Gözlerimi açtığım zaman yüksek tavanlı bir odada buldum kendimi hatırladığım şey kalbimin yüksek sesli bir şekilde atmasıydı
-Günaydın prenses uyandın mı?
-Dün beni çok korkuttun Henry neden beni takip ediyordun?
-Şaka yapmak istemiştim bu kadar korkacağını tahmin edemedim üzgünüm-Mümkünse bir daha böyle bir şey yapma!!
-Haklısın üzgünüm…
Neden bu kadar kızmıştım korktuğum için mi? Yoksa kızmak istediğim için mi? Bu ikilemler yüzünden kafayı yemek üzereydim. Yerimden kalktım ve camın önüne doğru adım attım dışarıda güneşli bir hava vardı dışarıyı izlerken Henry’in ‘’kahvaltı hazır hadi masaya’’demesiyle irkilmiştim mutfağa doğru ilerlerken ilk defa Henry’in evine geldiğimi fark ettim salonu ilgimi çekmişti bir tane mor koltuk, televizyon ve büyükçe birde tablo ama sadeliği salonu daha doğal göstermişti, mutfağa gittiğim zaman Henry’in yüzü asıktı ona bağırdığım için üzülmüş olmalıydı masanın başına geldiğim zaman, gösterdiği sandalyeye oturmamı işaret etti masada ise her çeşit kahvaltılık vardı ama açlık hissetmiyordum diye düşünürken, düşüncelerimi bir ses bozmuştu
-Daha iyi misin? Bak Lucy gerçekten üzgünüm bu kadar tepki verebileceğini düşünmemiştim hatamın farkındayım tekrar özür dilerim, biliyorsun en son yapacağım şey sana zarar vermek.
-Beni çok şaşırttın senden böyle hareketler beklemezdim ben sadece şaşırdım
-Evet farkındayım, her neyse zaten birkaç gündür hasta gibisin kahvaltını düzgün yap. Aslında sana sormak istediğim şey gece o saatte, o sokakta ne işin vardı nerden geliyordun?
Şimdi ne cevap verecektim gerçeği söylemeli miydim sanırım yapamam o yüzden bir şeyler uydurmam lazımdı
-Ben… alışverişe çıkmıştım
-Elinde poşet yoktu ama…
-Evet aradığım şeyi bulamadım çünkü peki ya sen niye ordaydın?
-Bana ne kadar daha yalan söylemeye devam edeceksin
-Anlamadım_Dün öğlen seni ziyarete geliyordum ama sen evden aceleyle çıkıp bir taksiye bindin nere-
-Öylemi ben bir arkadaşımın hastalandığını duyunca hemen onu ziyarete gittim._Sözümü kesmeden beni dinle ve yalan söylemeye devam etme bende taksiye binip seni takip ettim neden o köprüye gittin o köprüde bir anın mı vardı?
-Anım mı?
-Her neyse zaten o kadar önemli değil canını sıkmayacağım yemeye devam et.
-Peki…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞE DÖNÜŞ
Fiksi RemajaKapısına gelen notlar ve gitmesi istenen yerler, üstesinden gelebilir mi? yoksa umursamayıp pes mi etmeli peki kim, bir şaka mı yoksa gerçek mi? Kaderini kendi bulmalı, yönünü kendi seçmeli ama emin olduğu bir şey vardı ki Anılar yol gösteren pus...