Daddy's Little Babe [Styles]

4

SELAMLARRRR!! Size bölüm kaptım da geldim heheh. Bakalım ne olacak? (Şuan bunu bende bilmiyorum doğaçlama yazacağım)

Multimediadaki klipte bende varım. İzleyin beni göreceksiniz zaten.

İyi okumalar beyniler!

"Ne yapıyorsunuz siz?"

"Lottie, buraya gel." Dedi Harry istifini bozmadan. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Ben fazlasıyla gerilmiştim.

"Siz, öpüşüyorsunuz?"

"Lot, gel." Dedi Harry. Lottie bize doğru gelirken Harry'nin kucağından kalkmaya çalıştım ancak buna izin vermedi.

"Aramızda hiçbir sik yok. Sadece masum bir öpücüktü bu." Lot hala şaşkınca bize bakıyordu.

"Bundan kimseye bahsetmeyeceksin."

"Ama-"

"Lot, bundan kimseye bahsetmeyeceksin, tamam mı?"

"Diğerleri bilmiyor mu?"

"Ortada bilinip bilinmemesi gereken bir şey yok. Sen sadece bu olaydan kimseye bahsetme."

"Pekala ancak, bir şartım var, Zayn'le vakit-"

"Lottie, beni anlamıyorsun. Senden bir şey rica etmiyorum."

"Bu işler karşılıklı olmuyor muydu? Bende ufak bir şey istiyorum işte." Harry baygın bakışlarını etrafında çevirerek bıkkınca nefesini üfledi.

"Senin anlayacağın dilden konuşayım; ya o çeneni kapatırsın ya da sana hayatının en boktan günlerini yaşatırım." Bunu bana deseydi muhtemelen gerilmeye başlardım ancak Lot bu tarz şeylere alışıktı. Ancak o bile korkmuş görünüyordu.

"En yakın dostum Zayn iken benimle uğraşma. En çok da oradan yakarım canını. Anladın mı?" Dedi Harry beklentiyle ona bakarken.

"Tamam, kimseye bahsetmeyeceğim."

"Bak, ne güzel anlaştık şimdi." Harry arkasına yaslanırken rahatlamıştım. İstediğini her zaman en iyi şekilde alıyordu.

"Ben dışarı çıkıyorum." Dedi Lot topuklu ayakkabılarının çıkardığı sesle kapıya ilerlerken. Arkamı dönüp ona baktığım sırada evden çıkmıştı.

"Beni tehdit edecek." Dedim endişeyle Harry'ye bakarken.

"Onu öldürürüm."

"Kesin gidip birine anlatacak."

"Mads, onun gibi aptallardan korkma. Onlar hayatın her yerinde önüne çıkıp kendi çaplarında bir şey yapmaya çalışırlar. Buna alışman gerek."

"Pekala." Dedim ve derin bir nefes alıp kucağından kalkmak için hareketlendim ancak o belimi tutup kendine çekerek kalkmamı engelledi.

"Yarım kalan bir şey vardı sanki." Dedi bakışlarını yüzümde gezdirerek.

"Bu sefer de Liam ya da Niall'a yakalanacağız." Dedim tekrar kalkmaya çalışırken. Kucağında oturmama herkes alışıktı ancak beni öpmesine kimse alışık değildi.

Harry bir eliyle bacaklarımdan bir eliyle de belimden tutarak ayağa kalktığında omuzlarına tutundum. Merdivenlere ilerlediğinde konuştum.

"Nereye gidiyoruz?"

"Odama." Dediğinde karşı koymadım. Üst kata çıktığımızda koridorun sonundaki odaya ilerledi ve kapıyı açıp ardından kapatarak kilitledi. Yatağa ilerleyip beni bıraktıktan sonra t-shirtünü çıkararak üstüme geldi ve dudağımı öpmeye başladı. Çıplak bacağımda eli geziyordu. Diğeri ise yataktan destek alıyordu. Bacağımdaki elini elime getirerek elimi omzuna koydu. Elimi saçlarında gezdirdiğimde memnuniyetle mırıldanmıştı. Genelde saçlarına dokunulması hiç hoşuna gitmezdi.