-Artık her şey bitti.
-Hayır böyle bitemez. Nerede yanlış yaptık.
-Senin yaptığın bir yanlışlık yok. Bize olanlar yanlış.
-Belki farklı bir şekilde karşılaşsaydık daha iyi olabilirdi. Ama eminim ki o zamanda seni aynı şekilde severdim.
-Biliyorum çünkü bende severdim.
Ayda ay'ı bile kıskandıracak kadar güzelliğiyle karşımda ağlamaklı gözleriyle bana bakıyordu. Elimle göz yaşlarını sildim.
Yüzüne yavaşça yaklaştım. Aramızda bir karış mesafe vardı. Tekrar küçük bir bakış atıp dudaklarına yapıştım. Daha sonra yeryüzü sarsılmaya başladı. İşte bu gerçekten kıyametti.
Bastığımız yer çatlamaya başladı. Ileride basacak yer kalmadı. Her yer çöküyordu.
Son bir kez daha suratına baktım.
-İşte nihayet başladı. Seni seviyorum.
-Bende seni seviyorum.
Kafasını göğsüme yatırdım ve sıkıca sardım kollarımla. Yeryüzü yarılarak bize doğru geliyordu. Gözlerimi kapatıp bekledim.
*******
Sıçrayarak uyandım. Bu nasıl rüyaydı böyle çok gerçekçiydi. Eskiden izlediğim filmler gibi. Zihnimin küçük oyunları işte.
Benim dışımda herkes uyanmıştı. Hatta kalkınca Burak'ın tepkisi "Amma uyudun be abi" oldu. Hiç bilmiyorki uyudum ama nasıl uyudum.
Son günlerde ne uyku kaldı ne huzur. Elimi yüzümü yıkadım. Suyu nereden bulduğumu sormayın. Şaka bir yana dün bizimle karşılaştığı sırada Koray su almaya çıkmış. Yani kötü bir durum yok. Ama atladığım bir şey var. Kalktığımdan beri neyi unuttum diyordum. Sonradan aklıma geldi. Bu gün ikinci tutulma var.
Ve ben karanlık çökünce parlıyorum. Bunu nasıl açıklardım. Neyse ki ne zaman kararacağını biliyorum. Yine bir şekilde bir kenara kaçarım. Off lanet olsun neden hep kötü şeyler beni bulur ki. Tamam bilmeceleri gizemleri severim ama bilmecenin kendisi olmak çok yorucu bir durum. Onlar ise eğlence peşinde.Neyse deyip yanlarına gidip oturdum.
-Yarın gidiyormuyuz Burak?
-Evet çok bile oyalandık.
Ayda meraklı bakışlarla bize dönerek.
-Nereye ?
Bakışlarımı ciddileştirip.
-Sen gelmiyorsun. Bak eski sevgilini de buldun burada kanalizasyonda gül gibi yaşarsınız. Bir sürü ninja kaplumbağa çocuklarınız olur.
-Doğru konuş Doğa. Benimle böyle konuşmaya hakkın yok hatırlatırım.
-Hey hey sakin olun. Doğa o da bizimle geliyor sen kabul etmesende en azından benimle geliyor.
-Peki o zaman senin sorumluluğunda ben karışmıyorum ne haliniz varsa görürsünüz.
Koray elinde konservelerle yanımıza gelip.
-Durumumun çok iyi olduğunu söyleyemem ama bu konserveler şuan havyar kadar değerli. Bu arada konuşmanıza şahit oldum.Nereye gideceksiniz ?
-Amcamın Göztepe de bir dükkanı var.
-Göztepe mi ?
-Evet.
-Ama göztepe de pek fazla sağlam bina kalmadı.