Arkanızdan darbe almak istemiyorsanız, bir dövüş sahnesinde birden yumruklanmak istemiyorsanız vehayut da silahlı bir çatışma sahnesinde aniden kafanıza silahla uçulsun istemiyorsanız yapmanız gereken iki şey var: Sırtınızı her zaman duvara vermek ve aniden gelecek saldırılara karşı her daim hazır olmak. Ben ne bir çatışmadayım, ne de Arka Sokaklar dizisi oyuncusuyum. Ben anonimim. Elimde telefonumla mesaj yazarken sırtım daima duvarda.
Çünkü kim olduğum öğrenilsin istemiyorum.
Biraz öz güven problemim var galiba... Bilemiyorum. Polat ile ne zaman karşılaşsak kalbim duracak gibi oluyor ve iki lafı bir araya getiremiyorum. Ama yazarken tüm hislerimi, düşüncelerimi sakince dile getirebiliyordum. Mesela, Polat'a onu sevdiğimi söylemiştim.
Ben. Polat'a.
Bunu mesajla değil de karşısına çıkıp söyleseydim... Söyleyemezdim ki. Kendime binbir türlü bahane bulur ve söylemek için çıktığım yoldan hızlı adımlarla geri dönerdim.
vipolat: Çok merak ediyorum... Neden karşıma çıkmıyorsun?
whenasa: Gücüm yok.
vipolat: Ne demek gücün yok?
whenasa: Güçlü biri değilim, kimlik arayışında olmam da etkili bunda tabii. Biraz da kendimi sevmiyor olduğum için senin beni sevmeyeceğin gerçeği de etki ediyor.
vipolat: Bana bu mesajları atman gücünü göstermez mi?
whenasa: Göstermez. Burda daha özgüven sahibi bir Nasa oluyorum.
vipolat: Peki.
vipolat: Nasa mı? Bu seni bulmam için büyük ipucu :))
Ha, bir de sırtınızı duvara da yaslasanız bazen kendi aptallığınız yüzünden darbe almaya müsait oluyorsunuz. Örnek yukarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeftali Bey
Teen Fictionwhenasa: Şeyftali Bey, içimi huylandırıyorsunuz. Adınız anılınca bir garip hissediyorum. for my nasa #1 - nasa!