chapter 9

1.5K 61 6
                                    




''Kai, sabahın erken saatlerinde ışıklar kapalıyken ne yapıyorsun?''

Bu adamı daha önce hiç görmemiştim. Siyah saçlıydı ve kendinden emin bir bakışı vardı, karanlıkta bile seçilebilecek kadar hem de. Parmakları köşedeki ışığa ulaştığında her yer aydınlanmıştı, artık birbirimizi daha rahat seçebilirdik.

Kai gözlerini devirerek, ''Bu saatte seni buraya ne getirdi?'' dedi. Tanımadığım adam ise burayı çok iyi biliyormuş edasıyla tablolarda ellerini gezdiriyordu, açıkçası biraz sinirim bozulmuştu ancak o cevabını geciktirmedi; ''Ne? Burada olmama izin verilmiyor değil, herhalde? Bu yüzden istediğim zaman gelebilirim.''

Kai bana doğru dönmüştü, eğik başım artık kalkmıyordu.

''Peki ya çocuk?''

''Yan taraftaki yaşlı hanımefendiyle. İngiltere'de film çekeceğini duydum.'' Şimdi işler yavaş yavaş su yüzüne çıkıyordu, en baştan beri hafif kıllanmıyor değildim ya zaten... Arkamıza geçerek elini koltuğa koydu, Kai'nin kulağına doğru eğilmişti. Bakışlarım onlara doğru döndüğünde, ''Beni de götür.'' dedi. Kai ise pek umursuyor gibi değildi öylece, ''Roller zaten verildi.'' diyerek kestirip atmıştı.

Ensesine yapışmış ve sinsice sırıtırken, ''Böyle yapma, sadece partnerin olmama izin ver.'' dedi erotik bir ses tonuyla. Ardından devam etti, ''Hadi ama... Ben bile çocuğum için bir hayat kazanmak zorundayım.''

Gittikçe Kai ile yakın temas kuruyordu ve bu adam altta rol alan profesyonel bir oyuncuydu ama... Aynı zamanda bir çocuk yetiştiriyor.

''Sana söyledim, roller zaten verildi.''

Kai'nin elleri göğüsünde birleşik bir haldeydi, kendinden çok emindi.

''Beraber yaptığımız çekimlerin ne kadar iyi olduğunu biliyorsun.''

Konuşmalarını dinlemek beni mahvetti. Bu garipliğe katlanmam için hiçbir neden yok bu yüzden hızlıca ayaklanmış, odadan çıkmıştım. Garipti işte, tek kelimeyle garipti. O genç adamda ne görmeliyim bilmiyorum, işine bağımlı bir herif mi? Yoksa çocuğu için para kazanmaya çalışan bir baba mı? Aniden çarpılan kapı ile korkuyla havaya sıçradım, bunu beklemiyordum.

''Xxxxx'in oğlu!''

Ardından hızlıca bana doğru yürüyerek sert bir omuz atmıştı. Attığı omuz tabii ki bana işlememişti fakat geriye dönerek attığı bakış gerçekten ürperticiydi. Konuşmasının nasıl gittiğine dair spekülasyon yapmak iyi değil, ama iyi bitmediği çok açıktı. Yan tarafımdaki koskoca posterde ise Kai ve o adamın film posteriydi. Üzerinde, ''Mükemmellik.'' yazıyordu.

''Posteri beğendin mi? Bu Kai tarafından çekildi ve çok sayıda DVD satıyor! Kai ve Kyungsoo'nun çok iyi kimyaları var.''

Bu villada herkes hiç beklemediğim yerlerden çıkmaya meraklıydı.

''Seulgi... Bu adam Kyungsoo'mu?''

''Evet, o ikisi ödülleri topladı.''

''Ödüller?''

Bilmiş bir şekilde işaret parmağını kaldırarak, ''Garip bulabilirsin ama bu tür için ödül törenleri de var! GayV ödüllerinde, 'En iyi yüze boşalma! En iyi alttaki!' ve ' En iyi üstteki!' gibi küçük ödüller vardır. 'En iyi senaryo! En iyi yönetmen!'' ödülleri de vardır. Pornografi çalışmaları için ödüller... Komik, değil mi?''

