49. Bölüm

220 30 43
                                    

"
Kai'den

Akşam yemeği saati geldiğinde herkes acıktığını hissetmişti. Konuyu bana getirmeye çalışıyorlardı.

 Gidin kendi evinizde yiyin ben mi yemek yapçam yani.

-Eee Kai bize marifetli ellerini göstermeye ne dersin?

-Gel ben sana marifetli ellerimi göstercem.

Yanımdaki koltukta oturan Suho'ya doğru uzandım. Amacım kafasına patlatmaktı ama Yuqi'nin beni yanlışlıkla yaralı omzumdan çekmesiyle acıyla bağırdım.

-Abi! İYİ MİSİN NOLDU!?

Bizimkiler başıma toplanmıştı. Yuqi'ye omzumdan bıçaklandığımı söylememiştik bu yüzden bilmiyordu. Bilmediği için de çok korkmuştu.

2 aydır iyileşmek  için çok uğraşmıştım ama bu durum iyice sinirimi bozmaya başlamıştı.

-T-tamam iyiyim yok bişey.

-Kai bakmamız lazım bi-

-Yok bişey Lisa. Şey yani..kütledi sadece.

Bunlar Yuqi'ye söylemeye kararlı herhalde daha da belli etseydiniz.

-Ben dedim ama dimi bırak artık kas çalışması yapma diye. Ben yokken de yaptın dimi? Al işte hasar görmüüş.

-Tamam anne bir daha yapmam.

-Dalga geçmesenee. 

Yanıma oturdu. Dudağını büzdü

-Neyse boşver. Acıyo mu?

-Hı hı çok acıyo ama yemek yaparsan geçer.

-Bak hala dalga geçiyo seni düşünende kabahat. Hıh daha geleli 4 saat olmuş bide yemek yapmamı bekliyorsun. Odama gidiyom ben. 

Saçını savurdu. Yanımda olduğu için saçları yüzüme çarpmıştı.

Başka zaman olsa o saçları yedirirdim ona. Bu huyundan hiç vazgeçmeyecekti.. Ama bunu özlediğime bile inanamıyorum. 

-Ya siz niye bu kadar belli ediyorsunuz ya?! Allahtan salakta hemen inandı. Yapmayın şöyle. İyiyim.

-Peki o zaman. Kim yapıyo yemek?

-Sen hala yemekte mi kaldın? Çok istiyorsan git kendin yap Suho.

Lisa niye atarlandı bilmiyordum. Hızlı adımlarla Yuqi'nin odasına gitti.

O sırada benim telefonum çaldı. Arayana baktığımda gizli numara yazıyordu.

-Alo?

-Kai ben Baekhyun çıkarın lan beni burdan kusucam tuvaletler açık burda yemekler bok gibi ÖLÜYOM LAAN.

-Bugün komiserle konuştuk en fazla bir gün daha kalabilirmişsin uzun sürmez dedi biraz daha sık dişin-

-AAYYH BIRAKIN BE- Kai konuşma hakkım bitmiş BANA BAK NE YAP ET ÇIKAR BENİ BURD-

Telefon kapanmıştı.

-Baekhyun mu?

-Evet. Çıkarın beni diyo. Konuşamadan telefon kapandı zaten. Bu kadar konuşma hakkı verdiklerine şükredelim kim bilir ne kadar yalvardı. Sanki ben dedim suçu üstlen diye.

Telefonu koltuğa atıp ayağı kalktım.

-Konuşmaya gidelim. Yuqi'de gelsin ikna eder belki. Ne kadar ikna edici olduğunu biliyorsunuz.

"
Suho'dan

- Kai'ye noldu böyle ya. Çok daha yumuşak davranıyo alışık değilim.

-Yuqi'nin kaçırılması yaradı herhalde.

-Bunu söylemek istemezdim ama eski haline döner en kısa zamanda.

-Aynen.

-Ee sana noldu  pek bi durgunsun birden yerinden kalkıp gitmeler falan?

Sehun derin bir nefes alıp arabasına yaslandı. Ben gitti zannediyordum ama 4 saattir kapının önündeymiş.

-Yok bişey. Duygusal anları kaldıramıyorum sadece.

-Ay ne çok duygusal anlar yaşadık anlatamam.

Kaşlarını çattı.

-Kavga mı ettiler?

-Sayılır. Ama önemli bişey değildi her zamanki kardeş kavgaları işte.

Başını salladı.

-Nerde kaldılar ya.

-Sensin çirkin!

Yuqi'nin sesiyle ikimizde aynı anda kapıya doğru döndük. Yuqi beyaz tavşan kulaklı taç tokasını takmıştı. O toka kendimi bildim bileli Yuqi'deydi. Onu çok tatlı yapıyordu. Ama Kai her seferinde onunla dalga geçerdi. Şimdi de şaşırmadık.

"
Herkes arabaya zar zor yerleşmişti. O kadar sıkışmıştık ki Kai Yuqi'yi kucağına almak zorunda kalmıştıĞWPSLĞXLFİEPLWPDIRLPWP.

Sehun arabayı çalıştırdı. Ben hala Baekhyun'u oradan çıkarabilirsek onu nereye koyacağımızı düşünüyordum.

-Ee Kai rahat mısın?

-Çok.

Kai'yle dalga geçerken Yuqi kahkaha atıyordu.

-Dua et zayıfladım abi. Tam 3 kilo verdim üüüç.

-Çok yaramış cidden. Hiç bi değişiklik yok. Dizlerim uyuştu.

-2 AYDA 3 KİLO NE DEMEK SEN BİLİYO MUSUN? BEN YANİ DÜŞÜN BEN CANIM YEMEK YEMEK İSTEMEMİŞTİ. KİLO VERDİM DİYORUM YA.

-Bağırma be kulağımın dibinde. Tamam anladık kilo verdin aferin. Camış gibi yemek yediğin günleri hatırlıyorum büyük başarı tamam.

-Sensin camış.

Yuqi o sıkışıklık için zar zor kolunu hareket ettirerek Kai'ye vurdu. Kai hareket edemiyordu.

-YA eve gidince görürsün.

-Hıhı.

Özlemişim be bunların kavgalarını.

Sehun arabayı durdurunca geldiğimizi anlamıştık. İlk kapıyı açan Jennie olmuştu. O sıkışıklık içinde Kai'nin içine girmişti ve kavgalarını 1080 pp ile iç içeyken seyretmişti. Halinden hiç memnun görünmüyordu haliyle.

Herkes arabadan sağ salim inince tüm havamızla karakola girdik.

" " "

Helloo

Sizi seviyom grşz

28.03.2020

"






























DejavuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin