Bölüm 16

6.1K 306 50
                                    

Gizem zorlukla gözlerini aralamaya çalıştı. Zihni uyanması konusunda onu uyarıp duruyordu ama ne bedeni ne de ruhu buna hazır değildi. El yordamıyla telefonuna uzandı. Tek gözünü zorlukla açıp saate baktı. Henüz dokuz olmuştu saat. İzin gününde erken uyanmak istemiyordu. Biraz daha uyumak istiyordu ama zihni rahat vermiyordu. 

Yatakta doğrulup esnetti bedenini. Karşısındaki duvara boş bakışlarla baktı bir süre. Ardından yataktan aşağı sallandırdı bacaklarını. Bu seferde yerdeki halıya baktı biraz. Kendini kalkmaya hazır hissettiğinde ufakça attı kendini yataktan ileriye doğru. 

Banyoya ilerlerken ağzı esnemekten kocaman açılmıştı. Sağ elinin tersiyle ağzını örtmeye çalışıyordu. Gerçekten yorgun hissediyordu bu sabah. Erken kalkmaya alışan beynine kızdı içinden.  

Lavabonun önünde durup aynadaki yansımadan yüzünü inceledi. Biraz süzülmüş göründüğünü hissetti. İki elini yanaklarına bastırdı. "Gülsüm abla haklı sanırım. Giderek daha bir süzülür oldum. Yemek düzenimi gözden geçirsem iyi olacak." Başını her iki yana çevirip dikkatlice inceledi kendini. Ardından aynadan biraz uzaklaşıp incecik bedenini inceledi. Formunu korumak için gerçekten dikkatli olmaya çalışıyordu. Hem yemeğini kısıyor hem de sporunu yapıyordu ama anlaşılan harcadığı kalori, aldığı kaloriyi hayli bir geçmişti. Spor düzeninde değişik yapmak istemediğine göre yemek miktarı biraz daha arttırabilirdi. 

Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa yöneldi. Buzdolabını açıp kahvaltı olarak ne yapabileceğine baktı ama evde ne yumurta kalmıştı ne de peynir. Karahan sağolsun dün akşam tüm yumurtalarına talip olmuştu. Peynir ise ondan önceki gün bitmiş ve almayı unutmuştu. Dudaklarını büzdü. "En iyisi kahvaltıyı dışarıda yapmak!" 

Üzerini değiştirmek için odasına dönerken "Kızları da mı çağırsam?" diye mırıldandı ama hızla vazgeçti. Bade tüm hafta doktorasıyla uğraşmıştı. uyuyor olabilirdi. Şebnem ise kesin uyuyor olmalıydı. O erken kalkmayı seven biri olamamıştı hiç. "En iyisi tek yapmak. Hem daha sakin olur." 

Gizem rahat bir kot pantolon ve üzerine de açık mavi bir kısa kollu tişört geçirdikten sonra kol çantasına uzandı. Kapıyı açıp beyaz spor ayakkabılarını yere bıraktı. Anahtarı da uzanıp kapı arkasından aldı. Ayakkabılarını bağladıktan sonra çantasından kulaklığını çıkarttı. Asansörün gelmesini beklerken çalma listesinden rastgele bir şarkıya tıkladı. Tanıdık melodi doldurdu kulaklarını. 

Apartman kapısını açtığında hafif çiseleyen yağmura şaşkınlıkla baktı. Kocaman bir gülümseme yerleşti dudaklarına. Yağmuru çok severdi. Öyle ki bir şemsiyesi bile yoktu. Adımlarını hemen dışarıya doğru attı ve bedenini yağmurla buluşturdu.


Cesaretin var mı aşka? 

Çarpıyor kalbim bir başka

Sende böyle sevsen keşke

Desen bana yar

Nakaratla beraber duraksayıp yüzünü bulutlara çevirdi. Şarkıyla beraber coşan kalbini serin yağmur damlaları biraz olsun yatıştırıyordu sanki. Yağmurun hızlanmaya başladığını fark ediyordu ama yerinden bir milim bile kıpırdamadı. Gözlerini yumup damlaların yüzüne düşmesine izin verdi. 

Müziğin melodisi devam ederken bir anda yağmur damlaları yüzüne düşmeyi kesiverdi. Gözlerini hafifçe aralayınca siyah bir şemsiyeyle karşılaştı bakışları. Meraklı bakışları şemsiyenin sahibini bulduğunda dudakları şaşkınlıkla aralandı. 

Konuşmadan gözlerinle 

Beni sevdiğini söylesen 

Yüreğime gözlerini 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zor Kadın (Zoraki Evlilik 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin