suyun üzerinde yürümek ー sekai.

chapter 20

Dün gece Kim Kai hakkında öğrendiğim birkaç bilgiyi henüz sindirebilmiş sayılmazdım. Gerçi ben Kim Kai'yi normalde de sindiremiyordum ya, orası ayrı bir konuydu işte. Varlığı bile bana garip hissettiriyordu ve onu tanıdıkça aslında daha farklı birisi olduğunu anlayabiliyordum. Merdivenlerden inerek onun bulunduğu kata her yaklaşışımda bıçak sesi kulağıma biraz daha ulaşıyordu, yatakta olduğu kadar mutfakta da iyi olduğu su götürmez bir gerçekti. Bekle... Ne diyorum ben be?

İyice kafayı yediğimi düşündüğüm sırada mutfağın kapısına yaslanarak Kai'ye göz gezdirdim, tam da tahmin ettiğim gibiydi. O da geldiğimi fark etmişti.

''İyi uyudun mu?''

''Evet, teşekkür ederim,'' dedim düz bir ifade ile.

Ardından o, ilgisini doğradığı soğanlardan uzaklaştırıp bana vermişti. Yüzünde bariz bir gülümseme varken, ''Gitmeden önce kahvaltı atıştır.'' dedi.

''Yok, önemli değil. Yağmur yine başlamadan kaçsam iyi olacak.''

Yağmurdan değil de bu adamdan kaçsam iyi olacak çünkü beynim pek yerinde değil gibiydi, gittikçe de yerinden uzaklaşıyordu.

Elini beze silerek camdan baktı.

''Ah... Gerçekten de şimdi sakin hava... Pekala o zaman.''

Aramızda oluşan garip sessizliği ve huzursuzluğu bir tek ben hissetmiş olamazdım, ki Kai'de anlamış gibi konuşmuştu.

''Bölüm Perşembe günü yüklenecek. Seulgi pek çalışkan biri değil ama sabaha karşı düzenlemeyi yaptığını söylemek için beni aradı,'' dedi, ''İlk seferin hakkında... Çok fazla düşünmezsen en iyisi olur. Uzun zaman oldu, o zamanlar çok tutkuluydum.''

Söyledikleri tamamen beni dondurmuştu, yani kalakaldım öyle işte be! Ona nasıl cevap vereceğimi düşünemedim, öylece birbirimize bakabiliyorduk sadece. Utançtan mı yoksa... Her neyse, bilmiyordum işte.

''Şey, o zaman ben gideyim.''

''Kendine iyi bak.''

Ve böylelikle garip diyaloğumuz da son bulmuştu. Şimdi öylece sokaklarda dolaşırken, ilk defa belirli bir tecrübeden hoşlanıp hoşlanmadığımı söyleyemiyorum.

WALK ON WATER

20.BÖLÜM

Chanyeol'ün sıktığı spreyin soğukluğu sebebiyle içim titrerken, ''Böyle çalışabileceğine emin misin?'' dedi Chanyeol.

''Sorun yok. Zaten patrona sordum, benim yerime kimse yokmuş.''

''Üzerinde de bir buz paketi kullanmalı mıyız? Bağlarında ciddi bir sorun yok, değil mi?''

''Sadece bir burkulma. Eğer ciddi olsaydı, o zaman ayakta duramazdım.''

Böyle anlarda Chanyeol'e minnettardım, öyle ki önümde diz çökmüş bir halde burkulan ayağıma masaj yapıyordu.

''Sadece endişelendim, çünkü bu birkaç kez oldu.''

''Çok endişe duyduysan, git patrona bir sor...''

Yüzündeki saçma salak bir gülümsemeyle, ''Tamamdır! İşe geri dönme vaktiii!'' diyerek ayaklanmıştı, salak adam işte ne bekliyorsunuz ki? Elimi bandajın üzerinde gezdirdim... Yağmur yağdığında, daha önce ameliyattan geçen bacağım her zaman acı çekiyor. Doktorlar bana muhtemelen ağrıdan bir sürü burkulma olabileceğini söyledi ve bu doğru oldu. Borçların nedeni olan cerrah harcamalar artık benim için neredeyse katlanılabilir bir yük haline geldi.