Bölümün Yayınlanma Tarihi: 10/02/2020
-Geçmiş Zaman: Jungkook'un Kuzey Kore'deki Hayattı-
Yazardan
Küçük çocuk yaraları iyileştikten kısa bir süre sonra Kuzey Kore'de okula başladı. Güney Kore'den çok farklı bir eğitimi okulda sanki hiç Güney'den gelmemiş gibi alışmıştı, derslerinin çoğu iyi olduğu içinde ayak uydurması da çok fazla olmamıştı.
''Baban seni dövüyor mu?'' yanına gelen iki çocukla Jungkook dikleşerek: ''Benim annem ve babam yok aslan gibi dedem var ve o bana hiçbir zaman vurmaz'' dedi. Yaşadığı travmadan dolayı çektiği işkenceyi de hatırlamıyordu, o ana dair hatırladığı tek şey yaralarının acısıydı.
''Ama vücudunda hep yara izleri var, yoksa kendi kendine mi yapıyorsun?'' küçük çocuk gülerek başını iki yana salladı: ''Ben psikopat mıyım ki kendi kendime zarar vereyim, bir ay önce büyük bir ağaçtan düştüğüm için vücudumda hep çizikler var'' dedi. Bu dedesinin ona söylediği bir yalandı o da bu yalanın gerçek olduğuna inandığı için üstünde çok durmamıştı.
''Ağacın bir sürü dalları mı vardı?'' Jungkook başıyla karşısındaki çocukları onaylayıp: ''Evet'' dedi. Çocuklar Jungkook'a sarılıp: ''İyisin değil mi?'' diye sorarak onun buzlaşan kalbine küçük ısılar göndermişlerdi Jungkook onlardan ayrılıp: ''İyiyim ben güçlü bir çocuğum, dedem gibi güçlü bir asker olacağım'' dedi. Çocuklar Jungkook'a asker selamı vererek: ''Emrinizdeyiz ağaç komutanımız'' diyerek gülmüşlerdi. Jungkook'ta uzun zaman sonra ilk kez gerçek anlamda gülmüştü ve o çocuklarla arkadaş olmuştu fakat kısa bir süre sonra çocuklar onu kıskanmaya başladılar, bu kıskançlıkları ise sonunda kine ve nefrete dönüşmüştü, nefrette dönüşen düşünceleriyle beraber küçük çocuğu döverek işkenceler etmeye başladılar.
Ne olursa olsun Jungkook çok güçlüydü, gücünü hiç kaybetmeden onlara karşılık vererek büyümüştü, bunun sonucunda da herkes ondan korkarak yanına dahi yaklaşmamışlardı.
Kızlarsa Jungkook'un yakışıklığına mest olarak çocuğun peşine düşmüşlerdi. Küçük çocuk onlara yüz vermeden hayatına devam ederek büyümüştü.Sonunda da asker olmuştu.
Bölüğünün en iyi askeri, en saygı duyulan ve korkulan askeri olmuştu fakat hayat ona sırtını dönerek onu ölüm çukuruna atmıştı, genç adam girdiği bu ölüm çukurundan güzel kalpli bir doktor tarafından çekilip alınmıştı.
-Şimdiki Zaman-
Kim Hea Jung
Hiçbir şey yemeden, içmeden, hiç durmadan ilerleyerek sonunda Busan'a varmıştık. Busan'a gelmeyeli uzun zaman olmuştu görmeyeli daha da gelişmiş ve büyümüştü en az Seul kadar büyüleyiciydi fakat Seul'ü de tam olarak geçmiş sayılmazdı.
''Burası doğduğum yer mi?'' Jungkook gururla etrafı incelerken dizinin üzerindeki elini kavrayarak başımı omzuna yasladım. Bu çocuğu kaybetmekten gerçekten çok korkuyorum ve tek umudum burada onun hayatıyla ilgili bir şeyler bulmak, bir şeyler bulmak ve onu bu iğrenç çukurdan kurtarmak istiyorum.
Yapabiliriz değil mi? Yapmak zorundayız!
''Burası bizim mahalle'' Jimin bir sokağa girerek arabayı boş bulduğu bir yere park etmişti, diğerleri de arabayı park ettikten sonra hepimiz arabadan inerek mahalleyi incelemeye başladık. Sessiz sakin güzel bir mahalleydi bir çocuğun büyüyebileceği harika bir mahalle.
''Şurası benim kaldığım ev ve arkaya doğru Hoseok, Taehyung, Namjoon, Yoongi, Jin ve senin evin olarak diziliyor.'' Jungkook eliyle kendini gösterip: ''Benim evim mi?'' Jimin, Jungkook'u onaylayarak: ''Evet ev sahibi evi eşyalı bir şekilde sattı sanırım içinde ne var ne yok çöp oldu oradan pek bir şey çıkmaz ama yine de bakmaktan zarar gelmez'' diyerek o tarafa doğru ilerlemeye başladı. Telaştan avuçları terleyen Jungkook'un elini sıkarak: ''Bir şeyler bulacağız Jungkook, bulacağımıza inanıyorum bu yüzden sen de inan'' dedim ve onu sürüklemeye başladım, elimi hafif önden büküp, kolunu omzuma attığında gülümsemeden edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
North Soldier | Jeon Jungkook | ✔️
FanfictionTamamlandı ✔️ Kuzey Kore'den sürgün edilen bir askerin ve Güney Koreli bir kızın ölümcül birleşimi... Askerlikten sürgün edikten sonra denize atılan bir genç adamın dalgaların sürgünüyle beraber Güneyli bir genç kızın evinin bulunduğu sahile çarpmas...