6. BÖLÜM: "Bıçak Ve Silgi." -Part 1

276 9 1
                                    

🎵Sezen Aksu-Ne ağlarsın~

Merhaba, Okurcanlar! Biliyorum bölümü geciktirdim fakat oy sayımızın 100'e gelmesini bekledim. Ama ne yazık ki oy sayımız 100'e bile gelemiyor. İtiraf etmem gerekirse bu beni üzdü. Çünkü, emin olun Esir'in bir bölümünü dahi yazmak için çok fazla emek sarfediyorum. Bazen sabahlara kadar bir bölümü tamamlamak için uğraşıyorum. Her bölümü heyecanlanmanız için şok edici bir sonla bitirmeye uğraşıyorum. Üstelik kurgusu zor ve alışılmadık olduğu için kurguyu mantık çerçevesine oturmakta zorlanıyorum ama sizler nedense bana hiç destek olmuyorsunuz. Bölümü bir yayımlıyorum bakıyorum ki aradan 1 ay hatta 2 ay geçtiğinde bile bölümün oy sayısı 100'ü bırak 50'ye bile gelemiyor. Bakın sizden rica ediyorum beğenmiyorsanız bile beğenip beğenmediğinize dair bir yorum yapın. Beni iyi de olsa kötü de olsa eleştirin, eleştirin ki bende yanlışlarımı görüp düzelteyim. Ayrıca okuyup beğeniyorsanız da benimle biraz empati kurmayı deneyin. En alttaki o küçük yıldıza dokunun ve benim sönen aydınlığımı ışığınızla yakın. Neyse, çok konuştum ben. Sizi Kötü Adamımız ve İyi Kızımızla baş başa bırakıyorum🖤

Keyifli Okumalar!

(Buraya bir silah emojisi koymadan geçmeyelim lütfen!🔫)

ESİR

6. BÖLÜM: "Bıçak Ve Silgi."
*Yere düşen bıçak
Bir insanın kalbine saplı,
Geçmişimi silen silgi
Bir geleceğin tabutunda saklı *


Hayat elime bir bıçak tutuşturdu,

Bunu al ve kendini öldür, dedi.

Geçmiş zihnimi bir silgi gibi buruşturdu,

Geçmişini hatırla ve geleceğini yeniden yaz, dedi.

Hayatın elime tutuşturduğu bıçağı yere düşürdüm,

Yere düşen bıçak bir insanın kalbine saplandı.

Zihnimde buruşturulan geçmişin sayfası anılarımla doldu,

Silinen sayfa geri geldi fakat geleceğimin üstü karalandı.

Ve Ben; Ölü bir kalp taşıyan, geleceğe dair umudu olmayan bir geçmiş mezarlığına dönüştüm.

Gözlerim mi yanıyordu yoksa ruhumdan yükselen ateşin kıvılcımı yüreğimi mi cayır cayır yakıyordu? Ellerim mi titriyordu yoksa avuçlarımda titreyen yaşam nabzımı mı katlediyordu? Anılarım mı siliniyordu yoksa ayak uçlarıma sinen ceset geleceğimi tabuta mı koyuyordu?

Öyle çok yanıyordu ki gözlerim, yaşlarım sızlıyordu,

Öyle çok yanıyordu ki yüreğim, ruhumdan geriye yalnızca közleri kalıyordu.

Öyle çok titriyordu ki ellerim, parmak uçlarım acıyordu,

Öyle çok yavaşlıyordu ki nabzım, bedenim son demlerini yaşadığını hissediyordu.

Öyle çok ayaklar altına alınıyordu ki anılarım, çocukluğum ölüyordu,

Öyle çok acıyordu ki boğazım, omzuma sinen kumral saç telleri boynuma dolanıp intiharım oluyordu.

Dizlerim, kemiklerime bir ton ağırlık çökmüş gibi bükülüyor, bedenim diz çökmek için an kolluyordu. Kulaklarım, etrafımda ki seslere sağır olmuş yalnızca göğsümün solundan geldiğini algıladığım parçalanma seslerini işitiyordu. Gözlerim, önümdeki soluk ve yara bere içindeki yüzün açık ve ruhunu kaybetmiş gözlerine çivilenmiş, o gözlerin dilhun derinliğinde anılarımın canını alan öldürülmüş çocukluğumu ve gelecek hayallerimin tutunduğu dal olan ümidin tam ortasına saplanmış kanlı oku görüyordum.

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin