Bölüm 11| Bunlar çok ağır ve acı tesadüfler...

123 14 33
                                    

 Tarık, şirketten çıktığında şoförünün açtığı kapıdan araca bindi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Tarık, şirketten çıktığında şoförünün açtığı kapıdan araca bindi. Şoför de kapıyı kapatıp yerine geçerken Tarık da cebinden telefonunu çıkarırken bir kağıt yere düştü. Tarık da düşen kağıdı almak için eğildiğinde gözüne mor kapaklı bir defter ilişti. İlk anlamsız bakışlarla defteri süzdü, ardından defteri eline alarak yerine geçen şoförüne; "Bu kimin defteri İsmet?" diye seslenince İsmet de arkasına dönüp Tarık'ın incelemeye başladığı deftere bakarak; "Bilmiyorum Tarık Bey. Belki asistanınızın olabilir. Sanki bugün onun elinde buna benzer bir defter vardı." demişti.


Tarık, İsmet'in dediklerinden sonra o da Masal'ın elinde böyle bir defter gördüğünü anımsadı. Tuttuğu notlarda büyük ihtimal bu defterdeydi, tüm iş yemeği boyunca o defteri kucağından hiç ayırmamıştı ve üzerine de bir şeyler yazıp durmuştu. Ancak kaybettiğini şimdiye kadar fark etmesi ve kendisini araması gerekiyordu. Sonuçta bugün iş görüşmesinde konuşulan her şeyin özetini ondan istemişti.


"Kızın notlar için bu deftere ihtiyacı olacak." diyerek araçtan çıkarken İsmet; "Siz zahmet etmeyin Tarık Bey ben götürürüm." dese de Tarık kendisi vermek istediği için onu durdurarak; "Benim de almam gereken bir şey vardı zaten sen beni burada bekle." deyip oradan ayrılıp şirkete giriş yaptı. 


Asansöre bindiğinde elindeki deftere baktı tekrar. Burada iş toplantısında alınan notlar olduğuna göre içine bakmakta bir sakınca görmeyen Tarık, mor kapağı açtığında ilk karşısına çıkan tarihe baktı. Bugünün tarihi olduğu belliydi. Altında da not vardı.


Toplantı ve iş görüşmeleri için tutulan bir not defteridir.


Bu not bile bu defterin ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu. Başını iki yana salladı ve diğer sayfayı açtı. Gelen iş adamları ve asistanlarıyla tanıştığını ve onların oturmasıyla konuşulmaya başlandığını yazmıştı. Sonra burada o konuşulanların ne olduğu hakkında bir şeylerin yazılmadığını görünce kaşlarını çattı. Bu kız ne notu tutmuştu böyle? Araya konulmuş özel, kendince yazdığı püf noktalar vardı ama kenara yapılmış karikatür tarzında çizimlerde mevcuttu.


Ve kesinlikle kocaman gözlü ve sivri burnuyla kendini beğenmiş gibi bakan Seval'di. Bu kadının işinde hırslı olduğunu ve ortama en iyisinin o olduğunu gösteren tavırlarını biliyordu. İçten içe böyle bir asistanı olmadığı için şükrediyordu, çünkü bu kadının yaptığı kendisine ve patronuna pek yarar sağlamıyordu. Bu kinayeli halleri bıraksa, işinde gerçekten çok iyi olduğunu gösterebilir ve kanıtlayabilirdi.


Gülmeden edemedi, Tarık. Bu kızın çizim yeteneğinin de güzel olduğunu düşündü! Bir tek Seval'in değil, üç asistanın daha karikatürünü çizmişti. Ayrıca üstlerine bulut çizmeyi ihmal etmemiş, içine de pek hoş olmayan şeyler yazmıştı.

Bana Bir 'MASAL' anlat, BABA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin