24. RENK: "GÖK KUŞAKLARINA BAĞLI GEZEGENLER"

54 13 3
                                    

24. RENK: "GÖK KUŞAKLARINA BAĞLI GEZEGENLER"

    🌈


     Elimde ki defteri yere bırakıp boş duvara bakmaya başlarken duvarda ki saatin çıkardığı sesler hayatta olduğumu bana defalarca kez hatırlatıyordu.

Başım ağrıyor ve hiç olmadığım kadar yorgun hissediyorum.

Her neyse.

1 hafta boyunca bir ölüden farksız değildim. Annem duygularını tekrar ağlayarak önüme sererek bana bir şey olacağından korktuğunu söylemişti defalarca kez. Babam ise tepkisiz sadece endişeli gözlerle odamın kapısının önünde durmuş annem ve bana bakmıştı. Biliyordum en az annem kadar o da korkuyordu. Ama bilin ki hiçbir baba korktuğunu dile getirmez nasıl onlar tanıştığımız ilk süper kahramansa yıllar geçtikçe çocuklarının zihninde bunu sürdürmeye çalışırlar. Babama Rose'nin benim koruyucum ve süper kahramanım olduğunu hiçbir zaman işte bu yüzden söylemeyeceğim.

Beni aradı. Aslında bende onu aradım. Bana her şeyin iyi olduğunu bir kliniğe yattığını ve gülümsemeye programlı robotların onu iyi etmek için uğraştığını söyledi. Oda da her ne kadar ben olmasam bile manzarası müthişmiş. Birkaç defa bana o manzaranın önünde kitap alıntıları attı. Resimleri incelerken iyileşecek olacağını düşünmem bile beni mutlu etmişti.

Sorun uzakta olması değildi, sorun onu göremeden ölecek olma düşüncemdi.

Ve bilin ki bu düşünce iğrenç ama bir o kadar gerçekliğe yakın.

Gerçek hiçbir şeyden hoşlanmıyorum. Nasıl olsa ben bir hayalperestim değil mi? Hayatımı bir çizgi roman veya bir anime içinde tekrar kurgulamak isterdim.

Dünya da kaç hayalperest kaldı?

Küçükken matematik derslerinde çarpma tablosunu ezberlemek için göktaşlarının üzerinde olduğumu hayal ederek işlemleri yapardım. Sadece bir soru için tüm ders boyunca uğraşıp oldukça düşük bir not aldığımı hatırlıyordum. Bir şeyi hayal etmeden o işi yapmak imkansız gibiydi.

Mesela babam eski evimizin bahçesinde ki çimleri biçerken o makineden deli gibi korktuğumu hatırlıyordum. O çimler bana göre biz insanlar o dev makine ise o insanları katleden bir canavardı!

Tamam kabul ediyorum pek sağlıklı bir çocukluk geçirmedim. Annemin portakal sıkmaya yarayan makineyide pek çok farklı canavarlara benzetmiş olsamda şu anda yaşıyor olmam zihnimde ki hayal dünyası yüzündendi. Hayal dünyam Rose'nin küçük gezegeninden bile büyüktü.

Ve biliyorsunuz işte, orası tamamen ona ait...

Ve ayrıca... Mike'yi özlediğimi hissediyorum. Mutlu olduğunu her ne kadar bilsem de orada bir yerlerde olup "Kalk şu lanet sitelerden birine girip biraz göğüslerle kafanı dağıt!" deyip alay edeceği ortadaydı.

Alexıs özlüyorum.

Şu sıralar çok özlüyorum biliyorum. Delilik bu!

İnsanın doğasında yanında olmadığı her şeyi özlemek var... Sanırım ben bu işi çok abartanlardanım.

Bu eve nasıl girdiğim ise herhangi bir durum olur diye Bayan Anderson'nun yeden anahtarları anneme bırakmasıydı. Şu anda ise o anahtarlar hemen önümde yerde duruyor. Onun boş, beyaz çarşafla örtülü yatağının önünde ayaklarımı uzatmış hala duvara bakmak gibi büyük bir nedenle uğraşıyorum.

ONUN RENKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin