölmez İnş.

"

-Alo Sehun nabeer? Aa ayıp denir mi hiç öyle? Ee sizinkiler nasıl.. Oo Lisa'nın sesi mi o? Berabersiniz yani.. Chanyeol nasıl oldu beyinsiz mi hala?.. Ne yalan mı yok işte beyni. Tamam be bağırma bak Lisa şüphelenir onunla uğraşırsın bir de. Şey için aradım.. He evet. Neden? Bak neşeli halimin bitmesini istemiyorsan şey edebilirsin.. Tamamm yarın görüşürüz bebeğim hoşçakal iyi eğlencelerr.

Heheh iyi eğlenceler, bana da.

"
Suho'dan

Ortalık biraz daha sakinleşmişti. Yemekleri yemiştik. Herkes kendi kendine takılıyordu.

Lisa ve Jisoo sevdikleri grubun yeni şarkıları hakkında konuşuyorlardı, Baekhyun ve Chanyeol ağaca tırmanma yarışı yapıyordu, Jennie ve Rosé kısık sesle bizden biraz uzakta konuşuyorlardı, Yuqi ve Lucas dereden oldukça uzakta çalıların yanında oynuyorlardı Lucas düştüğü için dere kenarına gitmelerini yasaklamıştık. Kai telefonuna bakıyordu ve Sehun..

Gözlerimle Sehun'u aradım ama görmemiştim.

-Sehun nerede?

Lisa konuşmalarını bölüp bana döndü.

-Bilmiyorum ki az önce telefonu çaldı şuraya gitti.

Başıyla ağaçların sık olduğu yeri işaret etti.

Acele etmeden o tarafa doğru yürümeye başladım. Bir kaç gündür telefonu çalınca bizden uzakta konuşuyordu.

Onu uzaktan görünce adımlarımı sessizleştirip beni göremeyeceği bir yere geçtim.

-Ne var yine? Sanane. Seni hiç ilgilendirmiyo bunlar. Ne diyorsun sen ya! Yine ne istiyorsun? Sıkıntın para da değil açık açık söyle artık. Senin-

Sehun cümlesini tamamlamadan telefonu kulağından çekti. Telefon kapanmış olmalıydı.

Bir küfür savurup ayağıyla yerdeki taşa vurdu.

Onunla konuşmanın zamanı gelmiş miydi?

Hayır biraz daha bekle Suho.

Sehun beni fark etmeden piknik alanına doğru gitti.

Benden şüphelenmemesi için o gittikten bir kaç dakika sonra bende bizimkilerin yanına gittim.

Sehun, Baek ve Yeol'u izliyordu. Beni görünce yanıma geldi.