Daddy's Little Babe [Styles]

28

SELAMLARRRRR! Baya geciktim farkındayım ve üzgünüm aynı zamanda. Ben yine ze krizine girdim ondan böyle oldu yaa.

Multi çok güzeldir haa

İyi okumalar beyniler!

"Gözlerini bozduğuna inanamıyorum."

"Seninkiler de bozuk."

"Benimkiler 20 yaşındayken bozulmadı Mads."

"Daha geç bozmadığım için üzgünüm Hazza, sanırım gözlüğü bana yakıştıramadın." Dedim somurtarak yürümeye devam ederken.

"Yakışmadığını söylemedim."

"İma ettin. Ayrıca bende memnun değilim zaten, burnumu kaşındırıyor."

"Lens istemediğini söyledin."

"Onu nasıl takabilirdim ki?"

"O halde gözüne biraz daha dikkat etmeliydin değil mi güzelim?"

"Sürekli aynı şeyi söyleyip duruyorsun." Dedim önden yürümeye başlarken. Ellerimi ceplerime koymuş rahat spor ayakkabılarımla yürümenin keyfini çıkarıyordum.

"Acıktın mı?" Harry kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken konuştuğunda heveslenerek cevapladım.

"Evet."

"Eve gidiyoruz." Dediğinde başımı kaldırıp ona tip tip baktım.

"Git Harold, moralimi düzeltmeye çalışmıyorsun bile."

"Eve gittiğimizde düzeltirim moralini."

"Neden eve gidinceymiş? Şimdi benden daha önemli bir işin mi var yoksa?" Huysuzca konuştuğumuzda hafifçe kulağıma eğildi.

"Yolun ortasında sevişmemiz senin için sorun değilse şimdi de düzeltebilirim." Bakışlarımı gözlerine çıkardığımda o da sırıtarak bana baktı.

"Komik değil."

"Fazla huysuzsun." Cevap vermeden yürümeye devam ettim.

-

"Ben hala anlamadım, neden bana makyaj yapıyorsun?" Lottie tek gözüme jilet gibi çektiği eyelinera gururla bakarken sorumu cevapladı.

"Bir videoda görmüştüm, bunu kabul edecek bir salağın  üzerinde denemem gerekiyordu. Sende çok güzel durdu şanslı sürtük."

"Şu makyajı hızlıca bitir ve beni rahat bırak."

"Ben de ne hevesliyim sana makyaj yapmaya bir bilsen." Bıkkınca konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Yapma o zaman!"

"Rahat dur aptal, bozuyorsun." Kafama vurduğunda koluna tırnaklarımı geçirdim.

"Madison! Yeter bir dur artık!"

"Sen dur! Yaramaz çocuk seni!" Dediğimde derin bir nefes aldı ve çenemi sertçe tutarak diğer gözüme de eyeliner çekti.

"Efsane oldu."

"Benim güzelliğimden kaynaklanıyor."

"Daha çok benim mükemmel makyaj yeteneklerimden kaynaklanıyor." Derken makyaj çantasından bir ruj çıkardı.

"Bana o renk yakışmıyor, sadece parlatıcı sürelim." Lottie dediğimi dinlemeyerek ruju dudaklarımda gezdirdi. Rujun kapağını kapatırken yüzümü inceledi ve gülümsedi.