chapter 12

1.3K 67 6
                                    




Ne zaman uyuya kaldım? Dün gece muhtemelen...

''Gerçekten başka bir adamla yattığımı bu kadar çok görmek mi istiyorsun?''

Aklıma gelen silik görüntüler ile birlikte uzandığım yerden hızlıca doğruldum. Siktir! Kafayı yemiş falan olmalıyım. Lanet olası bu beynim bana Kai'nin hayrete düşüren ifadesini hatırlatıyor. Yanımda uzanan Vivi'yi es geçip ellerimin arasına aldığım başımla beraber, söylene söylene banyoya ilerledim.

''Neden öyle dedim ki?''

Kazayla söylemiş olsam bile... Sarhoşken öyle şeyleri düşünmek pek benlik değil. Yani sonuç olarak ben deliriyordum! Hem de yorgunluktan oluşmuş bir çift mor göz altıyla beraber.

*

''Çenene ne oldu? Ayaklarına mı tıraş oldun?''

Hahaha, gerçekten çok ama çok komikti. Dün gerçekleşen rezilliğimi düşünmekten bir türlü tıraşa dikkatimi verememiştim, sonuç olarak da yüzümün büyük bir çoğunluğu yara bandıyla kaplıydı.

''Daha iyi bir jilet satın al. Yoksa sana bir epilasyon merkezi tavsiye etmemi ister misin?''

''Kapa çeneni!''

''Bugün mesaiden sonra bir kulübe gideceğimizi unuttun, değil mi? Son zamanlarda benimle takılmıyorsun.''

''Biliyorum, dostum.''

*

Öncelikle, burada gerçekten mutlu değildim. Önceden biraz daha eğlenebiliyordum ancak şu an gerçekten tüm kanım emilmiş gibi davranmaktan, sürekli somurtmaktan kendimi alamıyordum. Chanyeol'un kolumdaki baskısıyla beraber gözlerimi onunla buluşturduğumda, ''Hey, şurada duran adam bayadır sana bakıyor. Onu tanıyor musun?'' dedi. Onu tanımıyorum ama büyük ihtimalle gay pornomu gören adamlardan biridir.

''Hayır, tanımıyorum.''

Bana tamamen yabancı ama beni çıplak ve seks yaparken gördü.

''Gay erkekler arasında bile popülersin öyle mi? Bu adamın ağzı kesinlikle sarktı.''

Artık bir arkadaşla bile kolayca şakalaşamıyorum, buna da katlanamıyorum. Ayaklanarak kaçabileceğim, nefes alacağım bir yer aramaya başladım.

''Nereye?''

''Tuvalete.''

Ruh halimi anlayamıyordum, depresyonda mıydım o bile belirsizdi... Neyin içerisinde olduğumu da hala anlayabilmiş değildim fakat buna bir süre daha mecbur olduğumun farkındaydım en azından. Yüzümdeki bantları sertçe çekip soğuk suyu özellikle kesiklerin üzerinde çarptım, deliriyor muydum ki?

''Oh, Sehun?''

Ne? Duyduğum sesle arkamı döndüm ve Baekhyun? Burada ne işi vardı?

''Vay canına, uzun zaman oldu nasılsın? Burada ne yapıyorsun?''

''İş arkadaşlarımla bir şeyler içmeye geldim.''

''Güvenlik görevlisi olarak çalışıyorsun, değil mi? Bugün bir çekimi bitirdim ve Seulgi ile buraya geldim. Eğer müsaitsen gel ve selam ver.''

''Olur, gelirim."

*

''Sehun, naber? Takımları çekmişsin!''

Masada Seulgi ve Baekhyun'un dışında bir herif daha vardı... Pek iyi bakışları olduğu söylenemezdi.

''Evet, buraya iş yerinden arkadaşlarla geldim.''

suyun üzerinde yürümek ー sekai.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin