Bölüm 5: İZLEYEN GÖZLER

1.1K 37 1
                                    

Etrafa biraz göz gezdirdikten sonra can sıkıntımı giderecek bir fikir nihayet aklıma geldi. Bu eve kesinlikle bir kadın eli değmesi gerekiyordu. ilk olarak mutfaktan başladım. Bütün bulaşıkları makinaya attım. Kovaya suyu doldurup salondan başlayarak tüm eşyaların tozunu aldım bir güzel.

Ensemdem sırtıma doğru akan ter rahatsız etmeye başlayınca evin tamamen temizlendiğine kanaat getirdim. Hızlıca duş alıp çıktıktan sonra üstüme turuncu renkli askılı bir tişört ve altıma da buz mavisi bir pantolon geçirdim. Saat 7'ye geliyordu. Ev işi yapmak gerçekten kafa dağıtmaya bire birdi. Kendimi bir an bu eve aitmişim gibi hissettim fakat bu hissin tehlikeli olabileceğini düşünüp çabucak kurtuldum.

Akant bugün benim için eve daha erken gelecekti. Benim güvenliğim için bütün tedbirleri alıp evden öyle çıktığını biliyordum. Normalde kurmadığı alarmları kurmuş, evin arkasında ki kameraları da aktif hale getirmişti. Komodinin üzerinde duran telefonumu alıp arayan var mı diye baktım. Annem üç kez aramıştı. Hazel'in ise tam yirmi cevapsız araması vardı! Annemdense Hazel'in daha acil olduğunu düşündüm ve arama düğmesine bastım.

''Seni gebertmek istiyorum!''

Telefonundan diğer ucundan gelen cırtlak ses irkilmeme ve telefonu kulağımdan uzaklaştırmama neden oldu.

''Bir sakin ol kızım ne oluyor?''

''Neredesin sen Buğlem?''

''Ben iyiyim her şey yolunda. Ben de bir şey oldu sandım.''

''Evet olacaktı! Ben meraktan ölecektim.'' Sesinde ki sinirin tınısı hiç yatışmıyordu.

''Akant'ın yanında kalıyorum bu merak etmemen için yeterli bir sebeptir herhalde?''

Hazel bir süre duraksadıktan sonra devam etti, ''Şey, evet bu benim için yeterli bir sebep. Annen nasıl peki?''

''Nasıl olsun üzgün fakat güçlü olmaya çalışıyor. Bugün konuşamadım onunla. Sen yirmi kez arayınca bir şey oldu sandım kadını arayamadım.''

''Kızım, ne yapayım? Kendini yine sokağa falan attın sandım. Madem Akant'ın yanındasın akşam bir şeyler yapsak olmaz mı?''

''Bu söylediğine sende inanıyor musun? Beni bara kendisi yanımda olmadan hayatta yollamaz.'' dedim bu durumdan hayıflanarak.

''Polis abimiz de gelsin o zaman. Kesmez mi oralar onu?''

''Hayır... Yani içmeyi çok sever biliyorsun ama en son bara gittiğimiz de çokta hoş şeyler olmadı. Korkuyorum.''

''O bir defa yaşandı. Bir daha olacak değil herhalde. Hadi kızım ya hep birlikte gidelim işte ikna edebilirsin onu.''

''Denerim.'' dedim umutsuz bir sesle.

''Senden haber bekliyorum.'' dedi ve böylece telefonu kapattık.

Akant eve teşrif eder etmez kapıda onu güzelce karşıladım. Yüzüme şirin mi şirin bir gülümseme yerleştirdim. Yanaklarına kocaman bir öpücük kondurdum ve ''Hoş geldiniz bayım.'' dedim. Sesimde ki şımarık kız çocuğu havasına engel olamıyordum.

''Merhaba güzellik.'' dedi yorgun bir sesle.

''Imm... Aç mısın?''

''Hem de kurt gibi açım. Ama sen yemek yapmayı nereden bileceksin. Merak etme dışarıdan bir şeyler söyleriz şimdi.''

''Şu an seni bozup hayır ben yemek yaptım demek isterdim ama şey... Yemek yapmayı gerçekten bilmiyorum.'' dedim ve dudaklarımı büzüp omuz silktim.

YARALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin