❈Trafik lambası gibi parlamak❈

147 11 2
                                    

Giydiğim kalem etek yürüyüşümü zorlayıp adımlarımı korkaklaştırırken hareket alanım cidden bayağı bir kısıtlanmıştı. Tedirgin bakışlarım bana bu eteği giydiren Rosé'yi buldu.

"Bence bu kadar kasmaya gerek yo-"

"Saçmalama Jen,muhteşem görünüyorsun"

Sıkıntı ile Rosé'nin yanına,yatağıma oturdum.

"Ama Rosé,böyle çok göze batmaz mıyım?"

"Bir şey soracağım,şirketteki neredeyse bütün hecinsin ne giyiyor?"

"Kalem etek..."

"Peki ya üzerine ne giyiyorlar?"

"Beyaz gömlek..."

"Ben ortada hiç abartı göremiyorum,aksine herkese uyum sağlamış olursun böylece"

"Ama Rosé bu çok dar"

"Jennie! Kes sesini. Gayet te güzel oturdu,çok güzel de taşıyorsun. Bu kadar sorun etmeni anlayamıyorum."

Anlaşılmıştı,bu savaşı kaybetmiştim. Belki bir ihtimal sıyrılırım diye düşünüyordum ancak bu imkansızdı. Rosé güçlü olmam için beni teselli etmiş ve binbir türlü saçmalıklar ile beynimi talan etmişti.

"Şimdi ayağa kalk!"

Siyah stilettolarım beni zorlarken ayağa kalktım. Sesindeki kararlılık tüylerimi diken diken etmişti.

"Bana yürüyüşünü göster,bakalım birşeyler öğrenebilmiş misin"

Oflayarak odanın Rosé'ye en uzak olan köşesine gittim. Gözlerimdeki tedirginlik ve rahatsız bir şekilde kıpırdanışılarım Rosé'yi sinir ediyordu. Arkam hala Rosé'ye dönük iken derin bir nefes aldım. Bunu yapabilirim! ah,Fighting!

Saçlarımı savurarak Rosé'ye döndüm. Beğeni dolu bakışları beni gülümsetirken bağırdı.

"Gülme,unutma ben Bay Kim'im. Öfkeli ol,nefret dolu bakışların ile onu ürküt,Hadi yürü"

Kararlı bakışlarım,emin adımlarım ile uyum sağlarken dudaklarım düz bir çizgi oluverdi. Bana ' hırsızsın ' dediği an gelince gözümün önüne,kararlı bakışlarım nefret kusan bakışlara bıraktı yerini.

Egoist tavrım neredeyse zik zak çizen adımlarım ile Rosé'ye doğru yürüdüm. Rosé ise bir nevi yönetmenlik yapmak ile meşguldü.

"Harika,şimdi saçlarını savur ve gözlerini devir"

Dediklerini acele etmeden yaparken kaşlarım kendiliğinden havalanmıştı. Bu hareketim planda olmadığı için aklımı toplarken ufak bir özür mırıldanıyor iken Rosé bağırdı.

"MUHTEŞEM!"

Memnun olmuş gibiydi. Gülümseyerek konuştum.

"Oldu di mi Rosé?"

"Mükemmel ötesiydin,aferin aferin çabuk kapıyorsun"

Çantasını yatağın üstünden almak için eğilirken brnim çantamı da almasını söylerken masamdan telefonumu aldım. Doğrularak eteğini-düzeltti-indirdi.

Saçlarımı elimle tekrardan taradım. Rosé ise rujunu sürüyordu. Odadan çıkarak konuştum.

"Hadi ama geç kalıyoruz Rosé"

"Tamam tamam bir dakika bekle"

Birkaç saniye ve birkaç ufak gürültüden sonra yanıma gelerek bir eli ile çenemi hafifçe kavradı. Elindeki kırmızı ruja gözlerim pörtleyerek bakarken itiraz ettim. Ve Rosé'nin elinden kurtulmaya çalıştım.

Boss❃JenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin