V/12.BÖLÜM

4.4K 339 309
                                    

#Bölüm Şarkısı: Emir Can İğrek-Nalan

Geçen bölümde kesitte yazdığım gibi, okuma listelerinden çıkmış bebeklerim, eğer Vuslat'ı seviyorsanız lütfen eklemeyi unutmayıın❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçen bölümde kesitte yazdığım gibi, okuma listelerinden çıkmış bebeklerim, eğer Vuslat'ı seviyorsanız lütfen eklemeyi unutmayıın

-SAk

Keyifli okumalar...

VUSLAT-12

Şaşkınlık...

Yüzümdeki ifadenin ve hissettiğim tek duygu olarak nitelendireceğim kelimeydi. Tahmin etmeliydim ki, hatta tahmin kelimesini kabaca savurmalıydım ki Korel'in bir sevgilisi olma düşüncesi aklıma bir kez bile gelmemişti. Fakat yanımıza oturan ve Korel'e tamamıyla sarılmış olan kız bu düşünceme koca bir balta savurmuş, bu düşüncemi tuzla buz etmişti. Korel göz ucuyla yanındaki kıza baktı, tek kasını kaldırarak konuştu.

"Geleceğini bilmiyordum..." diye mırıldanan kızla, onların aralarında konuşacağını fark ettim. Aradaki üçüncü kişi sıfatıyla bulunmamak adına onlardan gözlerimi hızla ayırarak önüme döndüm. Fakat kulağım onlarda, gözlerimse onlar haricinde her yerde geziniyordu.

"Açıkçası gelmeyecektim." dedi yanımdaki Korel. Kaşlarımı istemsizce kaldırdığımda, her an verebileceğim bir tepkiye karşın kollarımı göğsümde kavuşturarak, sessizce umursamaz bir havaya girdim. Aynı zamanda Korel'in konuşmasını dinlemeye devam da ettim. "Barış çok ısrar etti, sonrasında onun çenesini çekmek istemedim."

Kız Korel'in dediğine sesli bir kahkaha atarak, "Emin ol en az bir sene, senin gelmemeni konuşurdu." dedi.

"İt herif, götümden ayrılmıyor ki..." diye homurdandı Korel.

"Ya, öyle dem-, bir dakika bir dakika..." sesi gayet düz çıkan kızın bir anda telaşlı bir hale bürünen sesiyle bende kafamı oraya çevirdiğimde kız Korel'in her iki elini de avucunun içine almış, şaşkınca bakıyordu. "Sen kavga mı ettin?" diye dehşetle sordu.

Kızın sorusuyla beraber düğüm atılan boğazımla sertçe yutkundum ve bakışlarımı istemsizce Korel'in yüzüne çevirdim. Onun bakışları da anında beni bulduğunda, gözlerim bir ellerinde bir de yüzü arasında mekik dokuyordu. Demir'le olan kavgasından olmuş olmalıydı, avuç içleri kırmızılaşmış, baş parmağının boğumu şişmişti. Asılan yüzümle beraber sesimi dahi çıkaramadığımda, Korel umursamazca elini çekti ve gözlerini benden ayırarak kıza ufak bir tebessüm bahşetti.

"Ufak bir kaza," diye mırıldanan Korel'e kız sarı saçlarını arkaya doğru savurarak yeşil gözlerini kıstı.

"Geçen gün ki, ayağındaki şişlikte kazaydı değil mi?" dediğinde gözlerimi kapatma isteğiyle doldum. Ayağına fırlattığım telefondan bahsediyordu. O telefonu nasıl fırlattığımı hala algılayamasam da nasıl bir şiddetle Korel'in parmaklarına değdiğini biliyordum. Ancak o gün oradan uzaklaştıktan sonra arkamdan gelmiş olmasıyla bir şeyin olmadığını düşünmüştüm. Ve karşımdaki kız sayesinde bu düşüncemin tam tersi olduğunu anlamıştım.

VUSLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin