Elimdeki poşetlerin ağırlığı yüzünden elimde bir iz oluşmuştu, her ne kadar gitmek istemesem de annem zorla göndermişti. Apartmandan içeri girmek için cebimdeki anahtarı çıkardım, tam kapıyı açarken birden kapı açıldı. Bu alt komşumuz olan Burak' tan başkası değildi.
"Teşekkür ederim, valla kolum kopmuştu. Çok iyi denk geldin."
" Ne demek, her zaman. İstersen yukarı çıkarmanda yardım edebilirim"
"Gerek yok, zaten asansörle çıkacağım. Hadi iyi günler sana"
"İyi günler, sonra görüşürüz Ada"
İsmimi çok güzel söylüyordu, tıpkı bir kuş gibi bakıyordu, kısık gözleri çok güzel parlıyordu. Her neyse konumuza dönelim.
Elimdeki poşetlerle birlikte asnsöre geçtikten sonra çenemle 2 numaraya bastım. Poşetleri yere bırakarak elimle de basabilirdim ama annemin huylu olduğunu bildiğim için yere koymadım çünkü o poşetler eve gelecekmiş ve halıların üzerine koyulacakmış, bu yüzden poşetlerin altının kirli olmaması gerekiyor.
Akşam üstü biraz uyuduktan sonra penceremin onündeki küçük pufa oturdum. Cebimden mavi kulaklığımı çıkarıp müzik listesinden rastgele bir müzik seçtim.
Kuşlar, kuşlar haber getirmiyor
Bu sabah senden
Kuşlar
Kuşlar yapayalnız bir bahçede
Yedim zehirli mantar
Döner başım, ulaşamadım
Hep mesafeler beni eksiltiyor, eksiltiyor
Sözün, sözün yokMüzik dinlerken tekrar uyuyakalmışım. Annemin yemeğe çağırmasıyla irkildim. Yemek yedikten sonra odama çıktım.
Balkona hava almak üzere gittim. "Hay aksi!" annemin saksılarından birini aşağı düşürmüştüm. Hem de Burak'ın balkonuna!?!?
~~~~~~~~~~Eveet bir bölümün daha sonuna geldik.
Düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın. 🖤
Sizi seviyorum😘