Şeftali Bey

10

napünüz gençlik?

🍑

Merhaba arkadaşlar, kanalıma hoş geldiniz. Bugün kantinde oturmuş Şeftali Bey'i kesiyoruz. Yani siz değil, ben kesiyorum onu.

Polat yani Şeftaliciğim kantinde dört liraya satılan tostunu gömerken -dört liraya tost mu olur lan ekonomi batmış batmış- onu izliyordum. Yanına gitmeye, hâl hatır sormaya cesaretim yok. Gelse, "Naber?" dese elim ayağım dolanır şurada immobulus yapılmış gibi kalırım...

Şeftalili -evet yine şeftali- meyvesuyumu arada yudumlarken telefonumun kamerasından Polat'a bakıyordum. Yusuf kankisiyle her öğle arası kantine iniyorlardı. Ben de bu otuz dakikalık öğle arasını kantinde onu izleyerek ay yani kantinde yemek yiyerek geçiriyordum.

Polat telefonunu eline aldı, yüzünü eğerek telefona bakarken saçları ekrana düştü. Ve Nasa'nın içi gider...

whenasa: Selam Şeftali Bey.

Polat hâlâ telefonuna bakarken mesaj bildiriminin geldiğine kaşlarının çatılmasıyla emin oldum.

vipolat: Selam Whenasa ya da her kimsen.

whenasa: Nasa diyebilirsin.

vipolat: Peki.

vipolat: Neden Şeftali Bey?

whenasa: Şeftalinin İngilizcesi Peach, piç diye okunuyordu sanırım. Bu yüzden seninle özdeşleştiriyorum.

vipolat: nE?

Gülme sesini duyduğuma eminim... Kafamı kaldırıp bakamadım.

whenasa: Yoh lan şaka şaka.

whenasa: Sana attığım ilk mesaja bak. "Şeftali Bey, içimi huylandırıyorsunuz. Adınız anılınca bir garip hissediyorum."

whenasa: Her hareketin beni heyecanlandırıyor.

whenasa: Şeftaliye takıntısı olan insan da aynı tepkileri verir benimle.

whenasa: Sadece, o takıntılı insan şeftaliyi sevemediği için yiyemez ben ise çok sevdiğim için.

whenasa: Ne saçmalıyorum ben awk

whenasa: İşte uzun lafın kısası yanına gelince heyecanlanıyorum, saçmalamaya başlarım diye heyecandan yanına gelemiyorum.

whenasa: Seni seviyorum eşek sıpası!

whenasa: Anan baban hariç*

Kahkahasını duyunca gülmemeye çalışarak kantinden çıktım. Cam kapıdan kafamı çevirip baktığımda gülümsüyordu. Seni yerim eşek sıpası! Not: Anan baban hariç.