Eski sınıfta sadece iki sıra vardı tam cam kenarının orda en arkalarda gidip oturdum o anda sıranın üzerinde beyaz bir gardenya çiçeği vardı bu neydi şimdi. Sınıftan elimde beyaz gardenya ile koşarak çıkmıştım ve durdum tek duyduğum şey ‘’karşıya geçmek için son 20sn’’ diyen bir kadının sesiydi evet karşıya geçmeliydim adımlarım yavaş olsa bile beni nefes nefese bırakmıştı birinin omzuma çarpıp beni uykumdan uyandırana kadar, adam fotoğrafçıydı boynundaki makine çok pahalı gibiydi özür dileyen ben olmalıydım diledim de;
-Özür dilerim, iyi misiniz?
-Önemli değil bayan iyiyim peki ya siz?
-Beni düşünmeyin bende iyiyim tekrar özür dilerim.
Ne kadarda nazik bir insandı, demek hayatta böyle insanlar da var. Elime telefonumu alıp hayatta en güvendiğim insanı aradım Henry benim için çok değerlidir ben yetimhanede olduğum zamanlar bana çok yardımda bulundu ne zaman başım sıkışsa onu ararım hemen yanıma gelir melek gibi ,kanatlarını kötü günler için saklayan bir melek.
-Alo, Henry ben biraz kötüyüm buluşalım mı?
-Lucy sen misin sesin kötü geliyor bir sorun mu var? Hemen yanına geleceğim nerde olduğunu söyle !
-‘’Ben iyiyim sadece konuşmaya ihtiyacım var bana gel anlatacaklarım var’’ dedim ve telefonu kapattım.Eve gittiğimde içimdeki boşluk tarifsizdi, elimdeki tek ip ucu beyaz bir gardenya bunun ne anlamı olabilirdi ki ya da bir not olmalıydı. Hemen laptopumu alıp bu çiçeğin anlamına baktım ‘’Beni unutma’’ mı? Sen kimsin ki? Seni unutmayacağım kendini bile gösteremeyen korkak birini mi? Dalga geçme benimle. Ne düşünüyordum böyle bu konu ciddiydi tam o sırada kapı çaldı gelen Henry’di.
-Selam.
-Sana da selam da sen iyi misin? Ben çok merak ettim.
-Evet iyiyim, elindeki nedir?
-Sevdiğini bildiğim için sana karamelli Macchiato aldım belki keyfin yerine gelir.
-Çok teşekkür ederim mutlu oldum geç içeriye sana anlatacaklarım var.Evet anlatacaklarım vardı, ama anlatmamam gerekmiş gibi hissettim sanırım anlatamayacaktım ve biraz hasta gibi olduğumu söyledim konuştuk ve gitti neden ona bu konudan bahsetmek istemedim oysaki o benim en güvendiğim insandı nasıl ondan saklardım hata mı yapmıştım? benim için zor bir gündü uyumak istedim ama yatağım ucu bucağı olmayan bir deniz gibiydi öğlen yaşadıklarımı düşününce hem kalbime hem de başıma giren sızı uyumamı engelliyordu önce kapıma gelen bir not, gitmem gereken sınıf ve son olarak da beyaz gardenya, hedef tahtasındaki hedef bendim bu benim kaderimse bunu değiştirebilirdim ve ben bunu başaracağım pes etmeye de hiç niyetim yok çünkü, ben kendine güvenen bir kızım hem Henry yanımda olduğu sürece korkacak bir şey de yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞE DÖNÜŞ
Teen FictionKapısına gelen notlar ve gitmesi istenen yerler, üstesinden gelebilir mi? yoksa umursamayıp pes mi etmeli peki kim, bir şaka mı yoksa gerçek mi? Kaderini kendi bulmalı, yönünü kendi seçmeli ama emin olduğu bir şey vardı ki Anılar yol gösteren pus...