Bölüm 13: İLK DANS

1.3K 30 2
                                    

Not: Yorumlarınıza ve oylarınıza ihtiyacııım var. Lütfen es geçmeyiin.

Şarkı: Birdy- No Angel

Not: Arkadaşlar hepiniz gerçekten aşırı değerlisiniz iyi ki varsınıız. Yaralı adlı hikayemin yanında bir hikayem daha var ve artık yayınlıyım dedim. Henüz yayınladığım Nefes adlı hikayeme de göz atarsanız çok mutlu oluruuum.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum fakat zaman sanki dizginlerimden kurtulmuşum gibi bir kayıtsızlıkla geçmişti. Kendimi etrafımda ki herkesten soyutladığımı hissediyordum, tek bir kişi dışında; Alaz. Ben onunla birlikte hayatıma giren her şeyle birlikte yenilerine de kucak açıyordum. Nasıl olmuştu bu? Aramızda ki bağ nasıl bu kadar hızlı gelişebilmişti? Yanımda kimse yokken ve tutunacak bir dal arıyorken yanı başımdan hiç ayrılmamasının nedeni neydi ?Gerçi neden sorguluyordum ki bunun sebebinin suçluluk hissi olduğunu zaten söylemişti. Asıl merak ettiğim şey kendini neden suçlu hissettiğiydi. Başıma gelen her şey benim şanssızlığımın bir sonucu değil miydi? Kesinlikle öyleydi. O yaralıydı, ben yaralıydım. Yalnız, bu iki ortak noktanın içinde bir fark yattığını biliyordum. Benim yaralarım onunla iyileşiyordu, yanan kalbim küllerinden yeniden doğuyordu sanki. Ona baktığımdaysa, koca bir boşluk, hiçlik görüyordum. Bana karşı hissettiği hiçbir duygu yoktu. Bu yaşıma kadar hayatıma tecrübe sahibi olmamı sağlayacak bir erkek girmemiş olsa da Alaz'ın duygularını hissedebiliyordum. Aptal bir kız değildim. Yalnızdı, kimsesizdi ve beni bulmuştu. Aptallıklarımla onu eğlendiriyor, hayatına bir renk katıyordum. Oda bundan zevk alıyordu. Hepsi buydu işte, her şey bundan ibaretti. Hani insan yakınlarından başka kimsenin kendisini sevdiğini veya sevebileceğini düşünmez ya, bende öyle düşünüyordum işte. Yani hep öyle düşünürdüm. Hayatım iki kız arkadaştan, bir anneden ve kendimi bildim bile ağabey olarak gördüğüm bir adamdan ibaretti. Şu an yanımda oturan adam ise benim bütün tabularımı yıkmış, çevremde ki insanlar bir bir yok olmaya yüz tutmuşken bütün hissizliğiyle, yaralarıyla beni sarmalamıştı. Benim yalnızlığım, onunla bir bütün olmaktan oluşuyordu ve eğer geri kalan günlerim böyle devam edecekse etsin istiyordum. Düşünceler aklımdan çıkıp giderken kalbimin göğüs kafesimde sıkıştığını hissettim. Bir ürperti boğazımı yavaşça sarmış, yutkunmamı engelliyordu.

Alaz, bana aldırış etmeden arabadan inerek, kapıyı kapattı. Arabanın önünden geçip eve doğru yürümeye başladığı sırada bende arabadan çabucak indim ve her zaman ki gibi arkasından ürkek adımlarla ilerledim. Gökyüzünü gri bulutlar kaplamıştı ve sönük bir şekilde yanan sokak lambaları ıslak zemini aydınlatıyordu. Alaz, kapıyı çabucak açtı ve anahtarı kapı girişinde bulunan ayakkabılığa sertçe fırlatarak salona yürüdü.

Beni fark etmemesini umarak sessiz adımlarla merdivenden yukarı çıkmaya başladığımda, bakışlarını ensemde hissettim ve olduğum yerde durdum. Bedenim, baştan aşağı uyarıyla titreşirken kalbim diğer organlarıma çarpıyor ve nabzım tehlikeli sularda atıyordu. Boğazıma oturan bir çöküntü hissiyle yavaşça döndüm.

Alaz, sert bakışlarıyla beni inceliyordu. ''Nereye gittiğini sanıyorsun?''

''Odaya çıkıp hazırlanacağım'' diye cevap verdim

Ne? Hazırlanmak mı? Bilinçaltımda böyle bir düşünce yattığını bilmiyordum. Sanırım içgüdülerim bir kez daha onun yanından kaçmamı söylüyordu. Böyle konuşmamı sağlayan şey o olmalıydı.

''Ne için hazırlanacaksın?''

''Eve gideceğim, çok bile kaldım. Hem sen de yalnız kalmak istiyor gibi görünüyorsun''

Alaz, gözlerini benden ayırmadan birkaç adım attı ve tırabzana yaslandı. ''Sana gidebilirsin demedim. Bu gece hiçbir yere gidemezsin.''

YARALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin