10. Bölüm: [Gerçekler]

1.6K 150 14
                                    

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 18/01/2020

Jeon Jungkook

Bir şeyler atıştırdıktan sonra Jimin ve diğerleri ikimizi karşılarına alacak şekilde oturmuşlardı. Altısının birden karşımızda olması bir sorgu odasında olduğumuz dejavusunu bana yaşatmadı değil hani, bakışlarımı onlardan Hea Jung'a çevirdim, ciddi bir ifadeyle onlara bakıyordu ve duyacağımız gerçekleri merakla bekliyor gibiydi.

''Öncelikle bu anlatacaklarım sizlere fazlasıyla garip gelebilir hatta yalan olduğunu bile düşünebilirsiniz bu yüzden öncelikle size şu fotoğrafı göstermek istiyoruz'' dedi Jimin sakince ve cebinden eski-püskü bir fotoğraf çıkararak ayağa kalkıp bize verdi. Resmi elime alıp, bize doğru çevirerek ikimizin ortasına doğru tuttum. Hea Jung: ''Bu çocuklarda kim?'' diyerek sorarken ben o çocukların arasında kendimi görmüştüm, kocaman gülümsememle poz vermiştim. 

''B-bu benim'' şaşkınlığımı koruyamadan onlara baktım. Altısı beni başıyla onaylarken: ''Eğer bu fotoğraf olmasaydı gerçekten size inanmazdım'' dedi Hea Jung. Haklıydı, bende kesinlikle inanmazdım. 

''Şimdi gerçekleri anlatmaya dönebiliriz'' dedi Jimin ve öne doğru eğilip, ellerini birleştirerek konuşmaya başladı: ''Bu fotoğraf biz 6-7 yaşlarındayken çekildi, gördüğün gibi orada sen varsın ve biz. Jungkook, sen bizim en yakın arkadaşımızdın ve bir anda ortadan kayboldun'' diyerek direk konuya girişmişti.

''Ortadan kaybolduktan sonra ailemi hiç gördünüz mü?'' hepsi başını iki yana salladığında bakışlarımı Hea Jung'a çevirdim. O mektupta yazanları bilen tek kişi oydu, yavaşça bakışlarını bana çevirdiğinde yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirdi, beni bir kez daha hayatta bağlayacak bir tebessümdü, başını sallayıp sessizce: ''Onlara mektuptan bahsetmen gerek'' dedi.

''Sürgün edinmeden önce'' başımı sallayarak çocuklara döndüm. Pür dikkat beni dinliyorlardı: ''Annem ve babamdan bir mektup buldum, mektupta yazanlara göre annem bir kuzeyliymiş ve babamda güneyli, annem kuzeyden kaçmak için babama sığınmış babamda onu bir şekilde kaçırarak güney Kore'ye getirdi ve ikisi evlendiler, bana ben küçükken nasıl tanıştıklarını hiçbir zaman anlatmamışlardı nedenini her zaman sorgulardım ve o gün öğrendiğime göre tamamen beni korumak için anlatmadıklarını öğrendim, eğer dedem bundan haberdar olursa beni alır diye korkmuşlar ve sanırım dedem bir şekilde bunu öğrenerek beni kuzey Kore'ye kaçırdı'' dedim cümlemi bitirip derin bir iç çekerek. Artık yorulmuştum, bu kadar olayı üst üstte yaşayıp üstüne üstlük bir kaçak olmaktan gerçekten çok yoruldum.

''Jungkook, sana bir şey söylememiz gerek'' Namjoon'un telaşlı sesiyle kaşlarımı çattım. Neden birden bire telaşlanmışlardı ki?

''Ne söyleyeceksiniz?'' hepsi yavaşça bakışlarını kaçırdıklarında bir şeylerin fazlasıyla yolunda olmadığını anlamıştım.

''Jungkook sen kaybolmadan üç veya dört gün önce evlerimizin bulunduğu sokağın önünde bir araba gördük, arabanın yanından geçip gitmek üzereyken kapı açıldı ve içeriden yaşlı bir adam çıktı, bizim buralı olmadığı fazlasıyla belli olan bir adamdı. Yanımıza geldi ve bize, seni sordu. Tabii biz kötü bir şeydir diye düşünerek dedene seni tanımadığımızı söyledik, o da bize fotoğraflarımızı gösterdi. Yalanımız o şekilde ortaya çıkınca bizde mecburen evinizin adresini söyledik, söyler söylemezde arabaya binip gözden kayboldu sonra da bir daha ne senden haber aldık ne de ailenden, onların hayatta olup olmadığından emin değiliz. Bunu defalarca ailelerimize sorduk onlarda emin olamıyordu, sonra hep beraber karakola gittik tabii karakol küçük çocukları ne kadar takar tahmin edebilirsin, sonra da elimiz boş bir şekilde evlerimize geri döndük ve her gün karakola gitmeye devam ettik en sonunda 18 yaşlarımızdayken polisler bizi ciddiye alarak aileni araştırmaya başladılar, başladılar ama ellerimiz her türlü bomboş geri döndük. O günden sonra da bir daha karakola gidemedik, özür dileriz'' diyerek her şeyi anlatan Jin'e ne diyeceğimi, nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Annem ve babamdan hiçbir şekilde haber alınmamıştı ölüler mi, yaşıyorlar mı bilmiyorum. Tek umudum yaşamalarından yana ama beni kuzey Kore'ye kaçıran iğrenç dedemin onlara bir şeyler yapması da mümkün olabilirdi. 

North Soldier | Jeon Jungkook | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin