1. Bölüm: [Sürgün]

5.2K 270 117
                                    

~Meri'nin Kurgusu~

Hikayenin Yayınlanma Tarihi: 01/09/2019

Tam Jeon Jungkook'un doğum gününde atmam çok hoş, bunun şerefine lütfen desteklerinizi eksiltmeyin 😉

Aslında hikayeyi paylaşmayacaktım ama kurgusu o kadar iyiki paylaşmadan kendimi tutamadım. Umarım çokça desteklersiniz, sizleri morluyorum 💜

KÜÇÜK BİR NOT: Kuzey Kore katı bir ülke ama yazdığım kadar olup olmadığını bilmiyorum, bu sadece hikayeye özelde olabilir onu dikkatte alarak yorumlarınızı yapın sevgilerle, iyi okumalar 💜

Yazardan

Zamanın nasıl geçtiğini anlamayız değil mi? Bir anda gündüzken, gözlerini bir-iki saniyeliğine kapatıp açtığında gecenin karanlığıyla karşılaşabiliyorsun ya da bir gün sıcaktan yanarken, ertesi gün soğuktan donuyorsun veya sessizlikten deli gibi zevk alırken, bir anda kendini gürültünün içindeki huzurun tam ortasında buluyorsun.

Hemen hemen bir çok ülkede, bir çok kıta da her şey değişkenlik gösterebiliyor. Lakin, değişkenlik göstermeyen tek bir yer var orası da 'Kuzey Kore' kurallarıyla, cumhurbaşkanının katı maddeleriyle hayatlarını bir robot gibi yaşıyorlar. Gülümsemek fazla zorlayıcı, dans etmek, diğer ülkelere ait şarkılar dinlemek, kısa etekler, renkli kıyafetler gibi bir çok şey orada yasaktı ve ne kadar zaman geçse de hiçbir şey değişmiyordu. İnsanları bile değişmiyordu, o yaşam tarzına o kadar alışmışlar ki bir robot gibi farklı şeylere ilgisiz kalıyorlardı.

Ama bazen etrafları değişmese de kendisi değişen çok insan oluyor, bu insanların yapabildiği tek şey kaçmak, kaçmak için çok çabalıyorlar fakat çabaların sonucu her zaman hüsranla bitiyordu.

İşte her şey asker olan bir genç adamın kendisinin fark etmesiyle başlıyordu...

Yine günlerden sıcak bir gündü, Kuzey Kore halkı erkenden yataklarından çıkmış, hazırlanmış ve işleri için yola koyulmuşlardı. Otobüsler tıklım tıklımdı, öğrenciler hayatlarından nefret edercesine formalarını giyinmiş ve okul yoluna girişmişlerdi. Herkes birbirine uzak, herkes birbirine soğuktu.

Bir şeyler vardı ama bir şeylerde eksik gibiydi... mesela neşe, mesela aşk, mesela birlik olmak...

Bir şekilde bir ipin ucu her türlü kaçıyordu... Kuzey Kore halkı her zamanki gibiydi, lakin içlerinden biri normalin çok fazla üstünde bir gün geçiriyordu.

Bir kaç haftalığına izin alarak tatil yapan genç adam, bugün iş başı yapmak için erkenden uyanmıştı.

Yatağının sinir bozucu rayları dün gece onu hiç uyutmadığı için hafif huysuz, hafif öfkeliydi. Yatağına elleriyle bir kaç kez sert bir şekilde vurduktan sonra ayağa kalktı ve eski püskü, tahtalı aynasının önüne geçti. Saçları fazlasıyla uzamıştı, uzatmanın yasak olduğunu bildiği halde uzatmıştı.

Aynada bu detayı es geçerek kendini incelediğinde, kalbinde ve tam midesinde garip birer hisler yayılmaya başladı.

Garip hissediyordu, uzun saçlı halini böyle görmek onu garip hissettirmişti. Sanki yıllardır hissettiği boşluklardan bir tanesi dolmuş gibi hissediyordu.

''Neyim var?'' diye fısıldadı, kendini incelemeye devam ederken. Kendi soruyordu ama cevap verecek kimsesi yoktu.

''Yalnızlık...'' diyerek iç çekti ve odasından çıkıp, evindeki küçük banyoya geçti bugün askerliğine kaldığı yerden devam edeceği için saç tıraş makinesini prize takıp, önce uzun saçlarını canı acıya acıya kesti daha sonrasında akan buz gibi suyla, hızlı bir duş alıp çıktı.

North Soldier | Jeon Jungkook | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin