Burada kalmak gibi bir niyetim yok. Bu konuyu Burakla konuştum ve o da benimle aynı şekilde düşünüyor. Bir engel vardı önümüzde bizi buraya hapsedenlerin içinde Burakta var.
-Çok iyi bir plan yapmalıyız. Ben duvarı örenlerdenim bu da bana avantaj getirecek.
-Kesinlikle.
-Keşke karanlığın ne zaman çökeceğini bilseydik o zaman çok rahat kaçardık.
-Ama bilmiyoruz o yüzden şimdilik elimizdekilerle yetineceğiz.
-Peki benim gitmem lazım örülecek duvarım var.
-İşin biter bitmez bana gel sen duvar örerken bende plan yapacağım.
-Peki görüşürüz.
Burak gider gitmez elime bir defter aldım. Hayatımda hiç böyle bir plan proğram işine girişmemiştim.
Şimdi düşünelim bakalım dışarıda tel örgü var. Her 50 metrede birer nöbetçi asker. Çıkışta iki bekçi ve 10 metre yakınında iki asker kulubesi var. Bu askerler önemli bir olay olmadıkça yerlerini terk etmezler.
İşte tam bunları düşünürken aklıma bir fikir geldi. Eğer bu plan Burak'ın aklına yatarsa yarın kaçmış olacağız.
Planı kurduğuma göre sıra kağıda odaklanmaktaydı. Ve sakladığım yerden alıp tekrar incelemeye koyuldum.
Rahatsız edilmemek için çadırın her tarafını kapattım. Ve ışığı yakıp incelemeye devam ettim. Kağıdı bin tane hale soktum. Ama bana mısın demiyor.
Hiç bir şeyin cevabını alamıyorum. Gizemlerle yaşamak ne kadar zormuş. İllallah dedim artık.
Yine uyku bastırmaya başladı. Kendime bir kahve yapmaya karar verdim. Isıtıcının düğmesine basınca elektrikler gitti. Muhtemelen şartel atmıştır diye düşündüm.
Arkamı döndüm ve gördüğüm şey beni şaşırttı. Bu aralar çok şey beni şaşırtıyor.
Kağıt benim gibi parlıyordu. Kağıdı elime aldım. Parlayan semboller vardı ve bir mektubu andırıyordu. Fakat bilmediğim bir dilde.
O anda içimden "Al sana bir gizem daha " diye söylendim.
Kağıdın yeni bir fonksiyonunu keşfettim. Karanlıkta parlıyor, daha doğrusu parlak yazılar var. Onlar karanlıkta görünür oluyordu.
Bu şekilde yine baya inceledim fakat hala bir şeyi çözemedim. Artık sinirlendim ve kağıdı kaldırdım. Güneşlikleri açtım dışarı çıkıp şarteli hallettim.
Biraz nefes almak için dolaşıp duvar inşaatını izledim. Burak ortalarda yoktu. Geri dönerken birisi kolumdan tutup hızlıca çekti. Ne olduğunu anlayamadım beni çeken kişi Buraktı.
-Küçük bir saha araştırması yaptım. Şuan beni tualette sanıyorlar. Sen ne yaptın plan işi ne oldu ?
-Merak etme plan hazır akşam detaylı bir şekilde konuşuruz. Eğer olursa yarın buradan kaçmış olacağız.
-Bak işte bu güzel bir haber.
-Ama benim kafama takılan bir şey var.
-Neymiş o ?
-Kaçtığımızda nereye gideceğiz ?
-Onu bende düşündüm. Amcamın bir dükkanı vardı.
-Nerede ?
-Buraya çok yakın değil ama 2 saatte orada oluruz.
-2 saat mi o zamana kadar yakalarlar bizi saçmalama.