Masal, Tarık'ın kardeşi ile birlikte şirketten ayrılmasından sonra o da şirketten çıkmış, kapının önünde Koray'ı beklemeye koyulmuştu. Beklerken de şirketin camekanından yansımasını görünce hemen üzerine çeki düzen vermeye başladı. Tam saçlarını düzeltme girişiminde bulunacakken yaptığını fark edip; "Kendine gel Masal ne yapıyorsun öyle şey gibi..." dedi ve arkasından ona doğru yaklaştığı anda dediğini duyan Koray da; "Ne gibi?" diye sorusuyla Masal'ı beklenmedik bir şekilde korkutmuştu.
Masal, bir an irkilip arkasına döndüğünde gülen fakat sonrasında birden gülümsemesi solan bir Koray ile karşılaştı. "Ben korkutmak istememiştim. Özür dilerim!"
"Şey...bir an arkamda belirince...beklemiyordum da."
"Özür dilerim gerçekten!"
"Tamam sorun değil. Gidelim mi?"
"Gidelim ama korkmazsınız değil mi?"
Masal, Koray'ın ne demek istediğini pek anlayabilmiş değildi. Kaşları hafif çatılarak; "Korkmamı gerektirecek bir durum mu vardı?" diye sordu. Koray da Masal'ın önünden birkaç adım geri çekilip arkasında duran motoru göstererek; "Benim yol arkadaşım işte bu motosiklet. İki kişiliktir ama hep tek kişilik kullandım. Eğer korkmazsanız yol arkadaşım ilk defa ikinciyi misafir edecek." dedi.
Masal, gördüğüyle yüzünde kocaman bir gülümseme belirmişti. Motosiklete bayılırdı elbet ama Koray'ın motosikletten yol arkadaşım diye bahsetmesi nedensiz bir biçimde hoşuna gitmişti. Koray'a dönüp; "Eğer yol arkadaşınız için de bir sorun yoksa bu daveti seve seve kabul ederim, şayet ben motorlara bayılırım." dedi. Koray, bu duyduğuna sevinmişti. Hemen motosikletinin yanına gidip arka bagajını açtı ve içinden yedek bir kask çıkardı. Masal da onun arkasından gitmiş, hemen yanında durmuştu. Koray'ın uzattığı kaskı almak için elini uzatmıştı ama Koray, direkt kaskı Masal'ın kafasından geçirmişti. Masal da; "Ben takardım gerek yoktu ama teşekkürler!" diyerek kaskın kemerini takmaya başlarken Koray da kendi kaskını oturağın üzerinden alıp başına geçirdi. "Kask size çok yakıştı."
"Ben de aksini düşünmemiştim zaten."
"O zaman hadi gidelim."
"Peki şimdi rota neresi?"
Koray, gülümseyip motora bindiğinde Masal'a dönerek; "Hadi binin. Çok güzel bir mekan bizi bekliyor." dediğinde Masal da gülümseyerek Koray'ın arkasına oturdu. Bir an Koray'ın beline sarılsa mı ne yapsa bilemedi ama sadece ceketinin ucundan tutmakla yetindi. "Umarım yol arkadaşınız beni sever."
"Ondan şüpheniz olmasın! Sıkı tutun." Koray, bunu der demez motosikleti çalıştırınca Masal da istemsiz bir şekilde Koray'a daha da sıkı asılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Bir 'MASAL' anlat, BABA!
General FictionBen her gece babam gelip başımı okşayarak bana masal anlatacak diye beklerken, dayım geliyordu. O okşuyordu, saçlarımı. O öpücük konduruyordu, o anlatıyordu, bana masal! Biliyor musunuz? Babanın yerini hiç kimse dolduramıyor. Ne dayım, ne de bir ba...