Bu... En iyi yüze boşalma ödülü komik dürüst olmak gerekirse ama Seulgi bu sektörde çalışmaktan gurur duyuyor ve kendinden emin, bununla dalga geçmek istemiyorum. Hoşgörüsüz eski moda kamera çalışması, abartılı şehvet tasviri ve utangaç diyaloglar... Bunlar gençliğimdeki yetişkin filmlerinden hatırladığım şeyler. Kai, klişenin üstesinden gelmeyi ve posterin söylediği gibi mükemmelliği elde etmeye çalışmayı başardı mı? Ama yine de, orada iki adam arasında seks sahneleri olduğu sürece, bu sadece iyi yapılmış bir porno film.

''Sence iyi bir film miydi?''

''Şey, biraz deneme niteliğindeydi ama yetişkin sınıfında kategorize edilme amacını yerine getirmişti. Ödünç almak ister misin?''

Ne? Tabii ki de hayır! Başımı hızlıca iki yana sallıyorken Seulgi gülerek, ''Ben de öyle düşünmüştüm. Porno filmler ödünç aldığını hayal bile edemiyorum.'' dedi ve devam etti, ''Her neyse, bugün çekim yapacağınız partnerinin profilini gördün mü? Sana e-posta göndermiştim.''

''Evet, gördüm.''

Benimle çekim yapmak isteyen adamın adı Luke.

Yaş: 35.

Boy: 181 cm.

Ağırlık: 70 kg.

Taraf: Pasif.

Ve o gay.

''Dört saat içinde burada olur. Çekimlerden hemen sonra gitmesi gerektiğini söylese de, akşam emlak müşterisiyle görüşmesi planlanıyor.''

''Emlak?''

''Ne zaman bir tür adam gelirse onunla film çekmek istediğini söyler, bunu arada yapıyor.''

Yani bir çeşit hobi gibi miydi?

''Anlıyorum.''

Porno videoları çektiğimden başkalarının porno tükeimi konusunda şikayet edemem ama... Eşcinsel erkeklerin şu anda bana öyle bakması çok garip.

''Ah, Kai bile seninle çekim yapmak istiyor. Bu daha sonrası için bir şey! Neyse, sonra görüşürüz.''

Bir dakika ne? Kim Kai, benimle bir çekim mi yapmak istiyormuş? Yanlış duymuş olamam değil mi?


Kameralar her yerdeydi, karşımızda olan kamerada ise büyük bir sırıtış ile Kim Kai.

''Sesin, seni geçen hafta aradığımda çok heyecanlıydı.'' dedi Kai.

Çok gecikmeden Luke, ''Öyle mi?'' diyerek yanıtladı onu.

''Aşağıdaki bölgenizin zonkladığını söylediniz değil mi?''

Kai konuştukça elleri bedenime doğru ilerlemişti, şu anda bacağımda yani üyeme yakın bir yerlerde durmaktan çekinmiyordu.

''Ben böyle kaba bir şekilde söylemedim.''

''Hun hakkında ne hoşuna gitti peki?''

Gözlerinin içi gülüyordu ve beni inceliyordu, ''Güzel bir vücudu var ve... Onun her yerini harika buluyorum.''

Kim Kai'nin sırıtışı genişledi.

''O zaman hangi vücut kısmı fetişinize çekici gelir?''

''Umm, götü?''

Bu konuşma... Kai'nin gittikçe büyüyen sırıtışında bir pislik vardı.

''Ne tür bir göt seviyorsun?''

''Biraz etli olduğu zaman severim, fakat gevşek değil. Yağsız ve kaslı bir kalça sanırım. Bel ne kadar kısaysa kalça o kadar fazla dışarı çıkar ve o kadar iyidir.''

''Hun'un ki gibi mi?''

Kanın hepsi yüzüme doğru hareketlendiğinde utangaçlığımdan konuşamaz haldeydim. Luke'un elleri yüzümü buldu, yavaşça okşarken, ''Bu doğru, aynı Hun'un ki gibi...'' diye fısıldadı ve dudaklarımızı birleştirdi. Kai'nin gülen yüz ifadesi anında soldu, gözlerimiz birbirine takıldı kaldı. Konu olarak benimle edepsiz şaka alışverişinde bulunduklarında, Kim Kai'nin kafasının içinde neler dönüyor merak etmeye başlamıştım.

suyun üzerinde yürümek ー sekai.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin