Dipnot, hikaye günümüzde geçmektedir. Yorumlarınızı bekliyorum ♥️
Soğuk bir geceydi. Malfoy, penceresinin önüne oturmuş diğer kulelerdeki ışıkları seyrediyordu. Oturduğu taşta soğuktu, ama umursamadı. Dizlerini karnına doğru çekmiş, dirseklerini de dizlerine koymuştu. Elinde tuttuğu mektubu ise yarım saat önce almıştı fakat açmaya bir türlü cesaret bulamadı.
Genç oğlan, yanağındaki ıslaklığı siyah ceketinin omuzlarına sildikten sonra ölüm sessizliğini bozdu. "Tamam, pekala."
Mektubu açmaya karar vermişti. İçinden neler çıkacağına dair hiçbir fikri yoktu.
"Gökteki en parlak yıldızı Cissy ile birlikte izliyorum. Zihnini kitlemeyi unutma, karanlıktan korkma, aydınlık yakın, şans bizden yana. Madalyonu kaybetme.
R.A.B"
Oğlan mektubu okumayı bitirdiğinde rahatlıkla nefes alıp verdi. Omzundan bir yük daha kalkmış, annesinin güvende olduğunu öğrenmişti, en azından şimdilik.
Draco mektubu camın önündeki taş çıkıntıya bıraktıktan sonra asasını hafifçe salladı. Birden bire alevler içinde kalan kağıdın kül oluşunu izledi.
Şans bizden yana.
Tabi ya, belki girdiği bu çıkmaz düşünce sokağından kurtulmanın bir yolu vardı. Malfoy, elini hızla cebine daldırdığında küçük şeffaf bir şişe çıkardı. Sıvı şans, ona yardımcı olabilirdi. Bir süre cam şişeye baktı, şimdi mi içmeliydi, yoksa daha sonraya mı saklamalıydı?
Ama şu an öyle bir çıkmazdaydı ki, içmekten başka çaresi yoktu. Geçen her saniye aleyhine işliyordu sarışın büyücünün.
Draco mantar tıpayı açtıktan sonra şeffaf şişedeki sıvıyı bir yudumda midesine gönderdi. Şişenin tıpasını örttükten sonra boş şişeyi cebine geri koydu. Sarı saçlarını düzelttikten sonra ayaklanıp yatağına doğru yürüdü. Bir tane bile kırışıklık bulunmayan kotu yeşil yorganının üstüne oturduktan sonra farklılığı hissetmek için bir süre bekledi.
Karnında oluşan gıdıklanma hissinden sonra sanki görüntü zihninde bir anda kaymış ve başka bir şeye dönüşmüştü.
Malfoy, kendisinin burda yürüdüğünü görüyordu. Buraya mı gitmeliydi? Görüntü kaydı. Kahverengi bukleli saçlar zihninde dalgalanırken birden ayağa kalktı. Bedeninin kontrolünü iksir ele geçirmiş onu ortak salonu terk etmeye zorluyordu.
Malfoy, iksire güvenerek kendisini yönlendirmesine izin verdi. Nereye gittiğini bilmiyordu ama hızlı adımları kendinden emin gibiydi.
Merdivenleri ikişer ikişer indiğinde kendini boş bir koridorda buldu. Alelacele bu koridoru aştığında kütüphaneye giden koridora vardığı da bir anda durdu.
Sırtını taş duvara yasladıktan sonra derince bir nefes alarak ciğerlerini doldurdu ve çok yavaşça nefesini dışarı verdi. Malfoy koridora doğru başını uzattığında zihninde canlanan kahverengi bukleleri görmüştü. Bir anda geri çekilerek kendini taş duvarın içine sokmak istermiş gibi geriye doğru yasladı. "Granger." diye mırıldandı kendi kendine. "Siktiğimin iksiri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
untouchable | dramione
FanfictionSafkan olan Yaxley Ailesi'nin kızları Isabelle Yaxley aile yadigarı olan korkunç bir lanete sahiptir. Fakat bu sırada Voldemort yükselir ve Yaxley ailesinin lanetini kendi lehine kullanabileceğini düşünür. Çünkü Isabelle'e kendi kanı dışında başka b...