Bir gün ölmeye hazır hayatımdan beni bileğimden çekip kurtaran bir kızla tanıştım.
Dibe vurmak üzereyken benimle birlikten o dipten kurtulmaya çalışıyordu. Yüzünde eksik olmayan gülücük, ruhunun etrafına gezegenler dizilmişti.
Her bir gülüşünde yen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🕉
10. RENK: "GÜN BATIMININ ARDINDA Kİ SİYAH GECE"
"Plan 1 köpeği eve bir anda salacağız."
"Annem kalp krizi geçirir!"
"Plan 2, Köpeği eve saklayacağız."
"Havlayıp ses çıkarır ve annem onu görüp kalp krizi geçirir."
"Plan 3, köpeği şimdilik benim odama koyacağız ve gece köpeği size getireceğim."
"Annem sabah odama girip köpeği görürse kalp krizi geçirir."
Elimle alnıma vurup "Hadi ama Rose," dedim. Bana hiç yardımcı olmuyordu. "Annen her ihtimalde kalp krizi geçiriyor!"
"Annem köpeklerden çok korkar," dedi ve ekledi. "Hatta bir gün ona doğru koşan köpeğe çantasını fırlatıp kaçmıştı."
Kıkırdadım. "Çanta mı?"
"Evet." Dedi tıpkı benim gibi kahkahalarla gülerek. "Aynı zamanda bunun gibi bir çok anısı var. Sanırım küçükken masanın altında gizlenmiş bir köpeğin görmeden patisine basmış ve köpek onu bacağından ısırmış sonra da köpek düşmanı olmuş."
Kaşlarımı kaldırıp "Bu çok trajik." Dediğimde kıkırdadı.
İkimizde belli bir zaman sonra sakinleştiğimiz de düşünmeye başladık.
Rose bir anda pes etmiş olmalı ki "Geç oluyor," dedi umutsuzca.
"Bir ara beyin fırtınası yapmalıyız..."
"Evan..."
"Rose?" dedim sorarcasına.
"Bu köpek lütfen benimle kalsın!" dedi gözlerini kırpıştırarak. Gözlerini büyütmüş ve dudaklarını sarkıtmıştı .Bu halini zihnimde ki çerçevelerden birine yerleştirip onunla ilgili en özel kısma çaktım. Gülüp "Bunu annene yap tamam mı?" dedim. Yüzüne ciddi bir hal aldı. "Annene az önce ki gibi bakarsan yaptıramayacağın şey yok."
"Bu mu yani?" deyip dudaklarını büktü ve gözlerini kırpıştırdı.
Bu hali fazla komikti. Gülmemek için elimi sıktım. "Evet tam olarak böyle. Şu suratı hiç bozma ve yapılacak en doğru şeyi yapalım." Kafasını salladı ve ayağa kalktı. Apartmana girerken "Mimiklerini bozma." Dediğimde gülümsedi ve yine dudaklarını büktü. Merdivenlerden yukarı çıkarken ise elimle ağzımı kapayıp içimden var gücümle kahkaha attım.
Onların kapısının önüne geldiğimiz de Rose bana bakıp "Hazır mıyız?" dedi.
Elimde ki kartonu daha sıkı tutup "Hiç olmadığım kadar." Dediğimde sırıttı ve derin bir nefes aldı. "Bu biraz zor olacak."