{4}

17 1 0
                                    

İyi okumalar.

İnstagram: beyzakzgl_
Twitter: beyzakzgl_

29.10.2021 Cuma günü (Şimdi ki zaman)

"Hoş..." Ezgi'nin lafını kestim. "Bugün sadece ben konuşacağım. O garip sorularını duymak istemiyorum. Sadece beni dinle çünkü bugün anlatacaklarım... bütün olayların başlangıcı. Benim şu an burada olmamın başlıca nedenleri. Sadece... beni dinle."

15.10.2020 Çarşamba günü

"Umarım başın ağrımıyordur. Yoksa bir daha yere düşmeni bile yasaklayacağım." Denediğim milyonuncu kıyafet ile bayılacak gibiydim. Annemin dediklerini dahi umursayamıyordum. Bir anda giydiğim uzun elbisenin ön tarafı yukarı kalkınca yorgun gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Hm.. iyileşmişler. Sonunda." Annem elbisemi bırakınca "Bu davetlere katılmak istemiyorum." dedim dişlerimin arasından. "Eskiden katılmak için can atardın ne oldu şimdi?" Kaşlarım çatılırken "O zamanlar bir katil değildim." dedim. Annemi nereden vuracağımı iyi biliyordum. "Haa sen ona Kerim'i görmek için desene."

Kabul, annemde beni çok iyi tanıyor. "Saçmalıyorsun şu an.. ben... Kerim benim arkadaşımdı. Onu nasıl severim?" Annem beni duymazlıktan geldiğinde diğer elbiseyi denemek için perdenin arkasına geçtim. "O zaman bugün ki davete Kerim'in de gelmesi seni ilgilendirmez."

Annemlerin verdiği bir davette Kerim'in ne işi vardı? O gün bana dedikleri aklıma gelirken gözlerimi hırsla kapatırken burnumdan soluyordum. Ona olan sevgim bana yaptıklarının önüne asla geçemezdi.

Üzerimdeki elbiseme ve omzuma dökülen saçlarıma baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimdeki elbiseme ve omzuma dökülen saçlarıma baktım. Görünen o ki annem bu davetin konuşulan ismi olmam için çok çabalıyordu. Çabalamasa bile zaten en konuşulan yine ben olacaktım. O kadar insana boşuna o kadar para dökmeyecekti.

Kapı açıldığında omzumu üzerinden arkaya baktım. Annem gelmişti. Elindeki kutu dikkatimi çekerken kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. Tam karşımda durup elindeki kutuyu açan annemi izledim. Kutunun içindeki kolyeyi alıp kutuyu yana bıraktı.

"Arkanı dön bakalım." Şaşkınlıkla arkamı döndüm. Kolyeyi boynuma geçirdiğinde hemen saçlarımı topladım. Ben kolyeye bakarken annem kollarımdan tutup beni kendine çevirdi. "Bugün eğlen, keyfine bak."

Kaşlarım çatılırken "Ne oluyor anne?" diye sordum. Kaşlarım çatılı yüzünü incelerken elini kaldırıp yanağıma koydu. "Hiç... hiçbir şey olmuyor. Sen sadece dediğim gibi, keyfine bak." Yanağımı tüy hafifliğinde okşarken içimde oluşan küçük kırıntılara engel olamadım.

"Gelecek seni bekliyor kızım. Asla vazgeçme. Eğer vazgeçersen... kabullenirsin. Diren... bu hayata karşı diren ve onlara... kim olduğunu göster." Ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Annem neden böyle konuşuyordu? "Artık gitme vakti. Bugün senin günün güzel kızım."

Ölümün NefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin