❈Öz nefretle Kate❈

223 13 0
                                    

Jennie oflayarak gözlerini devirdi. Daha sonra sinirle Rosé'ye dönerek çığırdı.

"Rahatladın mı Rosé! Hepsi senin yüzünden"

Rosé öylece etrafına bakındı. Doğrusunu söylemek gerekirse pek suçluymuş gibi hissetmiyordu kendini. Herşeyi kadere bağlardı ve tabii bunu da.

"Benim ne suçum var ya,eninde sonunda kader sizi karşı karşıya getirecekti zaten. Herşeyde de beni suçla zaten! Kalk git hade"

Jennie ayağa kalkarak sandalyesini itti. Ve hışımla Rosé'nin yanından geçip gitti. Ofisinden çıktığında hemen kendi ofisinin kapısıyla yanyana duran kapıyı tıklattı.

Tabii Rosé'ye de kahvesini yudumlayarak olanları izlemek kalmıştı. Halinden hiç şikayetçi olmaması bir yana Bay Kim ile Jennie'yi birbirine çok yakıştırıyordu.

Eğer Bay Kim-onlara göre-şerefsizin teki olmasaydı Jennie ile beraber muhteşem,kusursuz bir ilişkisi olurdu.

Jennie Rosé'ye camdan bir bakış atarken Rosé,saçlarını savurup dudaklarını büzmesi için birkaç hareket yapıyor,aynı zamanda da tavırlı olması için imalarda bulunuyordu.

Jennie Rosé'yi umursamayarak Bay Kim'e baktı. Aynı zamanda sinirle ayağını yere vurarak ritim tutuyordu.

"Evet Bay Kim?"

"Otursana"

"Ne söyleyecekseniz hemen söyler misiniz,henüz yapılmamış bir sürü işim var. Vakit kaybetmek istemiyorum"

Bay Kim derin bir nefes aldı. Cesaretli olmaya çalışıyordu ancak sevdiği kız karşısında iken bu pek mümkün olmuyordu.

"Düşündüm de,iş çıkışı kahve içmek,günün sıkıcı rutinine ufak rahatlatıcı bir ara olabilir. Hm?"

Kızın sinirleri anında tepesine çıkarken gözlerinden alevler çıkıyordu. Gözlerini kapatarak birkaç saniye sakinleşmeye çalıştı. Ancak her saniye dişlerini daha daha daha beter sıkıyordu. Kollarını göğsünde bağlamış tanrıdan sabır dilenirken odaya fırtına öncesi sessizlik hakimdi.

"Bay Kim..."

Sabır dilenmeyi bir anda bırakarak içindeki öfkeyi Bay Kim'e hiç çekinmeden kusmaya başladı.

"Nasıl bu kadar arsız adi herifin teki olabiliyorsunuz!?"

"Jenn-"

Jennie adama iğrenti dolu bakışlarını yollarken yüzünü kısmen ekşitmişti.

"Cidden o kadar iğrençsiniz ki,size acıyorum. İtibarınıza mı güveniyorsunuz? Nereden geliyor bu cüret?"

"Yalnızca biraz vaki-"

Jennie elini susması için Bay Kim'e doğru kaldırdı.

"Eğer bir daha bu gibi bir girişimde bulunursanız taciz edildiğimi birçok yetkiliye bildirerek o çok güvendiğiniz itibarınızın yerle bir olduğunu size tekrar tekrar izletirim"

Genç adamın sinirleri gerilirken yumruklarını ne zaman sıkmaya başladığı belirsizdi. Dişlerini öyle sıkıyordu ki neredeyse çenesi kırılacaktı. Kız adamın tek bir kelime etmeyeceğini anlarken adam kelimelerini yutmakla meşguldü.

Aksi takdirde sarf ettiği her bir kelime kızın kalbini kırıp gururunu(tekrar)yerle bir etmekten başka bir şeye yaramayacaktı. Kız sinirle konuştu.

"Şimdi,izninizle"

Topukları yere sert sert basarken kapıyı çarparak çıktı. Ellerinin terlemesi onu daha da sinirlendirirken ofisine girdi. Rosé'nin ofisinde olmayışı onu şaşırtmıştı ancak umursamayarak fazlasıyla yumuşak olan koltuğuna oturarak soğumuş çayından bir yudum aldı. Daha sonra yüzünü buruşturup kendi kendine konuştu.

"Neden bunu içiyorsam!"

Ahizeyi kulağına dayayarak hattın düşmesini bekledi. Sonunda hat düştüğünde rahatlamaya çalışarak konuştu.

"Bay Ki-Aish cidden! Bir ahududulu milkshake alabilir miyim"

"Peki,getiriyorum Bayan Jennie"

Ahizeyi yerine bırakırken Bay Kim'in sürekli aklında oluşuna sinirlendi. İster istemez bakışları Bay Kim'in ofisini gösteren incecik cama kaydı. Ofisinde yoktu. Jennie alaylı bir kıkırtı yaydı boş ofise bir yandan da elindeki kalemin kapağını açıp kapıyordu.

"Hah,Bay Ego. Canı ne zaman isterse defolup gider tabii."

Bir anda kendini sorguladı.

"Aish bana ne sanki,hatta böylesi daha iyi. En azından manzaramı kirletip dikkatimi dağıtamaz"

Kız bilgisayarını açarak birkaç mail kutusu kontrol etmeye başladı. O sırada gözüne birşey çarpmıştı. Bu Katerina'dan gelen bir mail'di.

Gönderen: Katerina Bell
Gönderilen: Jennie Kim

Jennie Kim,öncelikle bunun ciddi bir mail olduğunu ve asla ciddiyetini bozmamanı rica ediyorum. Öyle ki bu mail'i okuduktan sonra asıl beni tanımış olacaksın. Şirkete geldiğin ilk günden beridir senden nefret ediyorum. Evet bu ilk itirafımdı. İkinci itirafım ise şöyle, Rosé'nin kolunun zarar görüşü kesinlikle bilerek yapılmış birşeydi. Dosya konusuna gelirsek...

Onu da senin anlayabileceğine inanıyorum. Kai'den uzak durman gerektiğini söylememe gerek var mı? Yoksa başına gelecek olan şeylerden sonra mı o küçük beynine bunu not edersin bilmem.

Öz nefretle Kate

Kız beyninden vurulmuşa dönerken ne zaman sıkmaya başladığını bilmediği tükenmez kalem elinde öylece kırılıvermişti. Tabii heryerinede mürekkep bulaşmıştı.

"Ahh sikeyim ya"

Kız sinirle ayağa kalktı. Hemen çantasından bir ıslak mendil çıkararak ellerini ve masasını temizlemeye başladı. Dosyalarına bulaşmış olmasını ise kim bilir ne zaman fark edecekti. Aslına bakarsanız telafi etmek için bayağı bir geç kalmış olması sıkı bir fırça yiyeceği gerçeğini çok yakında suratına suratına vuracaktı...

Boss❃JenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin