Bu düşünceler daha ne kadar kafamı kurcalayacaktı onun olmasına imkan var mıydı? Evet Henry her şeyimi bilen ve benim hayattaki en önemli insandı ama şimdi bana notlar gönderip beni kendine aşık etmişti konuşmalıydım onunla sormalıydım neden ‘’BEN’’. Kalkıp eve gitmek üzereyken karşımda uzun boylu duran yakışıklı benim meleğim Henry’di.
Nasıl başlamalıydım söze nasılsın, neden bana notlar gönderiyorsun, hayır böyle başlayamazdım Henry ağır adımlarla yanıma gelmeye başladı yüzünde eski tanıdığım güvendiğim insanın gülümsemesi yoktu daha çok kızgın gibiydi tek kelime söylemeden karşıma oturdu bir şey demesini bekledim ama demedi sanırım beş dakika hiç konuşmadık sonunda dayanamayıp konuştu.
-Neden yine buradasın
-Anlamadım beni sen çağırmadın mı?
-Hayır ben seni çağırmadım lucy artık bana açıklama yapman gerekmez mi?
Bu ne şimdi yine ters köşeye yatırılmıştım kalbimin sıkıştığını hissettim soğuk terler dökmeye başlamıştım konuşamadım tek yaptığım yüzüne bakmaktı aklıma o anda Henry ile nasıl tanıştığımı düşündüm hatırladığıma göre yağmurlu bir gündü ben dışarıda yağmurdan korunmak için kaçarken saklanacak hiç bir yer bulamamıştım ama bir anda etrafta yağmur yağarken benim başıma yağmıyorudu çünkü koruma altına alınmıştım arkama baktığımda Henry şemsiyesini benim için tutuyordu o an ''biri tarafından korumak böyle bir şey demek'' dedim içimden ama sonralarında pek umursamamıştım ta ki onu yetimhanenin yemekhanesinde görene kadar öğrendiğime göre çok zengin bir ailenin oğluymuş ama çok şımarık olduğu için babası tarafından böylesi uygun görülmüş , onun yüzünü hiç gülerken hatırlamıyorum başından büyük bir olay geçmiştir diye düşünmüştüm.Bir gün yemekhanede otururken yanıma geldi ve karşıma oturup dakikalarca beni izledi rahatsız olmuştum ama ne söylediysem de gitmiyordu günler geçtikçe alışmıştım ona daha adını bile bilmediğim o adama sırlarımı anlatır olmuştum güvenimi kazanmıştı bir köpeğin sahibini dinlemesi gibiydi ben sahiptim. Günlerimi onunla geçiriyordum, ben hiç arkadaşı olmayan soğuk bir kızdım çünkü arkadaşlara ihtiyaç duymuyordum yanımda Henry varken herkes onun hakkında konuşurdu ama o hiçbirini umursamazdı bir tek bana gülümserdi, o gülümsedikçe benim kalbim acırdı ben o sıralar ondan hoşlanır olmuştum ama ona bunu söyleyemezdim güvenini sarsmak istememiştim ama onu o kadar çok seviyordum ki geceleri sessizce ağlardım, ama zamanla onun bana ilgi duymadığını anlamıştım çünkü o bizim yetimhane sahibimizin kızı Rosa’ya aşıktı ona baktığı gibi bana bakmıyordu gözleri ona ışıldayarak bakarken bana daha çok acıyan gözlerle bakıyordu ama o bakış bile beni mutlu etmeye yeterdi zaman geçtikçe ona olan duygunun aşk olmadığını anlamıştım ben daha çok ona ihtiyaç duyan biri olmuştum sanki ‘’o’’ olmazsa yalnızlıktan ölecek gibi hissediyordum zaman geçti ve ben üniversiteye başladım yetimhaneden ayrıldım, tek üzüldüğüm konu ise Henry’i göremeyecek olmamdı ama Henry beni hiç bırakmadı o benim en sadık arkadaşım bende onun için öyleyim biz birbirini tamamlayan yapboz parçalarıyız.
Bu düşünlere dalmışken bir kız sesiyle irkildim karşımda uzun ipek gibi sarı saçları olan denizin en açık ton rengine sahip gözleri vardı bana kocaman gülümsemesiyle
-Merhaba Lucy görmeyeli ne kadarda büyümüşsün, çok güzel bir kız olmuşsun sanırım seni kıskanmaya başlayacağım
-Sana da Merhaba Rosa ,uzun zaman oldu kıskanacak başka birini bulmalısın bence hem senin kadar güzel bir kız beni niye kıskansın
Gülümsedi ve konuşmasına devam etti.
-Teşekkür ederim senin gibi tatlı bir kızdan bunları duymak hoş.
-Bende teşekkür ederim
Henry konuşmamızı böldü ‘’lucy biz 1ay sonra evleniyoruz ‘’dedi sadece bu kısmı duyduktan sonrasını hatırlamıyorum ben yine mi yalnız kalacaktım korkmaya başladım ondan sonra ne konuştuğumuzu tam olarak hatırlamıyorum. Henry beni eve bırakıyorken arabada;
-Demek evleniyorsun
-Evet
-Bu kadar mı bir evet mi sadece?
-Lucy hep yanında olmaya çalıştım bu zamana kadar sana yardım ettim ama Rosa’ya aşık olduğumu en iyi sen biliyordun ve öğrendim ki oda bana aşık, ben mutluyum artık sende olmalısın birini bul ver hayatını yaşa artık bu böyle gitmez seni daha ne kadar koruyabilirim.
-Haklısın… Sana mutluluklar Henry.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞE DÖNÜŞ
Ficção AdolescenteKapısına gelen notlar ve gitmesi istenen yerler, üstesinden gelebilir mi? yoksa umursamayıp pes mi etmeli peki kim, bir şaka mı yoksa gerçek mi? Kaderini kendi bulmalı, yönünü kendi seçmeli ama emin olduğu bir şey vardı ki Anılar yol gösteren pus...