BELİRTİLER

313 34 2
                                    

28.01.2015 ÜMRANİYE

-Doğa garip bir şey hissediyormusun ?

-Ne gibi ?

-Kaçtığımız günden beri kendimi daha duygusal hissediyorum . Sanki oradayken duygusuzmuşum gibi.

-Evet bende öyle hissettim. Ailem kayıp biliyorsun onları bile 2 gün önce hatırladım.

-Sana bu ilginç gelmedi mi ?

-Bunu bana sorman hata biliyorsun.

-Haklısın senin durum daha garipti.

-Bu arada bu yakınlarda bir çadır kent daha vardı.

-Ne kadar yakında.

-Yaklaşık 1 kilometre kadar.

-Tehlikeli değil mi ?

-Sanmıyorum düşmanın yakınında saklanmak her zaman için mantıklı bir yöntem olmuştur.

-Pekala patron sensin.

                                ---------

Etrafta daha güvenilir yerler bulmak için Ayda ile keşif gezisi yapıyorduk. Bütün harabeleri dolaştık ama yine de pek sağlam bir yer bulamadık.

Akşam üstü yüksek bir mahalleden geçerken çadır kent görüş alanımız içerisine girdi fakat bir tek çadır bile yoktu.

Tam olarak ne olduğunu göremediğim uydu antenleri ve iki ya da üç tane sera gibi yapılar gördüm.

Bir süre daha çadır kenti gözetledikten sonra havanın kararma tehlikesini hatırlayıp arayışımıza devam ettik.

En kötü eski yere geri dönerdik fakat orada daha fazla kalamayız.

Bir süre sonra daha sağlam olduğunu düşündüğümüz bir kaç tane bina gördük.

İlk gördüğümüzün kapısına yapıştık. Biraz zorladıktan sonra kapısını açabildik.

İcerisi karanlıktı göz gözü görmüyordu. Fakat eşyalı ve temizdi. Ayda hemen bir koltuğa attı kendini.

Bende erkekliğin getirdiği bir takım sorumlulukları yerine getirmek için evin güvenli olup olmadığına bakıyordum.

İlk işim mutfağa bakmak oldu. Ayda bana uzaktan korkulu bir ses tonuyla seslendi.

-Doğa üst kattan tıkırtılar geliyor.

-Faredir fare korkma.

-O zaman burada bir fare çiftliği olmalı. Çünkü çok fazla ses geliyor.

-Offf siz kızlar ne kadar korkaksınız. 1 dakika bekle geliyorum.

-Ama doğaaa

-Beklermisin lütfen?

Ağır adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Parkelerin çıkardığı ses sinir bozucu bir hal aldı. Kapıyı hafifçe itip içeriye daldım.

Mutfak çok düzenli duruyordu. Etrafa göz gezdirirken ocakta duran demlik dikkatimi çekti az daha yaklaşınca altının yandığını fark ettim. O an herşeyi anladım.

-Ayda yavaşça toparlan.

Tam arkamı dönecekken mutfak kapısı kapandı. Ve arkamı döndüğümde bana doğru silah çekmiş bir adamla yüz yüze geldim.

Kızıl sakalları olan 30 yaşlarında iri yarı uzun boylu adam kaşlarını çatarak.

-Salona doğru ilerle sakın ani hareketler yapma.

SIFIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin